CHP Mersin Milletvekili Prof. Aytuğ Atıcı, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, "Cezaevinde Çocuk Olmak" adlı kitabını tanıttı. 30 Ocak 2014 tarihi itibarı ile 339 çocuk veya bebeğin annelerinin yanında cezaevinde büyüdüğünü ifade eden Atıcı, “Suça sürüklenen çocuk sayısının son yıllardaki artışı, iktidarın uyguladığı politikaların kötü sonuçlarının alınmaya başlandığı ve buna bağlı olarak çocuklarımızın suça sürüklendiği sonucunu ortaya çıkarmaktadır” dedi.
Kitabı hazırlama sürecinde öğrendiği en önemli şeyin “çocuk” ve “cezaevi” kavramlarının hiçbir şekilde yan yana gelmemesi gerektiği olduğunu ifade eden Atıcı, çocuk cezaevlerinin derhal kapatılması gerektiğini yerine çocuk eğitim evleri kurulmasının doğru olacağını söyledi.
CHP’li Prof. Atıcı’nın açıklamaları şöyle:
"TÜİK rakamlarına göre 2013 yılında, güvenlik birimlerine, 273.571 çocuk gelmiş veya getirilmiştir. Bu çocukların % 44,5’inin suç mağduru oldukları görülmüştür. Suça sürüklenen çocukların % 36,9’una yaralama suçu isnat edilmiştir. Bu suçu % 28,6 ile hırsızlık, % 9,1 ile de uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak, satmak veya satın almak suçu izlemiştir. Ayrıca, çocukların % 3,7’si mala zarar verme, % 3,5’i de tehdit suçu ile güvenlik birimine getirilmiştir. Yine TÜİK rakamlarına göre, suça sürüklenen çocuk sayısı 2009-2013 yılları arasında % 68,9 artmıştır.
18-20 yaşları arasında 8 bin genç cezaevinde
12.03.2015 itibarı ile Adalet Bakanlığı verilerine göre 12-17 yaş arası 2100 erkek ve 65 kız çocuğu, toplam 2165 tutuklu ve hükümlü çocuk cezaevlerindedir. 18-20 yaş arası gençlerin sayısı ise 8.017’dir.
30 Ocak 2014 tarihi itibarı ile 339 çocuk veya bebek de annelerinin yanında cezaevinde büyümektedir. Suça sürüklenen çocuk sayısının son yıllardaki artışı, iktidarın uyguladığı politikaların kötü sonuçlarının alınmaya başlandığı ve buna bağlı olarak çocuklarımızın suça sürüklendiği sonucunu ortaya çıkarmaktadır.
Çocukların suça sürüklenmelerinin en önemli nedeni yoksulluk ve fakirliktir. Çocukların suça sürüklenmesini önlemeye yönelik çalışmalar yapılmadığı sürece çocuklar, suç sayılan fiilleri iradi olmaksızın işlemeye devam edecektir.
Çocuk bir kez suça sürüklendikten sonra yeniden topluma kazandırılması zor olmakta hatta mümkün olamamaktadır. Bu sebeple suça sürüklene çocuk sorunu toplumun geleceğini de ilgilendirmektedir.
"Suça sürüklenen çocuk cezalandırılmamalı, korunmalıdır"
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Avrupa Konseyi B.M. Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin Uygulanmasına Dair Avrupa Sözleşmesi, Anayasa’nın 90.maddesine göre iç hukuk normu halini almıştır. Bu sözleşmeler gereği birey 18 yaşını doldurana kadar çocuktur ve yaptığı fiiller “iradi” değildir. Bu sebeple çocuğun ceza gerektiren fiilleri konu olduğunda, çocuğun bir suçu işlediği değil, bir suça sürüklendiği kabul edilmiştir. Adı geçen sözleşmelerde de kabul edildiği gibi, suça sürüklenen çocuk cezalandırılmamalı, korunmalıdır.
Cezaevinde büyüyen çocukların dramı ve çığlığı acilen duyulmalı küçük çocuğu olan annelere denetimli serbestlik imkanları genişletilmelidir.
Cezaevlerinde bulunan anne/babaların çocukları ile açık görüşme imkanları derhal genişletilmelidir.