08 Aralık 2024 16:19
T24 Haber Merkezi
Silivri Cezaevi'nde Ahmet Özer'i ziyaret eden CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek, "Bir an önce bu iddianame hazırlanmalı, adil yargılanma süreci başlamalı ve Ahmet Hoca, onu seçenlere verdiği sözü yerine getirmek için görevinin başına geçmelidir. Burada geçirilen her dakika, her saat, Esenyurt halkına verilen bir cezadır. Bu böyle devam ettiği sürece bizler hem burada Silivri Cezaevi'nde hem Esenyurt'ta hem Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde hem de tüm Türkiye'de bu hukuksuzluğu anlatmaya ve karşısında durmaya devam edeceğiz" dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek, tutuklanarak yerine kayyum atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'i Silivri Cezaevi'nde ziyaret etti. Ziyareti sonrasında açıklama yapan Gökçek, şunları söyledi:
"Bir şafak operasyonuyla evine baskın yapıldığı andan bugüne kadar yapılan her işlemden bu ayaklar altına alınmış olsa da size bugün 3 hukuk garabetinden bahsetmek istiyorum.
Birincisi, Ahmet Hoca'nın konut hakkı ihlal edilmiştir. Evine sabah bir baskınla girilmiş, sadece üzerinde bomba olma ihtimali olan, canlı bomba ihtimali olan kişilere karşı uygulanan prosedür, evinde, yatağında yatmakta olan sabah çağrılsa ifadeye kendi rızasıyla gidecek olan Ahmet Hoca'ya uygulanmıştır.
İkincisi, adil yargılanma talebi elinden alınmıştır. Daha bizler, Ahmet Hoca savcılıktayken, ifadesini vermek üzere, savunmasını yapmak üzere beklemekteyken, Ankara'dan Ahmet Hoca'nın suçluluğuna dair açıklamalar yapılmış, dahası daha savcılıkta beklenirken, Esenyurt'a atanacak kayyumun adı açıklanmıştır. Bu tamamıyla sadece o gün dahil, bu işin siyasi bir operasyon olduğunu göstermiştir.
Üçüncüsü ise soruşturma gizliliği ihlal edilmiştir. Gizli tanık ifadesi, Ahmet Hocayla avukatlarıyla dahi paylaşılmamıştır. Yani Prof. Dr. Ahmet Özer, daha neyle suçlandığı bilmiyorken yandaş medya satır satır, sayfa sayfa Ahmet Hoca'nın sözde suçlarını yazmıştır. Bu, soruşturma gizliliğinin tamamen ihlal edildiğini gösterir. Ve hakim Ahmet Hoca'ya yöneltilen sorularla ilgili değil, gizli tanığın ifadesine dayanarak tutukluluk kararı vermiştir. Yani Ahmet Hoca'nın tutuklanmasına sebep iddialar, Ahmet Hoca'ya söylenmemiş, onlarla ilgili bir savunma yapılmasına müsaade edilmemiştir. Bugün de bu iddiaları bilmiyoruz. Yani Ahmet Özer, 40 gündür burada tutuklu bulunmaktadır ancak neden tutuklu bulunduğu hala söylenememektedir. Çünkü aslında Ahmet Hoca'yı tutuklu yargılayacak değil, Ahmet Hoca'yı yargılayabilecekleri herhangi bir suçu bulunmamaktadır.
Buradan soruyoruz: Neden hala iddianame hazırlanmamıştır? Tutukluluk durumu üzerinden Ahmet Hoca'ya Esenyurtlulardan aldığı oy, toplumun bütün kesimleriyle kurduğu ilişki mi cezalandırılmak istenmektedir? Bu iddianamenin şafak operasyonuyla alınması gereken bir kişi üzerinden hala 40 gün geçmişken iddianame hazırlanmamasının bir cevabı olmalı.
Biz bir an önce bu iddianamenin hazırlanmasını ve bütünüyle mesnetsiz iddiaların olduğu bu davanın düşürülmesini istiyoruz. Keyfi tutuklama kararlarına, iktidarın bir cezalandırma politikası olarak baktığını biliyoruz. İktidarın insanları keyfi tutuklama kararlarına bir son vermesini istiyoruz.
Bu dava tamamıyla siyasi bir davadır, aksini söyleyene Esenyurt Belediyesi'ne gidip bakmasını söyleriz. Kayyumun atadığı başkan yardımcıları, Esenyurt'a atanan kayyumun atadığı başkan yardımcıları, daha önce AKP'den milletvekili adayı olmuş, AKP döneminde belediye başkan yardımcılığı görevi yapmış ve AKP Kadın Kolları'nda çalışmalar yürütmüş, üreticilik yapmış kişilerdir. Ahmet Hoca'nın tutukluluğunun sebebi de sonucu da işte budur. Esenyurtluların verdiği oylarla seçimi kazanamayanlar, Esenyurt Belediyesi'ni yönetemeyenler, atadıkları bir kayyum ve kayyumun atadığı başkan yardımcıları üzerinden Esenyurt halkının iradesini hiçe sayarak Esenyurt'u yönetmeye çalışmaktadır.
