CHP Grup Başkan Vekili Engin Özkoç, Abant Tabiat Parkı'ndaki bir otelde düzenlenen CHP 27. Dönem 1. Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı'nın ikinci gününde gazetecilere yaptığı açıklamada, toplantıda görüşülen konular ve alınan kararları açıkladı. Özkoç, CHP’li vekillerin "Öyleyse bizler Türkiye için kırmızı alarm veriyor ve harekete geçiyoruz” dediğini açıkladı.
1 Ekim'de başlayacak TBMM çalışmaları öncesinde düzenledikleri kampta durum değerlendirmesi yaptıklarını aktaran Özkoç, milletvekillerinin hem kendi bölgeleri hem de yerel yönetimlerle ilgili çalışmalar konusunda bilgi alışverişinde bulunduklarını belirtti.
"Ülkenin batma noktasına geldiği konusunda hemfikiriz"
Ortaya çıkan sonuçları kamuoyu ile paylaşmak istediğini dile getiren Özkoç, "Milletvekillerimiz, ülkemizin hızla ayrıştırıldığı konusunda hemfikir olmuşlardır. Ülkemiz tüm dünyadan dışlanan bir ülke haline getirilmektedir. Hatta son şampiyonanın dahi ülkemizdeki hukuksuzluğu ve adaletsizliği, insan haklarını göstererek bize verilmeyişinin çok acı bir tablo olduğunu ifade etmişlerdir. Ülkemiz hızla itibarsızlaştırılmaktadır. Hatta bunun sonuçları doğrultusunda bütün milletvekillerimiz ülkemizin yoksullaştırıldığını ve ülkenin artık bir batma noktasına geldiği konusunda hemfikir olmuşlardır" ifadelerini kullandı.
"Son darbe"
Özkoç, toplantıda düşüncelerini dile getiren milletvekillerinin görüşlerini aktarmak istediğini belirterek, şöyle devam etti:
"Şöyle sesleniyorlar tüm Türkiye’ye CHP milletvekilleri. Türkiye yönetilemiyor. Kırmızı alarm. Milletvekillerimiz, kendi bölgelerinden milletimizle ilgili kırmızı alarm verdiler toplantıda. Devlete, yönetime, hukuka karşı hiçbir güven kalmadığının sesinin duyurulmasını istediler. Devlet denetimini Meclis'ten alıp da ABD’ye vermesinin de Türkiye’ye verilebilecek itibarsızlık konusunda son darbe olduğu konusunda hemfikir oldular. Herkes kendisini ve ailesini kurtarmaya çalışıyor Türkiye’de. 'Öyleyse bizler Türkiye için kırmızı alarm veriyor ve harekete geçiyoruz' dediler."
"Siyasi ayrım yapmadan anlatacağız"
CHP'nin bundan sonraki süreçte, hiçbir siyasi ayrım yapmadan, birlik ve beraberliğin tesisi için ortak mücadele azmini ülke bütününe yayacağını söyleyen Özkoç, bunun için tüm milletvekillerinin bu akşamdan itibaren yurdun dört bir yanına dağılarak Türk milletiyle buluşacağını ifade etti.
Özkoç, milletvekillerinin halkla yapacağı buluşmalarda asla ayrıştırıcı bir dil kullanılmayacağına dikkati çekerek "Sorunun Türkiye değil, Türkiye’yi yönetenler olduğu, siyasi ayrım yapmadan milletimize anlatılacaktır. Yerel yönetim seçimlerinin milletimizin ve ülkemizin gidişatının geriye döndürülmesi için bir fırsat olduğunu milletimize anlatacaklardır" dedi.
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da cevaplayan Özkoç, yerel seçimlere ilişkin bir soru üzerine, "Milletvekili arkadaşlar yerel yönetimlerle ilgili çalışmalarda, kesinlikle o bölgede yaşayan insanlar arasında hiçbir ayrım yapmadan, o bölgede yaşayan insanlarımızın net görüşlerinin alınıp ondan sonra karar verilmesini istediler" diye konuştu.
"Ön seçim yanlış"
Ön seçim olup olmayacağı konusunda ise Özkoç, aday belirlemenin bölgelerin hassasiyetleri göz önünde bulundurularak yapılacağını kaydederek, şunları söyledi:
"Örneğin İzmir bölgesini ele alacak olursak, İzmir bölgesini bir bütün halinde değerlendirmek, yani İzmir’in tamamında ön seçim yapalım ya da tamamını merkez yoklaması ile halledelim görüşünün yanlış olduğunu, bunu tüm Türkiye’ye de kanalize edebileceğimizi kararlaştırdık. Bazı bölgelerde tabanın, örgütün ve o bölgedeki insanların istemi doğrultusunda ön seçim yapılabileceğini, bazı bölgelerde temayül yoklamalarının ve kanaat önderlerinin görüşünün alınabileceğini belirttiler. Çünkü her bölgenin hassasiyetinin farklı olduğunu CHP’nin de adaylarını belirlerken bu farklılıkları gözeterek adaylarını belirlemesi gerektiğini ifade ettiler."
Engin Özkoç, Meclis İç Tüzüğü çalışmalarına ilişkin bir soruyu ise "Yaptığımız görüşmelerde Sayın Meclis Başkanı aynen şöyle ifade etti, kendi sözleri ile ifade ediyorum. 'Arkadaşlar Meclis İç Tüzüğünü istediğimiz gibi düzenleme için gerçekten yeterli zamanımız yok. Ama yasal olarak Meclis'in görüşmelerine devam edebilmesi için acilen yapmamız gereken değişiklikler var. Hiçbir siyasi partinin 'Hayır' diyemeyeceği bu değişiklikler için bir hazırlık yaptık, bunu size sunacağız' dediler. Sundular. Biz de grup başkan vekilleri olarak değerlendireceğiz. Orada gerçekten bu söylemin dışına çıkan herhangi bir şey yoksa bir an önce kurullardan geçip yasallaşması ve Meclis'in yasalar çerçevesinde çalışmalarına devam etmesini sağlayacağız." şeklinde yanıtladı.