CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde başlatılan “özel teftişe” ilişkin “Suçluysa elbette görevinden alınmalı. Büyükşehir Belediye Meclisi de yeni başkanı seçmelidir” sözleriyle ilgili “Cesaretiniz varsa bütün seçimleri yenileyebilirsiniz” çağrısında bulundu.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Özgür Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Yakında hatırlatma dozu geliyor”
MHP Genel Başkanı’nın geleneksel bir basın toplantısı vardı. İzahsız bir şekilde destek verdikleri Adalet ve Kalkınma Partisi’nin vatandaşlara, öğrencilere, gazetecilere çektirdikleri üzerinden bir değerlendirme, bir özeleştiri beklerdik. Bunu yapmak yerine partilerine müzahir Türkgün Gazetesi’ne demeç vermekle yetinmiş. Verdiği demeçte, yerel seçimlerdeki hazımsızlığın bir devamını göstermişler. 31 Mart tarihinde milletin önüne çıktık. Biz dedik ki, ‘Mart’ın sonu bahar olacak’, ‘Her şey çok güzel olacak.’ Onlar da dediler ki ‘bu, Türkiye için beka sorunu olur.’ İstanbullular, ‘Mart’ın sonu bahar olsun’ dediler. Bahçeli’nin korku senaryosuna değil, CHP’nin, Millet İttifakı’nın baharına, güneşine, umuduna oy verdiler. Bunu hazmedemedi ne Sayın Bahçeli, ne Erdoğan, ne Saray. Seçimleri iptal ettirdiler. Sonra, ‘23 Haziran’da Osmanlı tokadı atacağız’ dediler. Bahçeli, mitili İstanbul’a serecekti. Seçime kadar kalkmayacaktı. İki gün sonra sessizce Ankara’ya döndüler. İstanbullular, ‘Osmanlı tokadı atacağız’ diyen Cumhur İttifakı’na bir demokrasi tokadı attı. Şimdi bunu unutmuş görünüyorlar. Fahrettin Koca’ya söyleyelim, yakında seçmen hatırlatma dozunu bir kez daha yapacak, Cumhur İttifakı’na. Yakında hatırlatma dozu geliyor. Seçmenin kararına saygı duymayan, seçimi kendi kazanınca önemseyen, kaybedince hakir görenlere hatırlatma dozu geliyor.
“Cesaretiniz varsa bütün seçimleri yenileyebilirsiniz”
Din Alimleri ile Yardımlaşma Derneği diye bir dernek var. Bu dernek ile ilgili bir iddianame kabul edildi. Bakılır iddianameye, orada suçlananlardan bir tanesi İBB çalışanı ise ceza alırsa otomatik gider. Bir tane iddianame, iddianameye baktığınızda, temel iddiaların başında: ‘Bunlar çözüm sürecini desteklediler.’ Eğer bir hesap verilecekse, Mahir Ünal’dan, Hakan Fidan’dan soralım hesabı. ‘Beş tane gassal var, bu derneğin üyesi İBB’de çalışıyor’ diyorlar. Ama bundan 85 bin kişinin görev yaptığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin başkanının sorumlu tutup… Devlet Bahçeli’nin ifadelerine baktığınızda, yok görevden alınmalıymış, yok yerine yenisi seçilmeliymiş. Eğer cesaretiniz varsa, hemen hakeme gidelim. Demokrasilerde hakem, millettir. Millete gideceksiniz o kararını verecek. Cesaretiniz varsa, bütün seçimleri yenileyebilirsiniz. Millet size nasıl bir demokrasi tokadı atacak ortada. Ama yok, ‘biz millete gidince oy alamıyoruz, kayyım yoluyla atıyoruz.’ Nereden nereye geldik. Zaten Devlet Bahçeli’nin demokrasi anlayışı başka yerde. Kendilerini milli irade kahramanı yapanlara da küçük ortaklarının yaklaşımını göstermek lazım. İstanbul’un vermediği yetkiyi başka yerlerden alacaklarmış. Tarih bunu not ediyor. MHP yöneticilerinin düştüğü durumu not ediyor.
