CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi, CHP Şanlıurfa Milletvekili Aziz Aydınlık'ın ortak çalışmasıyla Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) terfi kararı mağduriyetlerini Meclis'e taşındı.
"Terör ve darbeyle mücadele tutarlılık gerektirir"
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın yanıtlaması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan soru önergesiyle ilgili açıklama yapan Gökçen, "'Teröre ve her türlü darbeye karşıyız' diyoruz. Terör ve darbeyle mücadele, ciddiyet ve tutarlılık gerektirir. Devlet içine sızan ve örgütlenen bir yapının olduğunu yıllarca Cumhuriyet Halk Partisi olarak dile getirmiştik. Bugün ise bazıları yön değiştirdi, biz onurumuzla aynı yerde duruyoruz" dedi.
"YAŞ kararları incelenmeli"
Gökçen, "Darbeyle mücadele etmek için devlet içinde örgütlenen bu yapının önemli kararlara etkisinin değerlendirilmesi, özellikle şaibeli olabilecek Yüksek Askeri Şûra kararlarının dikkatle incelenmesi gerekir. Bu yüzden soruyoruz: Anayasa tarafından yargı yolu kapatılan YAŞ terfi kararları böyle bir incelemeden geçirilmekte midir? FETÖ üyeleri tarafından haksızca terfi ettirilmeyen TSK mensuplarının zararları karşılanmakta mıdır?" sorularını yöneltti.
"FETÖ'cü askerler YAŞ'a müdahale etti"
Aydınlık, "15 Temmuz Darbe Girişimi öncesinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin her bir kurumuna sızan, Cumhuriyet Halk Partisi'nin dönemin hükümetlerini defalarca uyarmasına rağmen Türk Ordusu'na bilinçli olarak üst düzey yöneticilik konumuna getirilen Fethullahçı Terör Örgütü Üyeleri yıllar içerisinde YAŞ terfi kararlarına dahi müdahale eder konuma getirilmişti. O dönemde Terör Örgütü Mensuplarının rütbelerini yükseltebilmek amacıyla yıllardan bu yana ülkesine hizmet eden, vatansever, şerefli, namuslu Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları Ergenekon, Balyoz ve benzeri davalarla kumpasa getirilmiş, rütbe almaları engellenmiş, maddi ve manevi kayıplar yaşamalarına sebep olunmuştur" ifadelerini kullandı.
"TSK mensuplarının itibarsızlaştırılmasına göz yummamalıyız"
Aydınlık, "Anayasa'nın 125. maddesi, Yüksek Askeri Şura'nın terfi işlemlerine karşı yargı yolunu kapatmış, bu tür mağduriyetlerin giderilmesinin hiçbir yolu kalmamıştır. Bizler Cumhuriyet Halk Partisi’nin milletvekilleri olarak bu ülkeye ve bu millete emeği emek vermiş olan TSK mensuplarının FETÖ’cü vatan hainleri tarafından ordu içerisinde ve milletimiz gözünde itibarsızlaştırılmasına göz yumamalıyız!" dedi.
Yazılı Soru Önergesi şöyle:
"15 Temmuz hain darbe girişimi öncesinde Yüksek Askeri Şûra’nın terfi kararlarının nesnel ölçütlere dayanmadığı ve paralel yapılanmanın hakkaniyetsiz bir şekilde tam sicil puanına sahip birçok kişiyi terfi ettirmediği, Genelkurmay Başkanlığı’nın bu konuda yapılan başvurulara “yapılabilecek bir işlem ve imkân bulunmadığı” yönünde yanıt verdiği iddia edilmektedir.
Anayasa’nın 125. maddesi, Yüksek Askeri Şûra’nın terfi işlemlerine karşı yargı yolunu kapatmakta, bu nedenle Anayasa Mahkemesi ilgili başvuruları “konu bakımından yetkisizlik” nedeniyle reddetmektedir.
Bu bağlamda, darbe girişimlerinin bir daha yaşanmaması ve paralel devlet yapılanması ile mücadelenin hakkaniyetle yürütülmesi amacıyla; Yüksek Askeri Şûra’nın 15 Temmuz 2016 tarihi öncesi terfi kararları incelenerek değerlendirilmekte midir?
Yüksek Askeri Şûra’nın 15 Temmuz 2016 tarihi öncesinde vermiş olduğu terfi kararları nedeniyle Genelkurmay Başkanlığına yapılan ve reddedilen başvuru sayıları kaçtır?
Anayasa’nın açık hükmü nedeniyle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunma imkânı olmayan ve keyfi nedenlerle terfi ettirilmediği iddia edilen kişilerin başvurabilecekleri herhangi bir hukuk yolunun oluşturulması planlanmakta mıdır?"