Gündem

Milletin Sesi mitingi | Kılıçdaroğlu: Bir değişim çığlığı var, değişimi yapacağız

24 Temmuz 2022 17:02

T24 Haber Merkezi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Balıkesir'de düzenlenen "Milletin Sesi Mitingi"nde, "Bir değişim çığlığı var. İşçisinden, çiftçisinden, ev kadınından, gençlere herkes değişim istiyor. Değişimi yapacağız, adaletli bir değişim. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında güzel ülkemizi demokrasi ile taçlandıracağız." dedi.

Kılıçdaroğlu mitingde halk seslenişinde, "Bize inanın. Rüşvet alan elçileri, iktidar olduğumuzda derhal görevlerinden alacağım. Uyuşturucu baronlarıyla mücadele edeceğim. Baronlarla fotoğraf çektirenlere de hesabını soracağım. Baskı kuruyorlar, tazminat davaları açıyorlar, sanıyorlar ki Kılıdaroğlu geri adım atacak. Sizin feriştahınız bile gelse geri adım atmam!" ifadelerini de kullandı.

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun yurttaşları kürsüye çıkararak kendi sorunlarını dile getirmelerini sağladığı Milletin Sesi mitinglerinin üçüncüsü Lozan’ın yıldönümünde Balıkesir’de Kuvayı Milliye Meydanı’nda yapıldı.  CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu "Milletin Sesi Mitingi"nde şöyle konuştu:

"Bu ülke sıradan bir ülke değil, bu meydan sıradan bir meydan değil; Kuvayı Milliye meydanı diyoruz bu meydana"

"Aylardır yıllardır dile getirilen ses. Ama geniş kitlelere bu ses ulaşmıyordu. Bu sesi geniş kitlelere ulaştırmanın yanında Ankara'daki sağırlara da duyurmak zorundaydık. Onların da dinlemesi lazımdı. Saray'da oturup ülkenin halini düşünen değil, milletin arasında oturup milletin halini düşünen yöneticilere ihtiyacımız var. Bu ülke sıradan bir ülke değil, bu meydan sıradan bir meydan değil.

Kuvayı Milliye meydanı diyoruz bu meydana. Ey Kuvayı Milliyeciler, hoş geldiniz. Bu meydan, aynı zamanda Lozan Antlaşmasının 99.yılını kutluyoruz. 99 yıl önce Serv'i yırtıp çöp sepetine atan ve bağımsızlığı tüm emperyal güçlere onaylatan bir süreci yaşıyoruz. 

99 yıl önce yaşadık, bugün büyüterek sürdürüyoruz. Balıkesir, Kuvayi Milliye'nin başkenti. Meclis açıldığında ilk yapacağımız iş, Lozan'ın ilanının yıl dönümünü bayram ilan edeceğiz. Bu teklifi yaparken ak ile karayı bir daha göreceğiz. Kimlerin vatansever olup olmadığını göreceğiz. O gün genel kurulu beraber izleyeceğiz. 

"Helalleşmek zorundayız, artık kucaklaşma zamanı"

Lozan'ın ne olduğunu yedi düvele anlattık, kendi ülkemizde bazı çevrelere de anlatacağız. Türkiye sıradan bir ülke değildir. Türkiye bütün mazlum milletlere örnek olan ülkedir. Bağımsızlık savaşını veren ülkedir. Türkiye'de cumhuriyet kurulduktan sonra tüm mazlum milletlerde de kurulduğunu görüyoruz.  İstiklal madalyasını da hak ediyor Balıkesir. Bunun da kanun teklifini vereceğiz. 

2023, Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci yüz yılı olacak. Bir yüz yılda büyük acılar çektik, başarılar da oldu. Başbakanlar, bakanlar idam edildi. Gencecik insanlarımız idam sehpalarında hayatlarını kaybetti. Bir sağdan bir soldan olsun dediler, gencecik evlatlarımızı astılar.

