CHP liderinin, seçim sonrası
“İsterse Parti Meclisi kendini yenileme kararı alabilir” demesi,
alınacak sonuca göre kurultay toplayabileceği yorumlarına neden oldu.
CHP’de,
geçen mayıstan bu yana gündemde olan tüzük ve program değişikliği hafta
sonunda gerçekleştirildi. Tüzük değişikliğiyle CHP lideri Deniz Baykal,
Merkez Yönetim Kurulu’nda (MYK) tek adam haline gelecek. Baykal,
değişikliklerin 29 Mart seçimleri sonrasında hayata geçirilmesini
istiyor. Baykal’ın bu ertelemeyle, seçim öncesinde değişikliğe karşı
çıkan CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın talebini gözettiği vurgulanıyor.
Kürt açılımı olmadı
CHP’de aylardır beklenen tüzük değişikliği ve yeni program, hafta
sonunda gerçekleştirilen kurultayda kabul edildi. Kurultayda, Doğu ve
Güneydoğu delegelerinin beklediği Kürt açılımı gerçekleşmezken, CHP
iktidarında “farklı etnik grupların ana dillerini öğrenme, öğretme ve
yayın yapma haklarının güvence altına alınacağı” ilan edildi.
Kurultayda, yapılan tüzük değişikliklerinin ne zaman uygulanacağına
Parti Meclisi’nin (PM) karar vermesi benimsendi. Baykal, yeni MYK’yı ne
zaman oluşturacağının ipucunu da kurultayda vererek, “Herkesin alıştığı
bir çalışma tarzı var. Yerel seçimlerden önce yürürlüğe koymayalım”
çağrısında bulundu.
Kararın PM’ye ait olduğunu belirten Baykal’ın, “İsterse PM kendisini de
yenileme kararı alabilir” demesi dikkati çekti. Baykal’ın bu sözleri,
29 Mart’ta alınacak sonuca göre yeniden olağanüstü kurultaya gidilerek,
PM’nin tamamının yenilenebileceği şeklinde yorumlandı.
Tüzük değişikliğiyle geleneksel sol partilerde 2. adam konumunda olan
genel sekreterin yönetim görevleri de elinden alındı. Genel sekreter,
sadece CHP ile ilgili davalarda partiyi temsil ederek yazışmaları
yürütecek. Yeni tüzükle genel sekreter de artık PM tarafından değil,
doğrudan Baykal tarafından PM üyeleri arasından seçilecek.
Baykal güçlenecek
Yeni tüzükle, daha önce MYK üyeliği yapmış olan Grup Başkanvekili Kemal
Kılıçdaroğlu ile birlikte Hakkı Suha Okay ve Kemal Anadol da oy hakları
bulunmaksızın MYK üyesi oldu.
CHP’de, “başkanlık sistemine geçiş” olarak yorumlanan yeni tüzükle,
doğrudan Baykal’ın atayıp, gerekirse görevden alacağı 13 başkan
yardımcısı bulunacak. Bunlar, “Örgüt, Seçim ve Hukuk İşleri, Basın ve
Propaganda, Yerel Yönetimler, Dış İlişkiler, Sivil Toplum Örgütleri,
Kadın, Gençlik, Bilim ve AR-GE İdari ve Mali İşler, Halkla İlişkiler,
Ekonomi, Partiiçi Eğitim” alanlarından sorumlu olacak.
‘CHP siyasi simgeye karşı’
14 yıl sonra yenilenen “Çağdaş Türkiye için Değişim Programı”nda,
partiye çarşaflı üyelerin kabul edilmesinden sonra CHP’ye yöneltilen
laiklik eksenli eleştirilerle ilgili kimi ifadeler de şu şekilde yer
aldı: “CHP, dini unsurların siyasi simge olarak kullanılmasını
demokrasi anlayışı ile bağdaşmayan ve Anayasamızın değiştirilemez
hükümleriyle çelişen bir davranış olarak görür. CHP, din unsurunun
baskı aracı olmasını da, din duygusunun ve dinsel inançların baskı
altına alınmasının da ibadet yerlerine siyasetin girmesinin de
kesinlikle engellenmesini öngörür.”