“Erdoğan ve AKP en az Pkk kadar tehlikelidir’ diye kim diyor”
‘CHP, milli güvenliğimiz için sorundur…’ ‘Erdoğan ve AKP, en az PKK kadar tehlikelidir.’ Kim bunu söylüyor? MHP’nin bütün hesaplarından paylaşmışlar. Bunun arkasında mısın kardeşim? Semih Bey, bunu alıntılayıp üzerine bir şey yazsana. Bundan beş sene önce ‘PKK’dan daha büyük tehdittir’ dediğiniz partinin koluna girmişsiniz. Semih Bey alıyor eline telefonu küfür de küfür.
“Suçüstü yakalandılar”
Öğretmenlik meslek kanunu, nihayet AKP’nin önlenemez düşüşüne engel olsun diye çıkan paketle birlikte gündeme geldi. Bugün geldiğimiz noktada önlenemez düşüşlerinden dolayı 3600 ek göstergeyi de verecekler. ‘Acaba bu düşüşü ortadan kaldırabilir miyiz’ diyorlar. CHP’nin verdiği mücadeleyi öğretmenlerimiz ve emekli öğretmenlerimiz biliyor. Mahir Ünal, konuyla ilgili açıklama yapıyor. Dün akşam Recep Tayyip Erdoğan, öğretmenlik meslek kanunu Meclis’e yolladık. Girdik, baktık, sunulmamış. Kastettiği şu ‘biz sarayda hazırladık yolladık.’ Mahir Ünal’ın haberi yok, ‘imzaya açtık’ diyor. Hani sadece milletvekilleri kanun teklifi hazırlayabilirdi? Suçüstü yakalandılar. Bu kanun teklifi gelecek ve 12 maddelik cılız bir teklif. Beklentileri karşılamıyor. Örneğin içinde kariyer basamakları var içinde. Öğretmenlik meslek kanununda bizim kaldırılmasını savunduğumuz. Önemli güvensizlik. Bütün öğretmenler uzmandır. Eğer ona öğretmenlik unvanı veriyorsan, çocuk emanet ediyorsan uzmandır.
“Bu ülkede bir tane başöğretmen vardır”
Baş öğretmen deyince bir duracaksın. Bu ülkede bir tane başöğretmen vardır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Gaziye verilen unvanı sulandırma çabasından başka bir şey değil. Hiçbir öğretmenimiz, bu unvana ortak olmayı istemez. Başkasının bunu taşıması gibi bir şey söz konusu olamaz. Sırf değersizleştirmek için yapılan tuhaf bir iştir.
“Maliye Bakanı Nureddin Nebati algı yönetimi yapıyor”
Maliye Bakanı Nureddin Nebati, yine başka bir evrenden bildirdi. Öyle şeyler söyledi ki akıl alır gibi değil. Algı yönetimi için yapıyor, başka bir şey için yapmıyorlar. Resmi veriler şu anda 163 milyar lira, 162 milyar değil. Ama 169 milyar hiç olmamış. Ne diyordu ‘169 milyar liradan 162’ye düştü.’ Hiç olmamış ki. Bireysellerin döviz hesabında neresinde var, göstersin. AKP’nin Türkiye’ye yaptığı en büyük kötülük, kanıta bağlı siyaseti değersizleştirmeleridir. Sayın Nebati'nin şöyle bir iletişim taktiği de var. Diyor ki 'cumhurbaşkanımız konuşmaya başladı, baktık ki kurda düşüş var, biz bir şey mi yaptık, yok kendisi düşüyor.' O gece kamu bankaları satış yaptı. Hiç masum yalanlar değil bunlar.
Diyanet İşleri Başkanlığı'na yönelik eleştiri yapmasının ardından sosyal medyada gündem olmasına ilişkin soruya Özgür Özel, "Şuradan netleşelim. Sosyal medyadaki troll hesapları üzerinden benimle meşgul olmasından keyif aldığımı söyleyeyim. Özgür Özel Kuran’a laf ettiyse Kuran çarpsın. Yok Özgür Özel Kuran’a laf etti diye yalan atan var ise onları Kuran çarpsın. Ne dediğimiz ortada" dedi.