Politika

CHP’li Emre: 56 Araştırma Komisyonu içinde 15 Temmuz Komisyonu raporu basılmayan tek rapor

CHP’li Zeynel Emre, AKP Grup Başkanvekillerine, “Beş aydan beridir bu Komisyon raporu neden dağıtılmıyor” diye sordu

29 Kasım 2017 06:12

CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, 5 aydır basılmayan 15 Temmuz FETÖ Darbesini Araştırma Komisyonu Raporunu Genel Kurula taşıdı. Emre, AKP’nin iktidara geldiğinden itibaren 56 tane araştırma komisyonu kurulduğunu bunların içerisinde basılmayan ve dağıtılmayan tek raporun bu olduğunu söyledi. CHP’li Emre, AKP Grup Başkanvekillerine, “Beş aydan beridir bu Komisyon raporu neden dağıtılmıyor” diye sordu.

CHP’li Emre’nin Genel Kurul konuşması şöyle:

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Biliyorsunuz, 4 partinin ortak önergesiyle bir araştırma komisyonu kuruldu ve bu araştırma komisyonunun çalışmasında esas dinlemesi gereken isimleri bir türlü dinlemedi, yapması gereken çalışmaları yapmadı ve en nihayetinde çalışmasını -daha çalışma imkânı varken- süre uzatımı yapmadan bitirdi. Değerli arkadaşlar, şu anda sizler iktidara geldiğinizden beri yani Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldiğinden beri kurulan 56 tane araştırma komisyonu içerisinde raporu basılmayan, dağıtılmayan tek komisyon da 15 Temmuz FETÖ Araştırma Komisyonu. Neden arkadaşlar? (CHP sıralarından alkışlar) Tüm Türkiye'nin gözü önünde gerçekleşen bir darbe girişiminin aydınlatılması, konuşulması kimi, neden rahatsız etsin? Bu konu neden devlet sırrı olsun arkadaşlar?

Yani burada ben Adalet ve Kalkınma Partisi grup başkan vekillerine soruyorum: Beş aydan beridir bu Komisyon raporu neden dağıtılmıyor? Bize şunu söyleyebiliyor musunuz: "Evet, ayın beşinde dağıtılacak. Evet, Aralığın 20'sinde bu Komisyon raporu dağıtılacak, şu tarihte dağıtılacak." diye bir tarih verebiliyor musunuz, Meclis bu konuda neden bekliyor?

Şimdi, değerli arkadaşlar, aslında hem darbe girişiminden sonra gerçekleşen bazı gelişmeler, sizlerin bazı davranışları ve bizlerin edindiği bazı bilgi ve deliller şunu açıkça ortaya koyuyor: Darbenin önceden bilindiğine yönelik çeşitli deliller ortaya çıktı arkadaşlar. Bakın, bu darbenin kilit isimlerinden biri, yani 2 numaralı sivil imamı diye gösterilen kişi Adil Öksüz ve Adil Öksüz'ün FETÖ'nün imamı olduğu konusunda şu anda cumhuriyet savcılarının yazdığı iddianamelerde ortaya çıkan bir tanık beyanı var ki çok çarpıcı. MEBS iddianamesinde arkadaşlar, Çetin Acar isimli birinin ifadesine göre, 2015'in Ocak ayında verdiği ifade, "Adil Öksüz Hava Kuvvetleri imamıdır, Fetullah Gülen'e mollalık yapar." diyor ve buna rağmen bu şahıs darbe girişimine kadar -adresi veriliyor, yardımcı doçenttir deniyor- bu şahsa kimse dokunmuyor arkadaşlar. Altı ay boyunca darbe toplantıları yapıyor Ankara'da, darbenin üssü Akıncı Üssü'nde yakalanıyor ve serbest bırakılıyor, ellini kolunu sallayarak gidiyor arkadaşlar. Şimdi, bu konuda yürüyen soruşturmalar, kovuşturmalar var ancak gerçek ortaya çıkmış değil.

Bakın, bir başka örnek daha vereceğim sizlere bugün. Kara Havacılık Komutanlığı iddianamesi ki 21 tane helikopterin havalanıp Ankara'da her tarafı taradığı, bombaladığı, asıl darbede büyük işlev gören merkezlerden biri. Kara Havacılık Komutanlığında bu işi organize eden darbeci Tuğgeneral Ünsal diye biri var ve bunun Fetullah Gülen'in has adamı olduğuna yönelik İzmir Cumhuriyet Bassavcılığında Abdullah kod adıyla gizli tanık ifadesi var Nisan 2016'da, "Bu o kadar bağlıdır ki bu örgüte, maaşının üçte 1'ini himmet verir." diyor ve bu adam o darbe girişiminde bulunuyor, bu adama kimse dokunmuyor, o geceye kadar da görevinin başında devam ediyor.

Değerli arkadaşlar, darbenin gerçekleşeceğine yönelik Ankara Çatı iddianamesi, darbeden bir buçuk ay önce çıkan iddianameye göre cumhuriyet savcısı diyor ki: "En güçlü oldukları, kadrolaştıkları yer askeriyedir, tüm kurmaylık sınavlarını çalmışlardır. Bunlar darbe yapabilir, iç savaş dahi çıkartabilir." Bu öneriyi yapıyor, ortada ciddi bir tehlikesi var…

Yine Kara Havacılık Komutanlığı iddianamesine göre bilgileri birleştirince şunu görüyoruz, çok acı: Darbeden iki gün önce keşif uçuşu yapıyorlar helikopterlerle Ankara semalarında, aynı insanlar, isimleri verilenler. Şimdi bu konudaki gerçeklerin konuşulmasından kim niye rahatsız oluyor? Neden bu Darbe Araştırma Komisyonu Raporu bir türlü dağıtılıp konuşulmuyor?