Gündem

CHP'den 6 İdlib önerisi

"İdlib'de çatışmasızlığın sürdürülmesini garanti edecek bir güvencenin olmaması Türkiye'ye yönelik büyük bir göç dalgasına zemin oluşturacak"

08 Eylül 2018 16:37

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, Tahran Zirvesi’nde İdlib’de çatışmasızlığın sürdürülmesini garanti edecek bir güvence alınamadığını söyleyerek, yeni bir göç dalgasına yol açacağını belirtti. Çakırözer, ivedilikle atılması gereken 6 adım önerdi.

TIKLAYIN - Erdoğan'dan İdlib için ateşkes önerisi: Bugün alınacak karar sivilleri huzurlu kılacaktır

Gazete Duvar'da yer alan habere göre CHP’nin dış politikadan sorumlu genel başkan yardımcısı Çeviköz yazılı açıklamasında, “7 Eylül tarihinde Türkiye, İran ve Rusya arasında Tahran’da düzenlenen toplantı Türkiye’nin İdlib’deki gelişmeler ile ilgili haklı endişelerini gidermek bakımından yetersiz kalmıştır. Toplantı sonunda yayımlanan bildiride İdlib’de çatışmasızlığın sürdürülmesini garanti edecek bir güvencenin görülmemesi dikkati çekmektedir. Bu durum İdlib’de bir insani trajedi yaşanması ihtimalinin de ortadan kalkmadığını göstermektedir. Böyle bir gelişme Türkiye’ye yönelik yeni ve büyük bir göç dalgasına da zemin oluşturacaktır” dedi.

TIKLAYIN - İşte Suriye zirvesinden çıkan 12 maddelik Tahran Bildirisi: DAEŞ, Nusra ve El Kaide ortadan kaldırılacak

"Aktif diplomasi gerekli"

Suriye yönetiminin İdlib’e bir askeri harekat başlatmasının sadece bölgede yaşayan sivil halkın güvenliğini tehdit etmekle kalmayacağını, aynı zamanda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bölgede kurulan gözlem misyonlarındaki varlığına karşı da ciddi bir tehdit oluşturacağını belirten Çeviköz, böyle bir tehdidi bertaraf etmenin yolunun ‘aktif bir diplomasi faaliyetinden’ geçtiğini belirtti. Çeviköz bu koşullar altında Türkiye’nin ivedilikle atması gereken adımları şöyle sıraladı:

1. Bölge halkının ve terörle bağlantısı olmayan grupların Suriye sınırları içinde kalacak şekilde İdlib’ten tahliyesi için Birleşmiş Milletler başta olmak üzere tüm ilgili kuruluşlara ve ülkelere çağrıda bulunulmalı ve bu sonuca ulaşmak için yoğun bir şekilde çalışılmalıdır.

2. Türkiye İdlib’de bulunan bütün muhalif gruplardan silahlarını bırakmalarını istemeli ve bunun sağlanması için yoğun çaba göstermelidir.

3. İdlib konusu Türkiye için bir ulusal güvenlik sorunudur. Moskova ve Tahran ile yapılan görüşmelerde bu anlayışımızın kuvvetle vurgulanmasının yanı sıra, Suriye yönetimi ile de temasa geçilmesinin ve 1998 Adana Mutabakatı ruhunun iki komşu ülke arasında yeniden canlandırılması için çalışılmasının zamanı gelmiştir.

4. Suriye konusunda ABD ile yapılan görüşmeler sadece Membiç ve PYD/YPG bağlantılı sorunlarla sınırlanmamalı, ABD ile Astana ve Soçi süreçleriyle ve son Tahran toplantısıyla ilgili de bilgi paylaşımında bulunularak görüşmeler daha geniş bir çerçeveye oturtulmalıdır.

5. AB ile yapılan görüşmelerde konunun insani boyutu öne çıkmakta ve amacın yeni bir mülteci sorununu engellemek olduğu görülmektedir. Türkiye İdlib sorununun esas itibariyle kendi ulusal güvenliğine tehdit oluşturduğunu AB’ye özenle ve sabırla anlatarak Suriye’de barış ve istikrarın kurulması çalışmalarında AB ile de işbirliğini yoğunlaştırmalıdır.

6. İdlib’de konuşlanmış bulunan ve gözlem misyonu görevini sürdüren Mehmetçik’in herhangi bir saldırıya maruz kalmaması için Suriye yönetimini böyle bir saldırıya tahrik edebilecek eylemlerde bulunan gruplar üzerinde Türkiye güçlü bir şekilde denetim ve kontrol sağlamalı, askerimizin güvenliğini sağlamak için gerekli önlemleri almalıdır.