Gündem

CHP'li Bekaroğlu: Yurtlarda çocuklar istismar ediliyor, Diyanet İşleri Başkanı neden çıkıp bir şey söylemiyor?

"Diyanet dahil kimsenin yaşam tarzına söz etme hakkı olmamalı"

27 Nisan 2020 22:17

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın tartışılan son açıklamalarını değerlendiren CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, "Diyanet dahil hiç kimsenin yaşam tarzıyla ilgili laf söyleme hakkı olmaması gerekir. Yurtlarda çocuklar istismar ediliyor, Diyanet İşleri Başkanı neden çıkıp bir şey söylemiyor?" dedi.

RS FM'de Atilla Güner'le Akşam Postası programının konuğu olan CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın LGBTİ+'ları hedef alan açıklamalarını değerlendirdi. 

"Yurtlarda çocuklar istismar ediliyor, Diyanet İşleri Başkanı neden çıkıp bir şey söylemiyor" diyen Bekaroğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Din anlayışında problem var"

"İki tane çok ciddi problem var. Bir defa din anlayışı. Türkiye’de genel din anlayışı. Fundamentalizm dediğimiz köktencilik. Yani ayeti okuyor tarihselliği bırakıp bugüne taşıyor. 'Lut kavmi' diyor, taşıyor. Bu şekilde yorum yapmak, Allah korusun, çok tehlikeli. Türkiye bu noktada değil, bizim çoktan buraları geçmiş olmamız gerekiyor. Diyanet İşleri Başkanı'nın okuduğu metinde bu var, bu doğru değil.

İkincisi, Diyanet İşleri'nin çok kurumsal kötülükleri oluyor Türkiye'de. Mesela küçük çocuklara istismar oluyor, genellikle yurtlarda işin tabiatı gereği bu sapıklar oralarda yuvalanırlar ve çıkıp bir şey söylemiyor. Bir şey söylemeyince, toplumsal kutuplaşmamız da olduğu için bir kesim küplere biniyor.

Diyanet İşleri başkanı bu güne kadar bize niye söylemedi. Kumar bilmem ne? Kumarsa Diyanet İşleri Başkanı Milli Piyango gibi, Ramazan'ın gelişiyle yeni bir kumar çıkardı her gün çekiliş yapacağız. Niye bunlara bir şey söylemiyor da belirli bir alana belirli bir konuya girip söylüyor. Diyanet İşleri Başkanı zaten kutuplaşmış olan bir toplumda, inanç ve yaşam tarzı üzerinde bu şekilde bir giriş yapınca insanlar tepki gösteriyor. Bu tepkinin yönetilmesi de çok kötü oluyor. Genelleme yapmaya başlıyorlar. İşin içine siyaset de giriyor. Bunlar yanlış şeyler. Tepe yönetemiyor çok kötü şeyler oluyor.

"Dine alerjisi olan bir kesim de var"

Bütün taraflar için söylüyorum. Belli bir toplumun belli bir kesimindeki din alerjisi problemi yok değil, var. Öbür tarafta da çok ciddi problemler var. Yurtlarda zina geçiren 7-8 yaşında çocuklar ile ilgili bir açıklama yok. Mücadele de yok. Diyanet'in denetiminde olmayan yerde çıktığı zaman feveran ediyor. Toplum zaten hazır, zaten kutuplaşmış.

"Saygı gösterelim birbirimize"

Gidecek bir yerimiz yok. Başka Türkiye yok. Birlikte yaşayacağız. Kimsenin yaşam tarzı tercihiyle ilgili Diyanet dahil hiç kimsenin laf söyleme hakkı olmaması gerekiyor. Bu noktaya geldik artık. Diyanet anlatacak şeylerini anlatsın kendisine başvuranları dini nasıl yaşayacağını öğretsin. Bıraksın insanların yaşam tarzını artık lütfen. Meselelerin tamamını halledeceğiz. Birlikte yaşamaya şimdiye dek olduğu gibi, hepimiz aynı olmayacağız farklı farklı olacağız ama birbirimizin değerlerine saygı göstererek birbirimizi anlayarak yolumuza devam edeceğiz."

Ne olmuştu?

Diyanet işleri Başkanı Ali Erbaş, cuma hutbesinde LGBTİ+'ları ve HIV pozitif kişileri hedef aldı. "İslam zinayı en büyük günah kabul ediyor" diyen Erbaş, "Lutiliği, eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti? Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir bunun hikmeti" ifadesini kullandı.  "Yılda yüzbinlerce insan gayrı meşru ve nikahsız hayatın islami literatürdeki ismi 'zina' olan bu büyük haramın sebep olduğu HIV virüsüne maruz kalıyor" diyen Erbaş, "Geliniz bu tür kötülüklerden insanları korumak için birlikte hareket edelim" demişti.

TIKLAYIN -Ankara Barosu: Anayasa ile güvence altına alınan din ve vicdan hürriyetinin her zaman savunucusu olduk

TIKLAYIN - Adalet Bakanı: Ankara Barosu'nun açıklamasını esefle kınıyorum

TIKLAYIN - AKP Sözcüsü Ömer Çelik: Ankara Barosu'nun Ali Erbaş hakkındaki faşist açıklama terbiyesizliktir

TIKLAYIN - Erdoğan'dan Ankara Barosu'na: Diyanet İşleri Başkanımıza kullanılan üslup devletimize yapılan bir saldırıdır