Gündem

CHP’li İlgezdi, Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy’a sordu: Bütçenizden 3 misli büyük kaynağın yol ve köprülere akıtılması içinize siniyor mu?

"İstanbul’a gitmek istemeyen 25’i dansçı toplam 33 4B’liye sarı zarf gitmesini nasıl açıklayacaksınız?"

19 Kasım 2021 14:34

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a; “Devlet Halk Dansları Topluluğu’nu Cumhurbaşkanı kararına atıf yaparak, İstanbul’a taşıdınız. Karar, yer değiştirme yetkisi vermiyordu, onu da gayri yasal şekilde siz başardınız. İstanbul’a gitmek istemeyen 25’i dansçı toplam 33 4B’liye sarı zarf gitmesini nasıl açıklayacaksınız? Siz sanatçılarınızı böyle mi koruyacaksınız?” diye sordu.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 2020 kesin hesabı ve 2022 bütçe görüşmelerinde CHP adına Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi söz aldı. İlgezdi, şöyle konuştu:

“Kültüre ayırdığınız payı azaltıyorsunuz”

Kültür, başlı başına bir alan ve öncelediğiniz turizmin aldığı fonların altında eziliyor. Merkezi bütçe içindeki payının binde 3’lere kadar gerilediğini görüyoruz. Yetmemiş olacak ki kültüre ayırdığınız payı da her geçen yıl daha da azaltıyorsunuz. Bir yandan yerli ve milli kültür iddiasını ortaya koyup öte yandan kültür bütçesinin her yıl erimesini seyrediyorsunuz.

“Bütçenizden 3 misli büyük kaynağın yol ve köprülere akıtılması içinize siniyor mu?”

Bakanlığın onca sorunu varken yatırım yapılması gereken yüzlerce kültür sanat kurumu, kütüphaneler, müzeler, ören yeri ve daha niceleri öylece ortada dururken, yine yüzbinlerce kültür-sanat emekçisi kaderine terk edilip, açlığa mahkûm edilmişken, turizm can çekişiyorken; 11 aydan fazla çalışıp da bu güzel ülkenin herhangi bir beldesinde 3 gün bile tatil yapamayan milyonlar varken, siz bütçenizden 3 misli büyük bir kaynağın, kullanılmayan yol ve köprülere akıtılmasını içinize sindiriyor musunuz? Bakın 20 milyar lira nerede? 7 milyar lira nerede? Buna bir cevap bekliyorum Sayın Bakan. Şimdi bu kul hakkı yemek değilse, nedir?

3’er bin lira yeterli mi?

““Pandemiden tüm meslek grupları etkilendi. Kültür sanat endüstrisi de en yoğun yara alanlardan biriydi. 50 binden fazla müzisyen işsiz kaldı. Evlerine ekmek götüremezken, kademeli normalleşmeyle birlikte ümitlendiler. Öyle ya, bir yıldan fazla süredir; AVM’leri açmıştınız. Uçaklar havalanıyordu. Marketler dolup taşıyordu. Partiniz için kapalı spor salonlarını bile miting alanına çevirmiştiniz. Burada bir sıkıntı yoktu. Ne hikmetse sıra sahnelerin açılmasına gelince, aniden sıkıntı oldu. Bir genelgeyle açık hava dâhil bütün konser ve gösterileri yasakladınız. ‘Maske- mesafe ve temizlik’ kuralını gerekçe gösterdiniz. Sonuçta ne oldu? Geçimini sahne sanatlarından sağlayan on binlerce emekçi faturasını ödeyemediği için elini yıkayacak su bulamadı. Sosyal devlet, halkı kucaklayan, kolaylaştıran, mağdur etmeyen devlettir. Önlem adı altında bir mesleğin icrasını kısıtlıyorsanız, o meslekten geçinenlerin hayatlarını ekonomik olarak garanti altına almak zorundasınız. Ki bu temel göreviniz. Bu sorumluluğu bile yerine getirmediniz. Yine gelen tepkiler üzerine, ‘Müzik Susmasın’ dediniz. İyi dediniz. Biz de susmasın istiyoruz. Destek programına başvuran 35 bin müzisyenden 30 bini yararlandı. 3’er bin liradan toplam 250 milyon lira ödeme yaptığınızı söylüyorsunuz. Sayın bakan bu yeterli mi? Hayır. Çünkü pandemi boyunca asgari hayat şartlarını sunmadınız.

"Bu parayı da mı 5 müteahhide hibe ettiniz?"