Bir an önce bu iddianame hazırlanmalı, adil yargılanma süreci başlamalı ve Ahmet Hoca, onu seçenlere verdiği sözü yerine getirmek için görevinin başına geçmelidir. Burada geçirilen her dakika, her saat, Esenyurt halkına verilen bir cezadır. Bu böyle devam ettiği sürece bizler hem burada Silivri Cezaevi'nde hem Esenyurt'ta hem Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde hem de tüm Türkiye'de bu hukuksuzluğu anlatmaya ve karşısında durmaya devam edeceğiz." (ANKA)
CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklandı, yerine kayyım atandıProf. Dr. Ahmet Özer, 31 Mart seçimlerinde CHP ve DEM Parti'nin "kent uzlaşısı" kapsamında, CHP'nin Esenyurt adayı olmuş ve yüzde 49 oy oranıyla belediye başkanı seçilmişti. Özer, 30 Ekim sabahı hakkında yürütülen "PKK/KCK örgüt üyeliği" soruşturması kapsamında ev baskınıyla gözaltına alındı. Evinde, arabasında ve belediye binasında arama yapıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açıklamasına göre, aynı zamanda akademisyen olan Özer'in, geriye dönük yapılan 10 yıllık inceleme kapsamında, görüştüğü 694 kişinin "örgüt mensubu olduğu" iddia edildi. Açıklamaya göre, belediye başkan adayı olduğunda adli sicili soruşturulan Özer'in, hakkında telefon dinlemesi uygulandığı, konuşma dökümlerinin oluşturulduğu, fiziki takibe alındığı ve hesap hareketlerinin incelendiği öğrenildi. Soruşturmanın üç ay önce başlatıldığı, Özer'in KCK'lı Remzi Kartal'la yapılan görüşmesinin ise çözüm süreci zamanı 2015'te gerçekleştiği öğrenildi.
Özer'in ifadesi: Hepsi uydurma, kayyım atanmasının alt yapısı oluşturulduÖzer, yaklaşık 12 saatlik gözaltı süresinin ardından gece yarısı "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklandı. Hakimlik ifadesinde suçlamaları kabul etmediğini söyleyen Özer, "Ben 1,5 milyonluk şehrin belediye başkanıyım, çağrılsaydım koşa koşa ifade vermeye gelirdim. Bunların hepsi uydurma, zorlama siyasi atraksiyonlar ile görevden alınmam için uydurulmuştur. Kayyım atanmasının alt yapısı oluşturulmuştur" dedi. Özer, "10 yıldan fazladır CHP'ye mensubum, en son seçimde aday oldum, İmamoğlu'nun danışmanlığını yaptım, Devlet Planlama Teşkilatı'nda Recep Yazıcıoğlu ile görev yaptım, bugüne kadar bir şey yok, 10-15 yıl önceki bir takım olaylar gündeme getirilerek görevimden uzaklaştırılmaya çalışılıyor" diye ifade verdi. "Terör örgütüyle bağını" gösteren “en önemli görüşme” başsağlığı konuşmasıymışİstanbul Başsavcılığı’nın Özer hakkındaki tutuklamaya sevk yazısında, Özer’in “Terör örgütüyle bağını gösteren en önemli telefon konuşmasının”, üç kardeşi hakkında "örgüt üyeliği"nden işlem yapılan Mehmet Kaya isimli kişiyle, annesinin vefatından sonra başsağlığı için yaptığı telefon görüşmesi olduğu belirtildi. Savcılık ifadesi sürerken "Esenyurt Belediyesi'ne kayyım atandı" iddiasıÖzer'in savcılık ifadesi sürerken, İçişleri Bakanlığı tarafından Esenyurt Belediyesi'ne Beşiktaş Kaymakamı Oğuzhan Bingöl'ün kayyım olarak atandığı öne sürüldü. Haber ilk olarak, Sabah gazetesi ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Fatih Atik tarafından servis edildi. Ancak Atik, 15 dakika sonra yeni paylaşımda düzeltmeye gitti. T24'e açıklama yapan CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, "Biraz evvel TBMM'de iktidar kulisinde konuştuğumuz İçişleri Bakanı böyle bir işlemin yapılmadığını söyledi. Ancak Sulh Ceza Hakimliği'nden tutuklama kararı çıkarsa daha sonra işleme bakacaklarını ifade etti. Biz hepimiz bu memlekette bu cümlelerin satır aralarının ne anlama geldiğini biliyoruz" dedi.
Avukatı: Kiracısı olan öğrencinin amcasının 'davası var' diye ilişkili gösteriliyorT24'e açıklama yapan Ahmet Özer'in avukatı Şevket Tuci, "Müvekkilimize kumpas kurulduğu açık. Örneğin Mehmet diye biriyle görüşüyor. Mehmet'in kardeşi örgütle ilişkili ama Mehmet'in sicili temiz, bundan suçlanıyor. Mesela Ahmet Özer evini kiraya veriyor. Kiralayanlar öğrenci, ev kirasını da öğrencilerden birinin amcası ya da babası. Kirayı ödeyen kişinin örgütten davası var diye bununla ilişkili gösteriliyor" dedi. Tutuklanan Ahmet Özer hakkındaki “en önemli görüşme” başsağlığı konuşması çıktı
Beyoğlu Kaymakamı özel onaylı terfi aldı, bir gecede vali yardımcısı olup kayyım atandıÖzer'in 30 Ekim'de tutuklanmasının ardından 31 Ekim sabahı yerine kayyım atandı. Önceki geceye kadar Beyoğlu Kaymakamlığını yürüten Can Aksoy’un kayyım olarak atandığı İçişleri Bakanlığı’nca duyuruldu. Esenyurt Belediyesi’ne Beyoğlu Kaymakamı Can Aksoy’un getirilmesi kararı sonrasında Aksoy, İçişleri Bakanlığı’nca özel vekalet onayı ile İstanbul Vali Yardımcılığı’na terfi ettirildi. Vekaletli terfi onayının İstanbul Valiliği’ne ulaşmasının ardından, bu kez valilik onayı ile Esenyurt Belediye Başkanlığı’na kayyım atandı.
|
© Tüm hakları saklıdır.