Gündem

CHP'li Engin Altay: 2014’teki Devlet Bahçeli’yi özlüyorum

"Kamuoyunda Erdoğan’a tepkiler yükseldiği anda, Bahçeli bir laf atıyor"

17 Eylül 2020 18:34

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Türk Tabipleri Birliği'ni hedef alarak 'derhal kapatılması gerektiği' açıklamasının ardından, "Ben 2014’teki Devlet Bahçeli’yi özlüyorum. Dün hepimizin ürperdiği bir laf etti. Sayın Bahçeli’ye hatırlatmak isterim; sağlık sorunu yaşadı, sağlığına yeniden kavuşturanlar Türk Tabipleri Birliği üyeleriyle, Sayın Bahçeli 30 bin sağlık çalışanının Covid-19'a maruz kaldığını biliyor mu? Bahçeli’nin gündeminde sarayın israfı, sağlıkçıların artan yükü, esnaf, öğrenciler, çöpten ekmek toplayanlar yok. Kamuoyunda Erdoğan’a tepkiler yükseldiği anda Bahçeli bir laf atıyor" diye konuştu. 

TIKLAYIN - Bahçeli "ihanet oluşumu" dedi, TTB'yi hedef aldı: Derhal ve gecikmeksizin kapatılmalı, yöneticileriyle ilgili adli işlem yapılmalı

TIKLAYIN - Bahçeli'nin hedef gösterdiği Türk Tabipleri Birliği'nden açıklama: Sözlerimizin arkasında, görevimizin başındayız

TBMM’de basın toplantısı düzenleyen CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Türkiye’nin yürüttüğü dış politikanın “gevşek” olduğunu belirterek “Türkiye yapmayacağını söylemeyecek, söylediğini yapacak. Ne Doğu Akdeniz ne Ege’de taviz vermeyeceğiz, tavizin sonu gelmez” dedi. Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de ve Ege'de haklı konumda olduğunu ancak yalnız olduğunu söyleyen Altay, "Türkiye diş geçirilemeyen bir ülke ise şahsım politikasından dolayı değildir. Gerek Doğu Akdeniz’de gerek Ege’de sapına kadar haklıyız ama yalnızız. Türkiye, tarihsel ağırlığı ile duruyor" ifadesini kullandı.


CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Altay’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Türkiye, oyun dışı"

"Erdoğan, Doğu Akdeniz ve Ege ile ilgili sessizliğini bozdu gibi yaptı. Bana göre il başkanları toplantısında buna değinirken Pompeo’nun Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ne yaptığı ziyaret konusunda ciddi refleksini en üst noktadan duyma bekleniyordu. Böyle bir tepki olmadı. Ne Pompeo’nun yaptığı ziyarate ne Yunanistan’ın silahlandırmasına ne İsrail ve Fransa gibi ülkelere tutum görmedik. Klasik bir Erdoğan gördük. Bugün Türkiye’yi değil, AK Parti’yi diri tutmaya çalışan Erdoğan gördük. Erdoğan’a Paris ve Lozan Anlaşmalarını tekrar hatırlatmak istedik. Hiçbir şekilde bölgede yaşanan sorunlara Türkiye’nin kayıtsız kalmasını doğru bulmadık. Suriye’den Ege Adaları’na kadar Erdoğan’ın yanlışlarına da karşıyız. Suriye politikasının kazananları kim derseniz, Rusya, ABD ve PYD etkili. Türkiye oyun dışı, etkisiz eleman. Suriye politikasını 4 milyon Suriyeli sığınmacıyla bu aziz millet ödüyor. Türkiye’nin toplu iğne ucu kadar kazanımından bahsetmen mümkün mü?"

"Türkiye’nin tarafsız kalmasını söyledik"

"Erdoğan’ın Libya politikası ile ilgili milletin aklıyla alay etmesini anlamak mümkün değil. Türkiye ile Libya arasında deniz yetki alanlarının sınırlandırılması ile ilgili buraya anlaşma getirildi. CHP tam destek verdi, hepimiz destek verdik. Libya ile tarihsel bağları düşünüldüğünde ayakta alkışlanacak anlaşmaydı. Hemen peşine bir anlaşma daha geldi. Güvenlik ve işbirliği anlaşmasını koydunuz. Oylarımızı gerekçesiyle verdik. ‘Libya’da bir iç savaş var, kadim ilişkimiz düşünüldüğünde Türkiye’nin taraf olması doğru değil’ dedik. Hala da aynısını söylüyoruz. Türkiye ve Libya arasındaki dostluğumuzun, Libya’daki kardeş kavgasında Türkiye’nin tarafsız olmasını söyledik."