Fonda biriken parayı en son 2017’de 320 milyon lira olarak açıklandınız. Orada kaldınız. Bugüne kadar kaç para biriktiğini sormamıza rağmen cevap vermediniz. Şimdi Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vekili olarak bir kere de burada sormak istiyorum: Bugün itibariyle özel kopyalama harcında biriken para ne kadar? Bu fon devlet sırrı mıdır ki biriken parayı açıklamıyorsunuz? Bugüne kadar anapara, faiziyle birlikte bir yere harcandı mı? Harcandıysa nerelere aktarıldı? Sanatçılara ait parayı zor günlerinde neden kendilerine dağıtmıyorsunuz? Bir çocuk bile kendi kumbarası üzerinde yetki sahibiyken, sanatçılara kendi paraları üzerinde neden söz hakkı vermiyorsunuz? Bu parayı kimlere verdiniz derken şunu da atlamayalım; yoksa bu parayı da yandaş 5 müteahhide hibe mi ettiniz?

“Gerçek tiyatro emekçilerini yarı yolda bıraktınız”

Özel tiyatro desteklerinden yaralananların sesini 2022 yılında duyacak mısınız? Evet, yararlanan değil yaralanan dedim. Çünkü öyle bir sistem getirdiniz ki, birçok tiyatro destek programına başvurmayı denemedi bile. Geçen yıl yine burada Türkiye’nin, ‘hayali ihracattan sonra hayali tiyatrolara da tanık olduğunu’ açıklamıştım. Yardım listeleri açıklandığında sürecin devamı beni yanıltmadı. Adı bilinmeyen, oyununu izlemediğimiz, aslında bir gecede kurulan tiyatroları ihya edip, gerçek tiyatro emekçilerini yarı yolda bıraktınız. Anlaşılan o ki, 2021’de olduğu gibi 2022 bütçesine baktığımızda tiyatro emekçilerine aynı kaderi reva mı göreceksiniz?

“Müjdat Gezen, Metin Akpınar, Genco Erkal gibi nicelerini mahkeme mahkeme dolaştırdınız”

Ömrünü halkına ve sanata adamış; Müjdat Gezen, Metin Akpınar, Genco Erkal gibi daha nicelerini mahkeme mahkeme dolaştırdınız. Hapis cezalarıyla sindirmeye, yıldırmaya çalıştınız. Ama unutmayın ki; demokrasiyi, cumhuriyeti ve insan özgürlüğünü savunanlar asla susmazlar. Asla vazgeçmezler.

“Türk müziği korolarının halleri içler acısı”

Türk Müziği Korolarına bir bakalım. Halleri içler acısı. Siz bir devlet geleneğini yok ettiniz. Şimdi bu belgeye istinaden soruyorum: Bakanlar Kurulu Kararı ile kurulmuş olan koroların isminden ‘Türk’ ifadesini neden çıkarttınız? Bakan oluruyla değişen koro isimlerini, tepki gelince yeniden Bakan oluruyla değil de Basın Müşavirliğinin bir basın açıklaması ile geri getirmenizin gerekçesi nedir? Bu başıboşluk devletin hangi geleneğinde var? Bunlara bir cevap bekliyorum.

“Sözleşmeleriyle tehdit ettiniz”

Devlet Halk Dansları Topluluğu. Cumhurbaşkanı kararına atıf yaparak, topluluğu İstanbul’a taşıdınız Oysa söz konusu karar size yer değiştirme yetkisi vermiyordu, onu da gayri yasal şekilde siz başardınız. Üstelik Ankara’da kalmak isteyen kadrolu ve 4B’li topluluk üyelerini mağdur etmeyeceğinize dair söz vermiştiniz. Daha bu yazının mürekkebi kurumadan İstanbul’a gitmek istemeyenleri sözleşmeleriyle tehdit ettiniz. Bakın belgesi de burada. İstanbul’a gitmek istemeyen 25’i dansçı toplam 33 4B’liye sarı zarf gitmesini Sayın Bakan nasıl açıklayacaksınız? Buna da bir cevap bekliyorum. Siz sanatçılarınızı böyle mi koruyacaksınız? Şurası bir gerçek ki kültür endüstrilerini çok kötü yönetiyorsunuz.

“Kaybolan eserler nerede?”

Bakın Müzelerle ile ilgili bir sürü ihbar geliyor. Kaydetmediğiniz, kaybolduğunu tespit etmediğiniz ve çalınmasına engel olmadığınız eserlerle bir kayıplar müzesi yarattınız. Antalya Arkeoloji Müzesi’nden, Zeugma’dan, Ankara Resim ve Heykel’den kaybolan eserler nerede? Sayıları nedir? Bunlar halkın malı, tüm yurttaşlarım adına soruyorum. Siz biliyor musunuz, ben bilmiyorum! Kayıp eserlerle ilgili bilgi edinme talebinde bulundum. Aylar sonra gönderdiğiniz cevapta ‘kayıp eserler ekli listede’ dediniz. Ekine baktım, liste yoktu. Bürokratlarınızla görüştüm, ‘böyle bir liste yok, sehven yazılmış’ dediler. Sayın Bakan müzeleri bu ciddiyetle mi koruyorsanız? Eğer öyleyse vay halimize."