CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Ankara Ticaret Odası'nda (ATO) yaşanan 'FETÖ' istifaları ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in oğlu Osman Gökçek'in başkanlığa aday olmasını eleştirdi. 'ATO'da FETÖ'cü yapılanma' iddialarını 22 Eylül'de gündeme getirerek " Osman Gökçek ATO’ya başkan olmak istiyor. Niçin gelecekmiş? FETÖ’yü temizlemek içinmiş! Sormazlar mı FETÖ’yü kim ATO’ya yerleştirdi? Senin baban yerleştirdi" dediğini hatırlattı. Cumhuriyet yazarı Çiğdem Toker'e konuşan Murat emir, Osman Gökçek'i "İki yumurta satmamış bir genç" olarak niteleyerek eski başkan Sinan Aygün'ün "Ben nasıl yaptıysam o da yapar" sözlerini de eleştirerek “CHP’li sıfatı da bulunan Aygün’ün, Osman Gökçek adaylığını destekler tutumu, en hafif tabirle yakışıksızdır" dedi.
Çiğdem Toker'in Cumhuriyet'te yayımlanan yazısı şöyle:
Karmaşık görünen bazı konular, gerçekte basittir. Ankara Ticaret Odası’ndaki (ATO) kavga, işte böylesi basitlikte: Devlet gücünü, mali kaynaklarını birlikte dağıtıp kullanan fiili koalisyonun dağılması, meselenin özünü oluşturuyor. Bu dağılmanın, hangi güç ittifakıyla yeniden kurulup şekilleneceği ise ATO’yu kayyımlık hale getiren çatışmaların temel sebebini. Yeni güç ittifakının arifesinde can alıcı sorumuz şu: Cumhuriyet başkentindeki ticaret potansiyelinin yeni karar mekanizması kimlerden oluşacak? Bu soruyu düşünürken; babası başkentin imar planlarında en üst düzeyde söz sahibi olan bir TV yöneticisinin, aynı başkentteki ticaret dünyasına hükmetmesinde hiç sorun görmeyen arkadaşları buradan tebrik edelim. Ve devam edelim.
Konuya ışık tutacak birkaç soru, son yazım üzerine arayan CHP Ankara Milletvekili Murat Emir’den geldi:
-ATO yönetiminde üç yıldır FETÖ’cüler vardıysa savcılıklar ne güne duruyor? OHAL bu mücadele için değil miydi?
- Temmuzdan bu yana neden harekete geçilmedi? Bunun ardında, paralel yapıya verdiği arsalar için pişmanlığını açıklayan Melih Gökçek’in payı var mı?
- ATO’daki FETÖ mücadelesi Osman Gökçek’in başkanlığına mı bağlı?
- Nasıl oluyor da 125 bin üyeli ATO’da, büyükşehir belediye başkanının oğlunun dışında bir aday çıkamıyor?
Murat Emir bu konudaki öngörüsünü, yönetimin istifasından haftalar önce, 22 Eylül’de TBMM’de basın toplantısıyla dile getirmiş. O tarihin özelliği ise şu: Osman Gökçek’e bugün başkanlık yolunu açan, eski Samanyolu TV temsilcisi Abdullah Abdülkadiroğlu’nun ATO Medya Meslek Komitesi’nden istifasının ertesi günü. O açıklamada, ATO yönetimine FETÖ’cüleri Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in yerleştirdiğini söylemiş ve şöyle sürdürmüş Emir: “2013’te ATO’da seçimler yapıldığında FETÖ’cüleri ATO’ya yerleştiren Melih Gökçek, şimdi de başka bir plan içinde. ATO’nun 14’üncü komitesi olan basın- medya komitesi zorla istifa ettirildi; çünkü Osman Gökçek ATO’ya başkan olmak istiyor. Niçin gelecekmiş? FETÖ’yü temizlemek içinmiş! Sormazlar mı FETÖ’yü kim ATO’ya yerleştirdi? Senin baban yerleştirdi. Samanyolu TV Grubu Ankara Sorumlusu Abdullah Abdülkadiroğlu’nu kim ATO’ya yerleştirdi? Siz yerleştirdiniz. Diğerlerini de siz yerleştirdiniz. Düşünün bir çocuk bir koltuğu istiyor diye ticaret odasının bir komitesi istifa ettiriliyor.”
"İki yumurta satmamış"
Murat Emir, son başkan Salih Bezci’nin istifasında tatmin edici gerekçeler ortaya koyamadığını; üyelerin özgür iradesiyle değil baskı ve şantajla ayrıldığını not düşüyor. Son sözü de eski CHP milletvekili Aygün’e. Osman Gökçek’i “İki yumurta satmamış bir genç” olarak niteleyen Emir, Sinan Aygün gibi deneyimli bir tüccarın, “Ben nasıl yaptıysam o da başkanlık yapar” sözünün ikna edici olmadığını vurguluyor. Ve ekliyor: “CHP’li sıfatı da bulunan Aygün’ün, Osman Gökçek adaylığını destekler tutumu, en hafif tabirle yakışıksızdır.”