Onlarla biz beraber helalleşmek zorundayız, artık kucaklaşma zamanı. Artık beraber olma zamanı. Artık Alevi, Sünni, Laz, Kürt, Çerkez diye bir ayrım yapmadan kucaklaşma zamanı. Beraber olacağız. CHP olarak iki kırmızı çizgimiz var; vatanımız ve bayrağımız. Kimliği ne olursa olsun, inancı ne olursa olsun, yaşam tarzı ne olursa olsun vatanına ve bayrağına saygısız olan herkes benim başımın üstünde yeri vardır. 

"Merkez Bankası'nın kasasında kendisine ait 5 cent bile para yok"

Bugün geldiğimiz noktada kutuplaşan bir toplum var. Dış politikanın şahsileştiğini görüyoruz. Birilerinin iradesine göre dış politikanın oluştuğunu görüyoruz. Dış politikanın milli olmaktan çıkarıldığını görüyoruz. Ağır bedeller ödüyoruz. Devletin yapısında ciddi çürüme var. Devlette liyakat kalmadı. Rüşvet alanların büyükelçi olarak tayin edildiği bir ülke olmak istemiyoruz. 

Devleti soyanların, devletin makamlarında yer almalarını istemiyoruz. Devlette liyakat ve adalet istiyoruz. Bizim görevimiz, devletin kurumlarında adalet ruhunu yeniden ihya etmektir. Merkez Bankası'nın kasasında kendisine ait 5 cent bile para yok.

Bu ülke kan ve göz yaşı ile kuruldu. Bu ülke sıradan bir ülke değil. Bu ülkenin bir itibarı ve saygınlığı var. Buradan çekip çıkarmamız lazım. Devletin dini adaletse, adaleti yeniden getirmemiz lazım. Adalet için bu kardeşiniz yürüdü, eşlik etti bana milyonlar, onlara da helal olsun.

"İlk bir hafta içinde çiftçilerin ister bankalardan ister tarım kredi kooperatiflerindeki kredilerinin faizlerini sileceğiz"

Herkes artık bugün herkes hak hukuk adalet diyor. İnanın, bu ülkeye hakkı, hukuku ve adaleti mutlaka getireceğiz. Bize inanın. Rüşvet alan elçileri, iktidar olduğumuzda derhal görevlerinden alacağım. Uyuşturucu baronlarıyla mücadele edeceğim. Baronlarla fotoğraf çektirenlere de hesabını soracağım.

Baskı kuruyorlar, tazminat davaları açıyorlar, sanıyorlar ki Kılıdaroğlu geri adım atacak. Sizin feriştahınız bile gelse geri adım atmam! Ben millet için çalışıyorum, kendim için değil. Bu ülkede bir çocuk gece yatağa aç giriyorsa o gece rahat uyumam. Bunun kavgasını veriyorum. Üniversite mezunları işsizse, senin çocukların dört yerden maaş alıyorsa ben bunun hesabını sormak zorundayım.

Sanıyorlar ki Türkiye'de istedikleri gibi at koşturabiliyorlar. Türkiye'nin tarihini bilmiyorlar.  Bizim iktidarımızda bize mal varlığımızı açıkla dediğinde incelemezsen namertsin diyeceğiz. Sorunları çözeceğiz. İktidar olduğumuzda ilk bir hafta içinde çiftçilerin ister bankalardan ister tarım kredi kooperatiflerindeki kredilerinin faizlerini sileceğiz. 

"Ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzeni getireceğiz"

Hiç bir çiftçinin ektiği ürün, beslediği hayvan dolayısıyla zarar etmesine asla izin vermeyeceğiz. Yazın bir tarafa, Kılıçdaroğlu sözü deyin. Sen üretmezsen milyonlar aç kalır. Bu ülkede alın teri üreten kazanacak. Para babalarına ve tefecilere de beşli çetelere de izin vermeyeceğiz. Bunların iktidarı, havadan para kazananların iktidarıdır. Elinde viski şişesi, bankada milyonları var, faiz elde et, vergi muafiyeti getiriliyor. 

