CHP'li Tuncay Özkan: Askerlerin zoruyla çıplak aramaya maruz kaldım; bu acılara son vermezsek bu acılar bizi yok edecek
23 Aralık 2020 23:07
CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, Ergenekon dava sürecinde yaşadığı süreci anlatarak, "Çıplak arama ile orada tanıştım. Askerlerin zoruyla bu aramaya maruz kaldım. Bu acı bir şeydir. " ifadelerini kullandı.
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, çıplak arama haberlerine ilişkin MYK sonrası yaptığı basın açıklamasında; "En önemli tavırlarımızdan biri işkenceye sıfır toleranstır. Bu ilkemiz o gün ne kadar güçlüyse bugün de o kadar güçlüdür. İnsanlık onurunu hiçe sayan hiçbir inceleme yapılamaz. Hiç kimse boş yere adliyeyi, güvenlik teşkilatlarını zan altında bırakan haksız hukuksuz işlere girmesin." demişti.
'Çıplak arama' CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, sosyal medya hesabından TBMM Genel Kurulu'nda Ergenekon kumpası sürecimde çıplak aramaya nasıl maruz kaldığını anlattı.
"Biraz da özel bir konu anlatarak başlayacağım. 23 Eylül 208 günü evime gelen polisler tarafından Ergenekon örgütüne üye olduğum iddiasıyla gözaltına alındım . Sorgulamam 5 gün sürdü. Savcılıkta sürekli sormam üzerine, nedir benim Ergenekon delilim demem üzerine evinizde Atatürk Nutku var, Bursa nutuğu var. Evde bulunması delildir dediler. Bunu tutanağa geçirin dedim geçirdiler.
Tutuklanmak üzere sevk edildim. Aşağıda bu savı dile getirdim. Yok dedi yargıç. Siz Ergenekon terör örgütünün medya kolunu yöneten kişisiniz dedi. Delil var mı dedim. Şema var dedi. Şimdi içeride yatıyor kendisi. Şemada nasıl yer alıyorum dedim. Başta yer alıyorsunuz dedi. Göremezsiniz. Gizlilik kararı var dedi. Ben yargıcım benim görmem yeterli dedi. Şema ısrarlı sorularım üzerine 5 yıl 2 ay sonra açıldı. Benim adımdan başka herkesin adı vardı.
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, AKP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Toplantısı sonrası gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 'Çıplak arama' iddialarına ilişkin konuşan Çelik; "En önemli tavırlarımızdan biri işkenceye sıfır toleranstır. Bu ilkemiz o gün ne kadar güçlüyse bugün de o kadar güçlüdür. İnsanlık onurunu hiçe sayan hiçbir inceleme yapılamaz. Hiç kimse boş yere adliyeyi, güvenlik teşkilatlarını zan altında bırakan haksız hukuksuz işlere girmesin." dedi.
"Çıplak arama ile Metris Cezaevi'nde tanıştım"
Gerçek Gündem'de yer alan habere göre, çıplak arama ile Metris'ta tanıştığını açıklayan Özkan konuşmasına şöyle devam etti:
"Ben Beşiktaş Adliyesi'nden tutuklandığım açıklandıktan sonra cezaevine götürüldüm. Metris cezaevine götürüldüğümde beni bir odaya koymak istediler. Niçin beni bu odaya koyuyorsunuz diye sorduğumda arama yapacağız dediler. Çıplak arama ile orada tanıştım. Yoktur demekle acılarımız yok olmaz arkadaşlar. Yoktur deyince olmaz. Vardır demeliyiz. Birbirimizin acıları üzerine hiçbir şey inşaa etmemeliyiz.
Askerlerin zoruyla bu aramaya maruz kaldım. Bu acı bir şeydir. Biz çok acı gördük. Sizler, bizler... Kavganız ürünüyüz. Kavga mertçe olsun başım üstüne, her şey razı, her şey kabul. Gelin böyle namertlikleri gelin çıkartalım bu kitaplardan. Yönetmeliklerden çıkartalım. Gelin birbirimize saygımızı şahika yapalım. Sizden rica ediyorum.
Biz yaşadık. Bizim çocuklarımız, sizin çocuklarınız yaşamasın. Allah göstermesin. Yoktur diyerek bunu kapatamayız.
Benim yattığım yerde Fetullahçı yatıyor. Benim yattığım yerde Fetullahçı yatıyor. Bana her türlü iftirayı eden. O hücrede insan yatmaz arkadaşlar. Ben Fetullahçıyı savunmuyorum. Mücadele 80'li yıllardan beri mücadele ediyorum.
Benim yattığım yerde haftada üç gümn kanalizasyonun bastığı bunun taşla ayarlandığı ve o pisliğe uyandığınız, küflerini temizlediğiniz, duvarlarında küflerin çiçek açtığı, küfün çiçeğini gördüğünüz bir yere çıplak aramayla sokulup çıplak arama yoktur diye duyduğumda topluma karşı sizlere karşı duyduğum saygının işareti olarak sizlere diyorum ki arkadaşlar. Gelin bu acılara son verelim.
Bu acılara son vermezsek bu acılar bizi yok edecek. Bu var bunun önüne geçelim Allah korusun çocuklarımızın felaketi olur"