"Haklı ama yalnızız"

"Türkiye, gerek Doğu Akdeniz gerek Ege’de çok haklı davasında neden destek alamaz hale gelmiş bunu merak ediyoruz. Bu yeni bir gerilim değildir ama Doğu Akdeniz’deki enerji paylaşımında Türkiye’nin dışarıda bırakılması adına yeniden ısıtılmış ve Türkiye’nin önüne sürülmüştür. Türkiye, Yunanistan ile baş başa masaya oturmadı. Türkiye Ege ile ilgili samimi bir diplomasiyi götürmek zorunda. Yapamayacağınız şeylere ‘yaparım’ demeyeceksiniz, ‘yaparım’ dediğiniz şeyleri de yapacaksınız. Diplomasi tutarlılıkla olur. Bu ülkeler Türkiye’ye karşı daha diklenemiyorsa, Türkiye’nin büyüklüğüdür yoksa Erdoğan politikalarına kalırsa Türkiye daha büyük sıkıntılar yaşar. Türkiye diş geçirilemeyen bir ülke ise şahsım politikasından dolayı değildir. Gerek Doğu Akdeniz’de gerek Ege’de sapına kadar haklıyız ama yalnızız. Türkiye, tarihsel ağırlığı ile duruyor."

"Tutumları gevşek ve kayıtsız"

"Mısır ve Yunanistan arasında da benzer bir anlaşma yapıldı. Mısır, Yunanistan ile yaptığı deniz yetki anlaşmasında Girit ve Rodos ile sınırlandırdı. Biz Mısır ile diplomatik ilişki kurmak zorundasın diyoruz. Mısır’ın açık olduğunu biliyoruz ama ‘biz Mısır ile konuşmayacağız, iç politikaya malzeme etmek için konuşacağız.’ Türkiye yapmayacağını söylemeyecek, söylediğini yapacak. Ne Doğu Akdeniz ne Ege’de taviz vermeyeceğiz, tavizin sonu gelmez. Taviz vermediği sürece, hak ve menfaatlerimizi koruduğu sürece arkasında duracağız ama gel iş öyle değil, 15 yıldır Ege ve Yunanistan ile olan sorunlarında Erdoğan hükümetini gevşek ve kayıtsız tutum ile tanıdık. İç güvenlik için polis bulundurulabilecek adalarda, Yunanistan ağır askeri varlık bulunduruyor. Sen Türkiye olarak ne yapıyorsun? ‘Arada bir söylüyorum.’ Sen böyle gevşek tutum içinde olursan Yunanistan Ege’de bir fiili durum yaratmak konusunda epey yol alır. Şahsım ve Trump, şahsım ve Putin diye başlarsan olmaz, Türkiye ile Amerika olur. Bu görüşmeleri yaparsan, kapalı kapılar ardından yaparsan böyle zora düşersin. Türkiye’nin hak ve menfaatleri için senin ve ülkesinin arkasında durmasını bilir."

"Milletin ve muhalefetin verdiği desteği ve krediyi bu hükümet kaybetti"

"Covid ile amansız  bir mücadele veriyoruz. Devletin sırrı olur ama devlet yalan söylemez. Devlet topluma millete vatandaşa yalan söylemez. Sağlık Bakanlığı’nın turkuaz tabloları yayınlamamasını tavsiye ederim. Sayın Bakan sen artık Covid ile mücadelede devre dışındasın, sen yönetmiyorsun. Milletin ve muhalefetin verdiği desteği ve krediyi bu hükümet kaybetmiş durumdadır. "

"Erdoğan’a  tepki yükselince Bahçeli ortaya laf atıyor"

"Ben 2014’teki Devlet Bahçeli’yi özlüyorum. Dün hepimizin ürperdiği bir laf etti. Sayın Bahçeli’ye hatırlatmak isterim; sağlık sorunu yaşadı, sağlığına yeniden kavuşturanlar Türk Tabipleri Birliği üyeleriyle, Sayın Bahçeli 30 bin sağlık çalışanının Covid-19 virüsüne maruz kaldığını biliyor mu? Bahçeli’nin gündeminde sarayın israfı, sağlıkçıların artan yükü, esnaf, öğrenciler, çöpten ekmek toplayanlar yok. Kamuoyunda Erdoğan’a tepkiler yükseldiği anda Bahçeli bir laf atıyor."

"Tehdit etmediği AYM başkanı kalmıştı"

"Herkesi tehdit etti. Tehdit İçişleri Bakanlığı mı anlamış değiliz. Kafasında hangi hesaplar var bilmiyorum. Siyasetçileri, sanatçıları, gazetecileri, emniyet kuvvetlerini tehdit etti. Bir Anayasa Mahkemesi Başkanı kalmıştı ki derin bir iç huzuru yaşıyor. Bir İçişleri Bakanı AYM kararlarına tahammül etmiyorsa; ya AYM’nin kalkması lazım ya İçişleri Bakanı’nın o koltukta oturmaması lazım. Ülkenin Cumhurbaşkanı, bir ülkenin TBMM’ye 500 polisle geliyorsa ülkede zaten güvenlik zafiyeti vardır. Güvenlik zafiyeti varsa sorumlusu İçişleri Bakanıdır. Sen de kendi güvenliğini Öcalan’a mektup yazarak, kardeşini TRT’ye çıkararak mı sağlıyorsun? Hepimizin güvenliğinden sen sorumlusun. Senin uçuk çıkışların, yanlış baktığın pencere Türkiye’de güvenlik zafiyetine yol açacaktır."  (ANKA)