30 milyon TL’lik Beyaz TV’nin ortakları
Osman Gökçek, kamuoyundaki yaygın kanaatin aksine; bir tacir değil. O Beyaz TV’nin genel müdürü. Oğul Gökçek’e, Medya Meslek Komitesi üzerinden, ATO Başkan adaylığı kapısını açan da bu unvan oldu. Ancak nedendir bilinmez, Osman Gökçek, yayına başladığı ilk günden beri Beyaz TV’nin sahibi sanılıyor. Oğlunun orada sadece yönetici olduğunu, babası Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek arada bir hatırlatmak durumunda kalır. Peki kimdir, kurulduğundan bu yana çok sayıda meslektaşımızın da programlar yaptığı Beyaz TV’nin ortakları? Beyaz TV; Ticaret Sicili’nde Kanal Beyaz A.Ş. olarak geçer. Nisan 2010’da Ses TV’nin dönüşmesiyle vücut bulmuş, unvanını değiştirirken 2 milyon TL’lik sermayesini de ikiye katlamıştır. O zamanki ortaklar: Ali Sabit Aksoy, Mehmet Orhan, Serkan Korkutata, Ahmet Aslan ve Sadık Dik’tir.
Büyük ortak ve Ankaragücü
Zaman içinde çoğalan sermayede geçen yıl esaslı bir atak yapıldı. 15 milyon TL, 30 milyon TL’ye çıkarıldı. Kanalın mevcut yönetim ve sermaye yapısı şöyle; Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Akalan, Başkan Yardımcısı Mehmet Orhan, yönetim kurulu üyesi Durali Altınordu. (Sermayenin 18 milyon 180 bin TL’si İhsan Akalan, 12 milyon 120 bin TL’si de Durali Altınordu’nun.) 18 milyon 180 bin sermayeyle büyük ortak olan şirketin yönetim kurulu başkanının dikkat çeken özelliği şu: Akalan, aynı zamanda Ankaragücü Futbol A.Ş’nin büyük ortağı. (15 Ağustos 2016’daki operasyonla sermaye artırımına giden kulüp şirketinin 6 milyon 600 bin TL ve yüzde 33’le en büyük ortağı oldu.) Beyaz TV’nin ikinci büyük ortağı Durali Altınordu ise yine sicil kayıtlarında lastik tüccarı olarak görünüyor. Beyaz TV ile Ankaragücü’nün büyük ortaklığını sürdüren İhsan Akalan’ın Ankaragücü hisseleri yeniden yapılandığında spor basınındaki haberleri taradım. Sadece genel kamuoyu değil, futbol camiasında da bilinen bir isim olmadığı belirtiliyor.
Bankacılık Varlık Barışı’na ‘soğuk’ mu?
2017 Bütçe tasarısı Plan Bütçe Komisyonu’na sunuldu. Maliye Bakanı Naci Ağbal, Varlık Barışı’nı anlatırken tutanaklara da yansıyan bir diyalog, gölgede kalmış bir konuyu günışığına çıkarıyor. Bakan hatırlattı: Bankalar kanalıyla getirilecek yurtdışı paralara dair başvurular için 31 Aralık’a kadar süre vardı. Ancak bir izleme sistemleri bulunmadığı için ne kadar kaynak geleceğinin, “inşallah” ileride yapılacak çalışmalarla ortaya çıkacağını söyledi. O sırada CHP’li Komisyon üyesi Bülent Kuşoğlu söze girdi: - Özel bankalar başvuruları kabul etmiyor Sayın Bakan - Neden? - “Uluslararası bazda tehlikeye girer durumumuz” gerekçesiyle kabul etmiyorlar. Ağbal biraz şaşırdı. Böyle bir durum varsa, profesyonellik gereği olarak bakanlığıyla temasa geçmeleri gerektiğini söyledi. Bankalar Birliği’nden böyle bir bilgi almadıklarını ekledi.
Sarraf’ın ödüllü firması
New York’ta tutuklu Rıza Sarraf, İstanbul’daki şirket operasyonlarına bir halka daha ekledi. Geçen hafta şirketlerinin merkezini Karaköy’den Bahçelievler’deki Metroport Busidence’a taşıdığını duyurmuştuk. Sarraf, Ticaret Sicili’nde iki gün önce yayımlanan kararla, Roysar Gıda’yı da aynı adrese taşıdı. Yanı sıra şirket genel müdürlüğüne Salih Salim Akar’ı atadı. Roysar Gıda’nın özelliğini anımsatalım: Sarraf’a, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un elinden ödül kazandırmıştı. Ama o zamanki adı Volgam Gıda’ydı. Adında gıda geçmesine rağmen mücevher sektörünün ihracat şampiyonu seçilen şirket, Sarraf’ın ismini geçen sene değiştirdiği çok sayıdaki şirketlerinden biri.