Emekli vergi veriyor, işçi veriyor, sanayici veriyor, bunlar neden vermiyor. Bu düzeni değiştireceğiz. Rahmetli Ecevit'in dediği gibi: Ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzeni getireceğiz. Kırsalda görev yapan kadınlar ve gençler, bunların sosyal güvenlik pirimlerini devlet ödeyecek. Kadın başkasına muhtaç olmayacak. 

EYT'liler. Sorunlarınızı çözdüler çözdüler... Çözemezlerse az kaldı biz çözeceğiz, hiç endişeniz olmasın. Her bayramda en az asgari ücret kadar emekliye ikramiye verilecek. Taşeron işçilerin de kavgasını verdim. 128 bin taşeron işçi kadro alamıyor. Tüm işçilere sesleniyorum. Bizim iktidarımızda tüm taşeron işçilere kadro ve güvence vereceğiz. Tüm öğretmen ve din görevlilerine sesleniyorum. Kaç kişi olduğunuzu biliyorum, tümünüze kadro vereceğiz. 

"Dünyadan, Anadolu'dan kopmuş bunlar"

Bay Kemal olmak için önce ahlaklı olacaksın, kul hakkı yemeyeceksin, adaletli olacaksın, emperyal güçlerin önünde diz çökmeyeceksin. Bay Kemal olmak için Körfez ülkelerine el avuç açmayacaksın, bu ülkenin itibarını koruyacaksın. Bay Kemal olmak için İstanbul Sözleşmesi'ni bir hafta içinde yürürlüğe koyacaksın. Sen kim, Bay Kemal olmak kim. 

Sağlıkta şiddet, bunu da çözeceğiz. TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağıracağız. Tüm sağlıkçılara sesleniyorum. Pazartesi gününden itibaren bu işin takipçisi olacağız. Eğer birileri meclise gelmekten kaçınırsa, kanun teklifine hayır derlerse, iki eliniz yakanızda olsun. 

Sorun sistemde. Bir hastaya 5 dakika bakacakmışsın. 6 dakika olmazmış. Dünyadan, Anadolu'dan kopmuş bunlar. Ne olduğunu bilmiyorlar. Para delisi olmayı Allah kimseye nasip etmesin. 

"Sen gidip özel görüşme yapamazsın, yakınlarını oraya taşıyamazsın. Oğlunu devlet protokolünde tutamazsın"

Mülteciler, Suriyeliler, Afganlı kardeşlerimiz... Afganistan'dan gelenleri İran'a iade edeceğiz. Suriyeli kardeşlerimizi davulla zurnayla memleketlerine göndereceğiz. Önce oturup Suriye yönetimi ile anlaşacağız. Ulusal ve uluslararası teminatları alacağız. Okullarını, yollarını yapacağız. İş istihdamı sağlayacağız. Kendi ülkelerinde huzur içinde yaşamaları için ellerimizden ne geliyorsa yapacağız. 

Onurlu bir dış politikaya ihtiyacımız var. Eğilmeyen, bükülmeyen bir dış politikaya ihtiyacımız var. Şahsileştirilmeyen bir dış politikaya ihtiyacımız var. Söyledim, dış politika milli olmak zorundadır. İktidar muhalefet ayrımı olmaz. Ama şahsileştirdiler.

Yaptıkları bazı özel görüşmelerde Dışişleri Bakanlığı'ndan kimseyi almıyorlar. Neden almıyorsun? Sen orada neyi özel görüşüyorsun? Öğreneceğim bunların tamamını, hiç merak etmeyin. Bay Kemal olmak, kemale ermektir. Bunları yapacağım ve öğreneceğim. Kimse memleketin iradesine gölge düşüremez. Sen gidip özel görüşme yapamazsın, yakınlarını oraya taşıyamazsın. Oğlunu devlet protokolünde tutamazsın.

"Beşli çete değil, isterse on beşli çete olsun. Asla ve asla devletin soyulmasına izin vermeyeceğim"

Yoksul hiçbir kadını, erkeğe mahkum ettirmeyeceğim. Bu ülkeye, her eve huzuru getireceğim. Yoksula yardım, yoksulun onuru korunarak yapılır. 1 hafta uzun diyorsanız, 24 saat içinde İstanbul Sözleşmesi'ni yürürlüğe koyacağız.

