TBMM’de devam eden 2023 bütçe görüşmelerinde CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi’ye orman yangınları ile mücadele zafiyeti ile ilgili olarak, "Ormanlarımız tamamen bittikten sonra mı kuracağız uçak ve helikopter filomuzu" dedi.
Sözcü'de yer alan habere göre; Datça, Marmaris, Muğla geneli ve diğer illerde çıkan yangınlarda binlerce hektar orman alanın içindeki canlılarla birlikte yanarak kül olduğunu hatırlatan Girgin, şunları söyledi:
“Geceleyin ise elimiz kolumuz bağlı ormanlarımızın yanışını izledik. Sizden önceki Bakan bir yıl önce, dünyada gece ormanlarına müdahale edebilen, uçak veya helikopter teknolojisinin olmadığını söylemişti. Bir yıl sonra siz, 2021 Temmuz ayında ‘10 gece görüşlü helikopteri envanterimize katacağız' dediniz basına yansıdığı kadarıyla.
"Her yıl 1 helikopter alınsaydı, yirmi yıldır iktidardasınız 20 helikopterimiz olurdu"
Temmuz ayındaki Datça’da çıkan yangında gece görüşlü yangın söndürme uçağı denendi ancak Eylül ayında Marmaris’te çıkan yangında gece yangınına müdahale edilemedi. Niye? Sözleşmesi iki gün önce bittiği için. Sayın Bakan, ormanlarımız tamamen bittikten sonra mı kuracağız uçak ve helikopter filomuzu. Her yıl 1 helikopter alınsaydı, yirmi yıldır iktidardasınız 20 helikopterimiz olurdu, 20 de uçağımız olurdu.”
"Enerji nakil hatları için hangi çalışmaları yaptınız?"
Bakanın, Datça’da 13 Temmuz'da başlayan ve 14 Temmuz'da kontrol altına alınan yangın için "Elektrik trafosundan çıktı” şeklindeki sözlerini hatırlatan Girgin şöyle konuştu:
“Sayıştay raporlarında da bu konuya dikkat çekilmiş. Dağıtım şirketlerinin enerji nakil hatları için yıllık ve mevsimsel yapılması gereken bakım ve yenileme işlemini yapıp yapmadığı konusunda hangi çalışmaları yaptınız? Çalışma yapılmışsa hangi yaptırım kararları alındı ve bu kararlar kamuoyuyla paylaşıldı mı?
1980’li yıllar ile 2020’yi karşılaştırdığımızda aynı sayıda yangın çıkmasına rağmen, örneğin 2020’de yanan alan 1980’e göre yüzde 50 daha fazla. Oysa bugün Orman Genel Müdürlüğü'nün elinde en gelişmiş teknoloji mevcut ama yanan alan fazla. 80’li yıllarda kazma, kürek ve şaplakla yangın söndürülüyordu ve şimdikinden çok daha başarılıydı.
Çünkü o yıllarda ormanın içinde yaşayan orman köylüsü yangına ilk müdahaleyi yapıyordu. Orman köylüsü desteklenmediği için köylerdeki genç nüfus göç etmek durumunda kaldı. Bu nedenle yangına zamanında müdahale edilmesi mümkün değil ve sonuçları da böylesine acı oluyor. İşe alımlarda orman köylüsüne öncelik verilmeli, bu konuda bir çalışmanız var mı?”
"8 bin 600 kadrolu yangın işçisinin eksikliği giderildi mi?"
Sayıştay 2021 yılı raporuna göre tespit edilen 8 bin 600 kadrolu yangın işçisinin eksikliğinin giderilip giderilmediğini de soran Girgin şu soruları sordu:
"- Bu eksikler tamamlandı mı?
- Tüm işçilerin kadrolu olması için bir çalışmanız var mı? Geçici işçiyle yangın söndürülmez, bu konuda eğitim çok önemli. Eğitimle ilgili ne yapılıyor? Buca ve Antalya’daki eğitim merkezleri açık mıdır?
- Sayıştay raporlarında yangın eylem planlarının uygulanmasında yerel yönetimlerle ilgili eylem birliğinin gerçekleştirilmediği uyarısı var, bu konuda hangi çalışmayı yaptınız?
- Dikili satış uygulamaları ormanlar üzerinde olumsuz etkiye sahiptir. Ülkedeki aşırı odun üretimine paralel olarak; 2017 yılında toplam odun satışı içindeki dikili satışların oranı yüzde 21 iken; bu oran 2021 yılında yüzde 40,3'e yükselmiştir. Gereksiz kesimler yapılıyor. Ticari bir faaliyet olan dikili satış uygulamaları denetleniyor mu?
- Aşırı üretim, dikili satış, endüstriyel ağaçlandırmayla orman alanlarımızın içi boşaltılıyor, daraltılıyor, parçalanıyor, 100 ve bin hektardan büyük sahalar azalıyor; bu anlayıştan vazgeçilecek mi?”