Politika

CHP'den TSK'ya zeytin dalı

CHP Genel Başkan Yardımcısı Öymen: Cumhuriyetin kurumlarına ve TSK'ya karşı yıpratıcı bir tavır içine giremeyiz. Ancak demokrasilerde sorular yadırganmamalı

09 Ağustos 2008 03:00

CHP Genel Baykan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Onur Öymen, "Biz Cumhuriyetin kurumlarına ve TSK'ya karşı yıpratıcı tavır içine giremeyiz. TSK'nın önemini biliyoruz, terörle mücadele ve laiklikle ilgili duyarlılıklarını biliyoruz" dedi.
Onur Öymen, partisinin Bursa'daki "Parti Okulu"nda "CHP'nin AB ve Dış Politikaları" konulu oturumuna konuşmacı olarak katıldı. Öymen, oturumdan önce düzenlediği basın toplantısında, Anayasa Mahkemesinin AK Parti hakkında açılan kapatma davasıyla ilgili kararını
değerlendirdi. Bu kararın doğru okunması gerektiğini ifade eden Öymen, şunları kaydetti:

Kırmızı kart görebilirler
"Bu kararda Anayasa Mahkemesi AK Parti'nin çok açık şekilde, anayasanın en önemli ilkelerinden biri olan laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğunu kararlaştırmıştır. Bu kararla 11 üyeden 10'u AK Parti'nin laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğunu saptamış ve ceza vermiştir.
Benzeri eylemler olursa bunun ağır bedeli olacağı anlaşılıyor. Yani maç bitmemiştir, ilk yarısı bitti ve iktidar partisi ilk yarıda bir gol yedi ve bir de sarı kart gördü. Aynı hataları sürdürürse ikinci yarıda yeni bir sarı kart görerek, kırmızı kart görme ihtimali mevcuttur. Onun için
biz iktidar partisinin çok dikkatli olmasını tavsiye ediyoruz."
"Mahkeme kararının mürekkebi kurumadan bazı düzenlemeler yapıldı ve bunun batı ülkelerinden örnek alındığı söylendi" diyen Öymen, "Bugünlerde ülkemizde bütün okullara ibadethane açma girişimindeler ve bunun kaynağının da Almanya'dan alındığını söylediler. Kimi kandırıyorsunuz? İktidar dikkatli davranmalı" şeklinde konuştu.

TSK'yı değil, hükümeti eleştirdik
Öymen, terör konusunun Türkiye'nin gündeminden eksik olmadığını ifade ederek, iktidar ve muhalefetin bunun sona ermesi için birlikte adım atması gerektiğini vurguladı. Terörle etkili şekilde mücadele edilmesi ve kaynağına gidilmesi gerektiğini belirten Öymen, şöyle konuştu:
"Bizim zamanında yaptığımız eleştirileri yanlış anladılar. Türk Silahlı Kuvvetlerini (TSK) eleştiriyoruz sandılar. Oysa biz hükümetin politikalarını eleştirdik. Şimdi de bazı arkadaşlarımızın yaptıkları açıklamaları sanki CHP'nin TSK'ya tavrı gibi değerlendirmeye çalışanlar var. Bu son derece yanlıştır. Biz cumhuriyetin kurumlarına ve TSK'ya karşı yıpratıcı tavır içine giremeyiz. TSK'nın önemini biliyoruz. Terörle mücadele ve laiklikle ilgili duyarlılıklarını biliyoruz. CHP'nin TSK'ya karşı yıpratma yaklaşımı ve olumsuz politikası yoktur. Ama demokratik bir ülkede bazı siyasi parti mensuplarının akıllarına gelen soruları ve sorunları dile getirmeleri kimse tarafından yadırganmamalıdır. Bunun cevabı verilmelidir. Parti yetkilileri soru
sordukları için eleştirilmezler. Demokrasi açık ve şeffaf rejimdir; her konu tartışılabilir."
Onur Öymen, Kıbrıs meselesiyle ilgili olarak da Kıbrıs'ın çok tehlikeli bir mecraya girdiğini, 3 Eylül'deki müzakerelerin ne olacağının belli olmadığını öne sürerek, "Tek devlet tek egemenlik anlayışı benimsendi ve bu Kıbrıslı Türkleri bir azınlık haline getirecektir. Bu durum endişe
vericidir. Gereken hassasiyet Türkiye tarafından gösterilmelidir" dedi.

Ergenekon soruşturması
"Ergenekon Soruşturması'na da değinen Öymen, suç unsuru teşkil eden konuların sonuna kadar üzerine gidilmesi gerektiğini vurguladı. Öymen, şöyle konuştu:
"Ama bu davayı ucu açık bir iddianame haline getirip, ülkede ne kadar iktidarı eleştiren insan varsa bunları bu davanın içine sokmaya çalışırsanız, o zaman esas sorumluları gözden kaçırırsınız. Davayla ilgisi olmayan bazı özel telefon konuşmaları iddianamede ve basında yer
alıyor. Demek ki, özel hayata saygı gösterilmiyor. Konuyu iyice irdeleyip insanların üzerine gidilmelidir. Suç odaklarına yönelerek suçluların üzerine gidilmeli ve insanlar boş yere mağdur edilmemelidir. Bazı insanlar suçunu bilmeden hapiste yatıyor." (aa)