Gündem

CHP’li Gürsel Tekin’den Erdoğan’a: Bu ülkenin Ulusal Deprem Konseyi vardı, sen kapattın

“2007’de AKP iktidarı bir karar aldı. Bilim kurulunu [Ulusal Deprem Konseyi] feshettiler. O dönem CHP İstanbul İl Başkanı olarak bilim kurulunu hangi gerekçeyle feshettiniz diye sorduğumda vermiş oldukları cevap şuydu: 'Güncelliğini kaybetti.'”

16 Mart 2023 12:50

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, 11 ili etkileyen ve yaklaşık 50 bin kişinin hayatına mal olan 6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’yi afetlere daha hazırlıklı hale getirmek iddiasıyla bilim kurulu oluşturmasına ilişkin “Kimse çıkıp da ‘Bu ülkenin bilim kurulu vardı, sen kapattın’ demedi. Sanki bu bilim kurulu kurulmamış, bu beyefendi de bunu feshetmemiş gibi… Türkiye’nin en önemli bilim insanları bu bilim kurulundaydı” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de şehirlerin afetlere daha hazırlıklı hale getirilmesi için “Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli”nin oluşturulacağını açıklamış ve bu kapsamda 3 Mart’ta bilim insanlarının da katılımıyla Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde ilk toplantı yapılmıştı.

Ecevit’in kurduğu bilim kurulunu Erdoğan kapattı

T24'ün telefonla ulaştığı CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, 1999’daki Gölcük ve Düzce merkezli depremlerin Türkiye’yi bir deprem varlığıyla yüzleştirdiğini ve dönemin hükümetinin afetlere hazırlık konusunda önemli kararlar aldığını belirterek, 21 Mart 2000 tarihli Başbakanlık Genelgesi ile Ulusal Deprem Konseyi’nin kurulduğunu hatırlattı.

“Sayın Bülent Ecevit, Türkiye’nin bugün televizyon televizyon dolaşan bilim insanlarını o dönem bu bilim kurulunda bir araya getirdi. Ve bu bilim kurulu çok ciddi çalışmalar yaptı. Depreme ilişkin aklınıza gelebilecek her konuda, Türkiye’nin eksikleri, nerede fay hatları var, nerede sorunlar var ve bu sorunlar nasıl çözülebilir araştırılmış, 2002 yılında bunlar bir rapor haline getirilmiştir” diyen CHP’li Tekin, Ulusal Deprem Konseyi tarafından Nisan 2002’de yayımlanan “Deprem Zararlarını Azaltma Ulusal Stratejisi’ başlıklı rapora atıfta bulundu.

CHP’li Tekin, dönemin hükümetinin deprem vergisi, Marmara başta olmak üzere büyükşehirlerdeki kamu arazilerinin deprem toplanma alanı ve deprem dönüşüm alanı olarak kullanılması ve tüm kentlerdeki yapı stoklarının sağlıklı olup olmadığına ilişkin çalışmalar yapılması kararları da aldığını hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bütün beldeler, ilçeler, büyükşehirlere şöyle bir yazı yazıldı: 'Bütün yapı stoklarının sağlıklı olup olmadığıyla ilgili çalışma yapıp bize göndereceksiniz.' 2005 yılına kadar Türkiye coğrafyasındaki yapı stoklarının tamamı sağlıklı mı değil mi diye çalışmalar yapıldı ve trilyonlarca lira para harcandı. Sonra 2007’de AKP iktidarı bir karar aldı. Bilim kurulunu feshettiler. Ben de dönemin CHP İstanbul İl Başkanı olarak bilim kurulunu hangi gerekçeyle feshettiniz diye sorduğumda bana vermiş oldukları cevap şuydu: 'Güncelliğini kaybetti.' Bu ne demekti? 'Deprem sorunumuz kalmadı. Sorunlarımız çözüldü. Bu nedenle bir bilim kuruluna ihtiyaç yok' demektir. O zaman bir başka soru daha sordum: Eğer güncelliğini yitirmişse, doğal olarak deprem vergisi de güncelliğini yitirmiştir. Deprem vergisini de iptal edin. Deprem vergileri alınmaya devam ediyor. Ancak bilim kurulu feshedildi, toplama alanları ve deprem dönüşüm alanlarının tamamı ne yazık ki satıldı, peşkeş çekildi. Beton lobisi, imar çetesine peşkeş çekildi. Yapı stokları da yapılmıştı."

