Gündem

CHP'li Büyükerşen'den 'kurultay' yorumu: Küflenmiş görüntü veren parti teşkilatının A'dan Z'ye değişmesi zaruridir

"Partimizin, yerel seçimlere giderken iç mücadeleyle vakit kaybetme lüksü yoktur"

28 Temmuz 2018 10:25

Seçim öncesinde cumhurbaşkanı adaylığı gündeme gelen Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, CHP'de seçimden sonra başlayan olağanüstü kurultay için muhaliflerin imza toplama girişimine lişkin olarak, "Sorunların çözülebilmesi için bana göre, 'küflenmiş bir görüntü' veren parti teşkilatının A’dan Z’ye değişmesi zaruridir" dedi.

CHP’de seçim sonrası başlayan olağanüstü kurultay için muhaliflerin imza toplama girişiminde son viraja girildi. Milletvekilleri ve il başkanlarından sonra belediye başkanlarının da tutumu netleşmeye başladı. CHP’de yaşanan liderlik tartışmaları sorunları çözmeyeceğini ifade eden Büyükerşen, mevcut üyelerin yerine gençlerin çoğunluğu teşkil ettiği, yeni üyelere sahip olup 'delege sistemi'nin yeniden yapılandırılması gerektiğini belirtti. Büyükerşen, "Bu konuda Avrupa Birliği üyesi ülkelerdeki parti üyeliği ile parti teşkilat ve işleyişinin de gözden geçirilmesinde fayda vardır" dedi.

Cumhuriyet'ten Ayşe Sayın'ın sorularını yanıtlayan Büyükerşen'in açıklaması şöyle:

-24 Haziran seçimlerinde partinin ve Muharrem İnce’nin performansını nasıl değerlendiriyorsunuz? Başarı mı başarısızlık mı?

Sayın Muharrem İnce’nin 24 Haziran seçimleri öncesindeki performansı, kısa süredeki miting sayısı ve enerji yönünden, takdire değer. Ancak mitinglerdeki söylemler içeriği itibarıyla eleştirilebilir. Örneğin, cumhurbaşkanı seçilirse öncelikli olarak parlamenter sisteme dönme vaadindeki eksiklik ile AKP’nin göz göre göre vatan topraklarından bir kayıp sayılabilecek 18 Ada ve Süleyman Şah Türbesi’nin bir ricatla geri çekilmesi gibi kazanılabilecek milliyetçi oylara hitap edilmemesi dikkat çekicidir. Sonuçta alınan oyları başarısızlık ölçüsü kabul edenler için bunun payını Sayın İnce’ye yüklemek kolaycılık olur. Başarı ise, o mitingleri organize eden CHP’nin il ve ilçe örgütlerine aittir. Burada yeri gelmişken kişisel bir görüşümü de belirtmeliyim. Mitinglerde meydanları dolduran kalabalıklara bakarak seçim sonuçlarından umutlanmak doğru olmaz. Benim tecrübeme göre, bu kalabalıkların üçte birine yakın bir bölümü konuşmacının rakibine söyleyeceği sert sözler ve eleştiriler ile kendi hissiyatına tercümanlık yapılacağını düşünerek mitinge katılır; ama sandıkta ya futbol takımı tutar gibi bağlı olduğu partisine ya da alternatif başka bir partiye oy verir.

-Sizce olağanüstü kurultay hemen toplanmalı mı?

