Politika

CHP'den Danıştay'a YSK başvurusu

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart: YSK'nın referandumdan sonra yaptığı uygulama ile seçimlerin denetimi ve güveni konusunda üstüne düşeni yapmadı.

30 Eylül 2010 03:00

T24- CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) referandumdan sonra yaptığı uygulama ile seçimlerin denetimi ve güveni konusunda üstüne düşen salt sorumluluğun gereğini yapmaktan kaçındığını iddia ederek, Danıştay’a gideceğini açıkladı.


YSK’nın asli görevi ve varlık sebebi olan seçimlerin denetimi görevini yerine getirmediğini iddia eden Kart, “YSK bu kuşkuyu gidermek ve seçim sonuçlarının denetlenebilirliğini sağlamak zorundadır. Bu süreçte YSK’nın bu olumsuz nitelikteki işlemine karşı bugün ya da yarın Danıştay‘a başvuracağız” dedi.


“YSK Müdahalelere zemin hazırladı”

TBMM’de basın toplantısı düzenleyen CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, YSK’nın olumsuz nitelikteki işlemine karşı bugün ya da yarın Danıştay‘a başvuracağını açıkladı. Danıştay’a kişisel olarak başvuracağını ifade eden Kart, şöyle dedi:


“Yüksek Seçim Kurulu(YSK) internet sitesinde sandık sonuçlarını neden açıklamıyor? Neden açıklamamakta ısrar ediyor? Neden direniyor? Neden sessiz kalıyor? 2007’den bu yana AKP’nin sorumluluğunda yapılan seçimlerde hile ya da müdahaleler yapıldığına dair ciddi kuşkular söz konusudur. Bu süreçte YSK’nın etkin olmadığı, manipülasyonlara, açık müdahalelere zemin hazırladığı, edilgen davrandığı ortaya çıkmıştır. YSK’nın anayasal görevini güven verecek şekilde ve etkin bir şekilde yerine getirmesi gerektiği açıktır. YSK bir taraftan seçimlerin güven verecek şekilde yapılmasını sağlamak zorundadır, bir taraftan da seçimlerin denetlenebilirliğini sağlamak zorundadır. Bu iki temel görevi vardır. YSK yaptığı uygulama ile seçimlerin denetimi ve güveni konusunda üstüne düşen salt sorumluluğun gereğini yapmaktan kaçınmıştır, görevden kaçmıştır. Sorumluluk almak istememiştir. Kamu hizmetinin ve görevinin gereğini yapmamıştır. YSK, hükümet ile karşı karşıya gelmek istemiyor. Maalesef gerçeklerin ortaya çıkmasını engellemekte. YSK asli görevi ve varlık sebebi olan seçimlerin denetimi görevini yerine getirmemektedir. YSK bu kuşkuyu gidermek ve seçim sonuçlarının denetlenebilirliğini sağlamak zorundadır. Bu süreçte YSK’nın bu olumsuz nitelikteki işlemine karşı bugün ya da yarın Danıştay‘a başvuracağız.”


“YSK’nın işlemi hukuka aykırı”

“YSK, referandum sonuçlarının denetlenebilmesine imkan sağlayacak bir çalışmayı yapmak zorundadır. Bu YSK’nın temel sorumluluğudur” diyen Kart, “YSK yaptığı uygulama ile bu denetlenme imkanını ortadan kaldırmıştır. Bu yönüyle hukuka aykırı uygulama yapmıştır. YSK’nın bu tesis etmiş olduğu işlemin hukuka aykırılığını ve iptalini sağlamak amacıyla bu başvuruyu yapıyoruz” dedi.


“YSK neden kaçıyor?”

YSK’nın temel görevini yerine getirmekten kaçındığını iddia eden Kart, “YSK’nın endişe ettiği bir durum mu vardır? YSK şeffaflıktan neden kaçınmaktadır? YSK neden sessiz kalmaktadır” diye sordu.


“TBMM Başkanı bölücülük yapıyor”

TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’in 24-27 Eylül tarihlerinde Almanya’ya yaptığı ziyareti eleştiren Kart, “Bu ziyaret programı nedense kamuoyundan ve medyadan kaçırılmak isteniyor. Meclis Genel Sekreterliğinden sorduk, kendilerinde bir program olmadığını ifade etti. Meclis Başkanlığı sekretaryası önce ‘bir program yok’ dedi, ısrarlı taleplerimiz üzerine, ‘size bir saat sonra programı elden ulaştıracağız’ dedi. Program elden ulaştırıldı. Meclis Başkanı’nın 25-26 Eylül tarihlerinde Kuzey Ren Vestfalya Eyaletine yapacağı ziyaret neden gizlendi” diye sordu.


Meclis Başkanı’nın Duisburg Merkez Camiinde bir program yaptığı, bu programa siyasi iktidara yakın olduğu bilinen cemaat mensuplarının ve toplumun bir kesiminin davet edildiğini ifade eden Kart, şöyle dedi:


“İnceleme yaptığınız zaman şunu görüyorsunuz, Alevi toplumundan hiç kimsenin hiçbir derneğin o toplantıya davet edilmediğini görüyorsunuz. TBMM Başkanı bu sıfatını kullanarak bir resmi programının arasına Türk toplumunun belli bir bölümüyle temasını sıkıştırmıştır. Böyle bir ziyarete tenezzül etmiştir. TBMM Başkanı ayrımcılık, bölücülük yapmıştır. Bunun hesabını vermek durumundadırlar.”


Köln Camii inşaatındaki 30 milyon Euro civarında bağış harcandığının bilindiğini ifade eden Kart, “Ancak o bağışlardan yine yolsuzluklar yapıldığına dair ciddi iddialar söz konusudur. Meclis Başkanı olarak acaba Köln Camii inşaatındaki yolsuzlukları kamufle etmek ya da bu noktada belirsizlikleri gidermek amacıyla mı bu toplantıları yaptınız? Bu işleri takip etmek TBMM Başkanı’nın görevi midir” diye sordu.


“Başbakan’ın siyasi danışmanı mısınız?”

Başbakan’ın 7 ya da 8 Ekim’de Almanya’ya gideceğini hatırlatan Kart, “Siz TBMM Başkanı olarak Sayın Başbakan’ın yapacağı bu ziyaret öncesinde bir alt yapı çalışması mı yaptınız? TBMM Başkanı olarak Başbakan’ın siyasi danışmanı mısınız? Toplumun sadece bir bölümünü mü temsil ediyorsunuz? Deniz Feneri soruşturmasıyla ilgili olarak da herhangi bir faaliyette bulundunuz mu” sorularını yöneltti.


Bir basın mensubunun, “Cemaat derken Fethullah Gülen’i mi kastediyorsunuz” sorusuna da Kart, “Cemaat yapısı derken, Türkiye’de kamu yönetiminde egemen olan cemaat Fethullah Gülen cemaatidir” dedi.