"Marmara’da oluşabilecek bir afet bağımsızlığımızı tehlikeye atar"

CHP’li Gürsel Tekin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 4 Mart’taki “Biz can derdindeyiz, onlar mal derdinde. Bu dağılmanın olduğu anda biz Dolmabahçe'de bilim adamlarıyla toplantı halindeydik” sözlerine de tepki gösterdi.

“Kimse çıkıp da ‘Bu ülkenin bilim kurulu vardı, sen kapattın’ demedi. Sanki bu bilim kurulu daha önce kurulmamış, bu beyefendi de bunu feshetmemiş gibi… Türkiye’nin en önemli bilim insanları bu bilim kurulundaydı” diyen CHP’li Tekin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2007’de Başbakanlık Genelgesi ile bilim kurulunu feshettiğini hatırlattı.

Bilim kurulunun feshedilmesinin ardından 2008’de kendilerinin CHP İstanbul İl Başkanlığı olarak bu kuruldaki bilim insanlarının katılımıyla bir deprem sempozyumu düzenlediklerini ve ardından bir rapor yayımladıklarını belirten CHP’li Tekin, “Bu can alıcı bir meseledir. Özellikle Marmara konusunda herkesin bu işi ciddiye alması lazım. Marmara’da oluşabilecek bir olumsuzluğun Türkiye’nin bağımsızlığını tehlikeye düşürebileceğini hatırlatmak istiyorum. Bütün gelirimiz, sanayimiz, teknolojimiz, finansmanımız Marmara’da” ifadelerini kullandı.

"Tersine göçü teşvik etmemiz gerekiyor"

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, olası İstanbul depremine hazırlık noktasında ‘çok hızlı bir şekilde’ yapılması gerekenler olduğunu belirterek beş madde sıraladı:

"Birincisi; yapı stoklarımızın durumu ortada. Gerek İstanbul Büyükşehir Belediyemizin gerekse ilçe belediyelerimizin tespitlerinde bu var. Ayrıca yapı stoklarımız tekelleşti. Bugün İstanbul’a baktığınızda tekil ellerde konutların olduğunu görebilirsiniz. Gazete, televizyon patronlarının çoğu aynı zamanda inşaat sektöründe çalışıyor. Siyasetçilerin çoğunun müteahhit olduğunu hatırlatmak istiyorum. Örneğin Urfa.

İkincisi; kentin çeperlerinde milyonlarca işsiz, sefalet içinde yaşayan insanı teşviklerle köylerine, kasabalarına nakletmemiz lazım. Tersine göçü teşvik etmemiz gerekiyor. Kiminin tarım, kiminin hayvancılık kiminin ise tekstil, üretim konusunda başka illere nakledilmesi lazım. Şu an İstanbul Büyükşehir Belediyemize binlerce başvuru var. Demek ki hazır bir potansiyel var. Bu hazır potansiyel devlet tarafından desteklenmeli. 

Dördüncüsü, acil olarak yabancılara yönelik satışları durdurmamız lazım. Ayrıca şu anda 34 farklı ülkenin insanları, çeşitli nedenlerle İstanbul’a gelmiş durumda ve bunların önemli bir kısmını tahliye etmemiz lazım.

Beşincisi, devletin iki tane önemli kurumu var. Çok rahatlıkla sosyal konutlar üretebilirler. AVM değil, dikey yapı değil sosyal konut. Yani devletlerin temel görevi, vatandaşların barınma sorunun çözebilmektir.

Bu ülke bir daha TBMM’ye devleti soyanları değil, milleti koruyanları göndermek zorundadır. Aksi halde ne selden ne yangından ne de depremden kurtulabilirsiniz."