Seçimden hemen sonra, kaybeden partiden önde gelen bir grubun öfkeyle parti yönetiminde muhakkak bir değişimin şart olduğunu ileri sürerek kurultay için imzatoplamaya başlamaları doğaldır. Buna hak verenler de olabilir. Ancak seçim sonucunun yarattığı şok atmosferinde hataların nerede ve kimlerde olduğunu sağlıklı ve doğru bir şekilde sorgulayıp yorumlamak ve doğru sonuçlara ulaşmak mümkün olamaz. Genelde öfke ve duyguların ağır bastığı bir kurultay , parti bünyesinde derin yaralar, küskünlükler, kutuplaşmalar yaratır. Hele bu durum, çok yakında yeni bir seçime gidilmek üzere ise, sonuç ağır bir yenilgiye yol açma tehlikesi taşır. Onun için bana göre, kurultayın toplanması 5-6 ay sonra karşı karşıya kalınacak yerel seçimler sonrasına bırakılmalıdır. Hatta parti yönetimi için kurultaydan önce bir tüzük kurultayı, ondan sonra parti yönetimi kurultayı olmalıdır. Çünkü mevcut tüzük, geçmişteki her yönetim döneminde, parti içi iktidarın kendilerini sağlama alacakları madde değişiklikleri veya ilaveleri ile tam bir yamalı bohçadır. Bunun yerine, parti içi demokrasiyi temin edecek, tereddüt veya yoruma yol açarak kavgalara sebep olabilecek hükümler içermeyen, kolay anlaşılır ve disiplinli bir partiyi ön görecek tüzük yapmak şarttır.

-24 Haziran seçimleri ile Türkiye’nin rejim değişikliği yaşadığı bir ortamda CHP ve İYİ Parti ‘iç tartışma’ya yoğunlaşmış görünüyor. Bu tabloyu siz nasıl değerlendiriyorsunuz?


Türkiye’ye AKP tarafından dikte ettirilen tek adam ve onun ağzından çıkan kararnameler rejimine karşı olan partilerin ne yazık ki şimdilerde iç kavgalara duçar olmaları hüzün verici bir tablo sergilemektedir.


-CHP’de liderlik değişimi yaşanan sorunları çözer mi?


CHP’de yaşanan liderlik tartışmaları sorunları çözmez. Sorunların çözülebilmesi için bana göre, “küflenmiş bir görüntü veren parti teşkilatının A’dan Z’ye değişmesi, hatta mevcut üyelerin yerine gençlerin çoğunluğu teşkil ettiği yeni üyelere sahip olup 'delege sistemi'nin yeniden yapılandırılması zaruridir. Bu konuda Avrupa Birliği üyesi ülkelerdeki parti üyeliği ile parti teşkilat ve işleyişinin de gözden geçirilmesinde fayda vardır.

-Yerel seçim stratejilerine ilişkin görüşleriniz nedir?

Kurultay kavgası yerine CHP’nin bu yerel seçimler için adaylarını, bir an önce belirleyip onları arazi çalışmasına başlatması gerekir. Çünkü seçmenlerle bire bir temas ve mitingler için seçim çalışmalarının önemli bir bölümü kış aylarına rastlayacaktır. Mevcutdelege düzeni ile ön seçimin, yeni kavgalar ve kırgınlıkları doğurması tehlikesi de göz önünde bulundurulursa, parti merkezinden belirlenecek adaylar için de kamuoyunun nabzını çok iyi tutmak gerekecektir.

-Kılıçdaroğlu’nun, muhaliflerin imza toplama girişimi üzerine partide büyük değişim olacağını açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Benim de baştan beri söylemeye çalıştıklarım, Sayın Kılıçdaroğlu’nun “büyük değişim” sözlerinin biraz açılmış halidir. On yıldan beri kendisi ile çeşitli vesilelerle yaptığımız görüşmelerde kendisine hep bu düşüncelerimi açıkladım.

"Kurultay tartışmaları yıpratıyor"

Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen ise partidekikurultay tartışmalarını şöyle değerlendirdi:

“Olağanüstü bir dönem ve olağanüstü bir gündemde kurultay tartışmaları partimizi yıpratmaktadır. Birlik ve beraberlik içinde partimizin her bir ferdinin yoğunlaşması gereken temel konu kurultay değil, yerel seçimdir. Partimizin, ülkenin bu ağır gündeminde ve yerel seçimlere giderken iç mücadeleyle vakit kaybetme lüksü yoktur. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde, birlik ve bütünlük içinde hızla yerel seçimlere hazırlanmalıyız.”