CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, Mersin'in Silifke ilçesinde yapılmak istenen Taşucu Liman Projesi’yle ilgili "ÇED raporlarına rağmen, mahkeme kararlarına rağmen kıyım devam ediyor. Mahkeme kararları tanınmıyor. Mersin’de bu yatırım yapılabilir ama orada değil, Taşucu’nda değil, Göksu Deltası’nda değil. Sulak arazilerimizin, topraklarımızın zarar görmesini istemiyoruz" dedi.
CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, Mersin’in Silifke ilçesi Taşucu bölgesinde yapılmak istenen liman projesiyle ilgili olarak Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi. Başarır, şu açıklamayı yaptı:
“Artık Mersin’den karanlık ellerinizi çekin”
“Mersin Silifke ilçesi Taşucu’nda liman yapılmak isteniyor. ÇED raporlarına rağmen, mahkeme kararlarına rağmen kıyım devam ediyor. Mahkeme kararları tanınmıyor. Mersin’de bu yatırım yapılabilir ama orada değil, Taşucu’nda değil, Göksu Deltası’nda değil. Sulak arazilerimizin, topraklarımızın zarar görmesini istemiyoruz. Bir sürü yer var. Bu konuda çevre dernekleri ile belediyelerimizle, büyükşehir belediyemizle, STK’larla toplantı yapabiliriz. Ama yapılacak yer orası değil. Mahkeme kararlarını tanıyın, ÇED raporlarını okuyun, tanıyın ve anlayın. Biz Mersin’in tarihi güzelliklerinin, tarım alanlarının, ormanlarının tahrip olmasını istemiyoruz. Artık Mersin’e dokunmayın. Mersin’e bir hizmetiniz yok. Yol bitmedi, havaalanı bitmedi, sahil projesi bitmedi ama bize layık gördüğünüz nükleer santral ve taş ocakları, doğal zenginliklerimizin katledilmesi. Artık Mersin’den karanlık ellerinizi çekin.”
Başarır, Kurum’a şu soruları yöneltti:
-Tersane projesinin ÇED olumlu kararı iptal edilmesine ve konunun Danıştay'a taşınmış olmasına rağmen inşaat işlemlerine başlanmış mıdır?
-Göksu Deltası Sulak Alan sınırları daraltımının uygunsuzluğuna dair Mahkeme kararları olmasına rağmen idarenin mahkeme kararlarını uygulamamasının gerekçeleri nelerdir?
-Bölgede tersane yapımına engel oluşturulmaması için ilgili idarelerce koruma altındaki alanların daraltılması ne derece hukuki ve etiktir? Kesinleşmiş mahkeme kararına rağmen Göksu Deltası sulak alan sınırlarının daraltılma gerekçelerinin yasal dayanakları nelerdir?
-Taşucu Limanı ve Geri Sahası projesi kapsamında herhangi bir inşaat çalışmalarına başlanılmış mıdır? ÇED Sahası içerisinde herhangi bir bina yıkımı, restorasyonu ya da yapım işlemleri, ağaç kesimi ve topoğrafik düzenlemeler gibi inşaat işlemleri gerçekleştirilmiş midir? Eğer yapıldı ise hangi yapılar üzerinde çalışma yapılıp, topoğrafik düzenlemelerin niteliğinin ne düzeyde olduğu ve kaç adet ağaç hangi iş ve işlemler maksadıyla kesilmiştir?
-Taşucu Limanı ve Geri Sahası çalışmaları neticesinde Çevre Kanunu’nun 15. Maddesi kapsamında, bu kanuna aykırı davrananların faaliyetlerinin durdurulması gerekmekteyken, ilgili idareciler tarafından gerekli inceleme denetleme yapılmış mıdır? Eğer inceleme yapıldıysa ÇED süreci çerçevesinde değerlendirilip yaptırım uygulanmış mıdır?
-Yine Çevre Kanunu’na aykırı davranılması nedeniyle ilgili şirkete herhangi bir idare para cezası uygulanmış mıdır? Uygulanmamışsa gerekçeleri nelerdir?
-Geçmişte Göksu deltası sınırları içerisinde yer aldığı bilinen günümüzde tampon bölgede kalan Taşucu Limanı ve Geri Sahası ÇED sahasında Serbest Bölge ve Sanayi bölgesi kurulması biyoçeşitliliğin korunması ve sürdürülebilirlik açısından ne kadar doğrudur? Şehircilik ilkeleri ve yeni sağlıklı kent modellerinde bu tür bir örnek var mıdır?
-Ramsar Sözleşmesiyle koruma altına alınan bölgede yaşanan tüm bu gelişmeler, Kıyı Koruma Kanunu başta olmak üzere mevzuatımıza uygun mudur?
-12.07.2019 tarihinde dönemin kaymakamı Şevket CİNBİR tarafından Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş adına yetkilendirilen Necati TÜYSÜZ ile imzalanmış olan ve toplam 423.618 metrekarelik Ana Mendirek ve Dolgu Alanının 49 yıllığına “Kullanma Sözleşmesi”nin imzalanmış olmasının hukuki dayanağı nedir? Söz konusu alanın kaymakam tarafından “kullanma izni” sözleşmesiyle kullanıma açılması, kurumlar ve normlar hiyerarşisi açısından yetkilendirmesi uygun mudur? Kaymakamın kullanım izni sözleşmesi ile alan tahsis etmesi ne kadar hukuki ve uygundur? Bunun örneği/örnekleri var mıdır?
“Mersin, Silifke, Taşucu bu kirli yatırımınıza göz yummayacaktır”
CHP Silifke İlçe Başkanı Bünyamin Uçar da Silifke’nin rant uğruna kirletildiğini belirterek, şu açıklamayı yaptı:
“Göksu deltamızda tarım, balıkçılık, hayvancılık yapıldığı gerçeğini görmeliyiz. Deltamızda nesli tükenmekte olan endemik bitkiler, 330 çeşit kuş türü, 350’nin üzerinde bitki barındığı gerçeğini görmeliyiz. Taşucu Mahallemizde yapılması planlanan Cey-Port Taşucu Uluslararası Liman İşletmeciliği, çevresine ördüğü duvar arkasında bir çevre katliamı yapılmaktadır. Henüz ÇED süreci devam ederken Cey-Port, utanç duvarının arkasında çevre katliamının yapıldığını alenen görmekteyiz. Bölge 1994 Uluslararası Ramsar Sözleşmesi ile koruma altına alınan, 1. derece doğal sit alanıyken bu Özel Çevre Koruma Bölgesi (ÖÇK) daraltılarak bu kirli yatırımın önü açılmıştır. Mersin, Silifke, Taşucu bu kirli yatırıma göz yummayacaktır. Biz Silifkeliler olarak yeşilin maviyle kucaklaştığı eşsiz güzellikteki denizimizi, bölgemizi korumaya devam edeceğiz.”