Soygunu da bitireceğiz. Kul hakkı yiyenden hesabını soracağız. Beş - altı yerden maaş alma dönemini bitireceğiz. Devlet saydam olmak zorundadır. Bay Kemal'in felsefesi, iktidar olduğunda halka hesap vermeyi namuslu bir görev olarak kabul etmesidir. 

Paralar 5'li çetelere gidiyor. Bunlar ile aramı düzeltmeye çalışıyorlar. Neden? Olur da Kılıçdaroğlu iktidar olduğunda bize hesap sormasın. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını hukukunu korumak, Bay Kemal'in görevidir. Beşli çete değil, isterse on beşli çete olsun. Asla ve asla devletin soyulmasına izin vermeyeceğim.

"Sözüm söz, Bay Kemal, Süleyman Şah türbesini kendi topraklarına götürecektir"

Yol yapıyorsun, köprü yapıyorsun, kaça yaptın? Ticari sır. Yahu parayı ben veriyorum ne ticari sırrı? Parayı ben vereceğim o zengin olacak. Yapıyor 2 milyar liraya, gelir desteği veriyorsun 30 milyar lira. Ben buna sessiz kalacağım. Olur da Bay Kemal iktidar olur, sözleşmeyi İngiliz mahkemelerinde görülür diyor. İster İngiliz, ister Japon, ister Amerikan mahkemelerine götür, o parayı söke söke alacağım. O paraların tümünü ülkeye getireceğim.

Sözüm söz, Bay Kemal, Süleyman Şah türbesini kendi topraklarına götürecektir. Yapamadılar, korkuyorlar. Neden korkuyorsun kardeşim? Hiçbir güç bize geri adım attıramaz. Cumhuıriyet Halk Partisi avukat bürolarında kurulan bir parti değildir, Cumhuriyet Halk Partisi savaş meydanlarında kurulan partidir. 

"Bir değişim çığlığı var"

Bir değişim çığlığı var. İşçisinden, çiftçisinden, madencisinden, balıkçısından, sanayicisinden, esnafından, taksicisinden, ev kadınından, gençlere herkes değişim istiyor. Değişimi yapacağız, adaletli bir değişim. Cumhuriyetin ikinci yüz yılında güzel ülkemizi demokrasi ile taçlandıracağız. Ve bütün mazlum ülkelerin de demokrasiye geçtiğini göreceksiniz. 

Bu söylediklerimin yapılmasını istiyorsanız bize katılın. Beraber yapacağız. Herkesin hakkını savunacağız. Akıllı bir ekonomi yönetimi ile yapacağız. 128 milyar doların nereye gittiğini öğrenmek istiyorsanız bize katılacaksınız. Adalet istiyorsanız, vergilerin nereye gittiğini bilmek istiyorsanız bize katılacaksınız, beraber yapacağız. EYT için bize katılacaksınız. Huzur istiyor musunuz, herkesin karnı doysun istiyor musunuz, herkesin işi olsun istiyor musunuz, bize katılacaksınız.

"Demokrasi ve huzuru bu ülkeye getireceğiz"

Türkiye'yi ikinci yüzyılında demokrasiyle taçlandıracağız. Her türlü düşünceye saygı istiyor musunuz, bize katılacaksınız. Kimse ötekileştirilmesin diyorsanız bize katılacaksınız. Bu ülke beşli çetelerden, uyuşturucu baronlarından kurtulmak istiyor musunuz, bize katılacaksınız, ben defterlerini düreceğim. 

Adaleti sağlayacağım. Sandığa gideceksiniz, hangi görüşten, hangi partiden olursa olsun, tüm vatandaşlarıma sesleniyorum: Gitmek istemeyeni de götürüp, vicdanınızın sesini dinleyeceksiniz. Ahlak, adalet, işsizlik ve yoksulluğu düşünüp ona göre oyunuzu kullanacaksınız. Demokrasi ve huzuru bu ülkeye getireceğiz. 

