Politika

CHP’li Atilla Kart: Kan dökülmesini istemiyoruz; meşru direnme hakkı evrensel bir haktır

"Bunun siyaset dilindeki evrensel sözleşmelerdeki adı meşru direnmedir”

27 Mayıs 2016 01:43

CHP’nin eski Konya milletvekili ve hukukçu Atilla Kart, Türkiye’nin kaos ve çatışma ortamına doğru kaygı uyandıracak şekilde sürüklendiğini söyledi. Demokrasilerde son çarenin seçim olmasına rağmen serbest seçim şartlarının giderek daraldığını ve kullanılamaz hale geldiğini söyleyen Kart,  “Anayasal kurumlar işlevini kaybetti zaten 15 Ağustos 2014’den bu yana Anayasal darbe sürekli bir hal aldı” dedi. Kart, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Başkanlık rejiminin kan dökülmeden olmayacağı sözlerinin Türkiye’nin içinde bulunduğu tabloyu anlattığını söyleyen Kart,” Biz kan dökülmesini istemiyoruz. Ancak baskıya, zulme karşı evrensel sözleşmelerde yer alan meşru direnme hakkı vardır. Yani,    bunun siyaset dilindeki evrensel sözleşmelerdeki adı meşru direnmedir” dedi.

 

“Meşru direnme hakkına gidiliyor”

 

Kart, meşru direnme hakkının kullanımıma kaçınılmaz olarak gidildiğini söyledi. Başkanlık noktasında toplumun tüm katmanlarının karşı bir mücadele içine girmesi gerektiğini anlatan Kart,  ana muhalefet partisinin bu süreci içini doldurarak, topluma güven vererek anlatması gerektiğini ifade etti.

Kart'ın T24'e yaptığı açıklamalar şöyle:

"Türkiye’nin anayasal kurumları çalışmıyor. Bunu hem idari adili anlamda söylüyorum. Anayasal kurumlar işlevini kaybetti zaten 15 Ağustos 2014’den bu yana anayasal darbe sürekli bir hal aldı. Genel anlamda nefret dili, ayrımcılık gerilim, kutuplaştırma,  toplumsal barışın kaybolduğunu görüyoruz. Hukuk devleti dışına çıkan bir iktidarla karşı karşıyayız. Devlet gücü ve yönetme baskı zulüm ve toplumun sindirildiği bir sürece dönüştü. Dokunulmazlık parlamentonun susturulmasıdır. Blok mahkumiyetler üzerinde toptan götürü anlayışıyla mahkumiyetler anlayışıdır.

"Bir iktidar hukuk dışına çıkarak hukuksuzluğunu devam ettiriyorsa son çare olarak artık aktif direnme, meşru direnme sürecini başlatması kaçınılmazdır. Bu ayaklanmaya mecbur kalmamak başvurulan evrensel ve demokratik bir haktır.

"13 Haziran 1776 tarihli Virginia Haklar bildirgesi, 1776 tarihli Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi, 1789 Fransız insan ve yurttaş hakları bildirgesi ve BM insan Hakları Evrensel bildirgelerinde, zulüm  ve baskıya çare olarak  ayaklanmalara mecbur kalmaması için başvurulan demokratik haktır söz ediyor.

"Meşru direnme hakkı ve sorumluluğu özellikle muhalefet açısından bir sorumluluktur. Bu bir tür aktif bir direnmedir şiddete başvurmadan. Bıçak sırtı bir haktır bu. İyi yönetilmediği takdirde devlet ve siyasi iktidar tarafından provoke edildiği takdirde ki maalesef bu siyasi  iktidar bunu  yapmaya maalesef elverişlidir. Bu takdirde kaos ve çatışmaya dönüşmesi kaçınılmazdır.  Bu  nedenle muhalefetten sivil  kitle kuruluşlarının örgütlenmesi önemlidir."