Kemal Kılıçdaroğlu'nun Balıkesir'de düzenlenen "Milletin Sesi Mitingi"nde konuşmaya başlamadan önce kürsüye üç vatandaş çıktı. Esma Ay, Ali Duman ve Arif Onur Poyraz; yaşadıkları sıkıntıları kürsüde dile getirdi. 

Semt pazarında üretici 46 yaşındaki Esma Ay:

"Bütün hanımların derdini anlatmak için çıktım. Biz kırsal kesimde yaşıyoruz, hepimiz çiftçilik yapardık. Harman yapardık, ekin çıkarırdık, hayvanların yemini ununu satardık. Ancak o durum bitti. Mazotumuzu alamaz duruma geldik. Şu an bahçe malzemesi satıyorum. Acaba mazot bizi nereye kadar götürür diye düşünüyoruz. Pazar yerine kadar vardıktan sonra çok şükür mazotumuzu aldık diyoruz. 

Ben zerzevat satarak kızımı okuttum. Ancak şu an işsiz, iş yok. Çocuklarımızın psikolojisi bozuldu, annelerin babaların da öyle"

68 yaşındaki çiftçi Ali Duman:

"Değerli katılımcılar, Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Atatürk, demiştir ki; köylü memleketimizin efendisidir demiştir. Ancak bugün görüyoruz ki köylü, memleketimizin kölesi yapılmıştır. Nasıl mı?

Tarlalarımız var, tapuları bizim; hayvanlarımız var, sahibi biziz. İnsanın kendi malına ihanet ettiği görülür mü? Bu işletmeleri en iyi şekilde yürütmek bizim görevimizdir. Şeker pancarı su isterse gece tarlada yatarız, hayvan rahatsızlanırsa gece ahırda sabahlarız. Ölünce bizim de canımızdan can gider. 

Böyle baktığımız işletmemizden zarar ettiğimiz görülmektedir. bu  zarar etme durumu bizi maliyet hesabı yapma zorunda bırakmış, bu hesabı yaptığımızda ürettiğimiz bir çok malı ya maliyetine ya da altında satmak durumunda bırakılmışız. 

Bir yılın muhasebesini çıkardım. Bir yılda 60 ton süt üretmişim. Hayvan satmışım, kestirmişim, bir yılda 477 bin lira ciro yapmışım. 85 dönüm tarlama mısır, arpa, buğday ekmişim. Bana maliyeti 545 bin lira oldu. Bu ülkenin idarecilerine soruyorum: Ben enflasyonun altında ezilmemiş mi oluyorum?

Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden yeni mezun olan 24 yaşındaki Arif Onur Poyraz:

"Yarın göreve başlayacak bir çok hekim gibi ben de heyecan ve korku duygularını bir arada hissediyorum. Tıbben felç olmuş sağlık sistemi içinde yorucu geçen sürecin ardından arkadaşlarım fiziki ve sözlü saldırıya uğruyor ve belki de öldürülüyor. 

Bunun sonucunda başta Almanca olmak üzere bir çok yabancı kursları doktorlar dolduruyor. Sıraya bizler de giriyoruz. Büyük binaların ve beton yığınlarının hasta bakmadığını anladığımızda çok geç olmayacak mı? Bunun hesabını kim verecek. 

Fatura yine millete kesilecek. Doğru sağlık politikalarının uygulandığı bir Türkiye istiyoruz. Milletimizin sağlığı için onurlu bir şekilde çalışmak istiyoruz. Ölmek değil, yaşatmak, bilimin ışığında tüm ülkeyi aydınlatmak istiyoruz."

Miting için hazırlıklar erken saatlerde başlarken, partili vatandaşlar otobüsler ile Balıkesir Kuvayı Milliye Meydanı'na hareket etmeye de başladı.

TIKLAYIN | CHP'li Biçer Karaca: Herkesin tek çözüm adresi, CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu olmuş