TSK’nın Kandil operasyonları sonrası çözüm sürecinin geleceği belirsizliğini korurken, devlet yetkilileri ile HDP heyeti arasındaki ilk temasın CHP-HDP görüşmesi gerçekleştirildikten sonra yapıldığı ortaya çıktı. Hürriyet Daily News Genel Yayın Yönetmeni Murat Yetkin, “Aylar sonra ilk görüşmede devletin kendilerine ‘PKK eylemleri sona ermedikçe, operasyonlar devam edecek’ mesajı ilettiğini doğrulayan HDP yönetim kaynakları ise son zamanlarda CHP ile kurdukları temasın hükümet çevrelerinde belli bir yumuşamaya neden olduğu düşüncesinde” görüşünü dile getirdi.
Murat Yetkin’in Radikal’de yayınlanan, “HDP-hükümet arasında aylar sonra ilk temas” başlıklı yazısı şöyle:
Bir HDP heyeti, CHP-HDP buluşmasının hemen ardından Kamu Düzeni Müsteşarı Dervişoğlu'nu ziyaret etti. IŞİD'le çatışırken öldürülen 13 kişinin cansız bedeni buradaki anlaşmadan sonra Türkiye'ye alındı. Görüşmede, Öcalan'ı ziyaret konusu da açıldı.
HDP-hükümet arasında aylar sonra ilk temas
HDP Milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve İdris Baluken, 4 Ağustos akşamı Kamu Düzeni Müsteşarı Dervişoğlu ile görüştü.
HDP ile hükümet arasında aylardan sonra ilk temas 4 Ağustos akşamı kuruldu.
Daha önce dolaylı ve gayrı resmi birkaç temas vardı ama 7 Haziran seçimlerine giderken Kürt çözüm süreci görüşmelerinin dondurulmasından bu yana ilk resmi görüşmeydi bu.
HDP milletvekilleri (ve aynı zamanda İmralı heyeti üyeleri) İdris Baluken ile Sırrı Süreyya Önder, 4 Ağustos Salı akşam üzeri Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı (KDGM) Muhammed Dervişoğlu’nu makamında ziyaret ettiler.
***
Ziyaret ne duyuruldu, ne üzerine bir açıklama yapıldı.
Ancak hem resmi, hem partili kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre somut bir konuda anlaşmaya varıldı, bir somut ilerleme sağlandı.
Bu görüşme ardından on günden fazladır Habur kapısında Türkiye’de defnedilmek üzere sınırda bekletilen 13 cenaze içeri kabul edilerek ailelerine teslim edildi.
Bu sonuca günler süren bir pazarlık sonucu varılmıştı.
***
Aslında HDP’liler birkaç gün önce bu konuda hükümetin kapısını çalmış çözüm istemişlerdi; dolaylı görüşmelerin bir noktaya gelip, tek bilinmeyenli denkleme indirilmesiyle Dervişoğlu HDP’lileri davet etti, onlar da gitti.
Pazarlığın koşulu, Suriye ve Irak’ta Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütüne karşı YPG saflarında çatışırken öldürülen 13 Türk vatandaşının cenaze törenlerinin PKK gövde gösterisine dönüştürülmemesiydi.
Bu güvence verilince, devlet cenazeleri ailelerine verdi, cenaze törenleri de olaysız tamamlandı.
***
Kamu Düzeni Müsteşarlığı'ndaki bu görüşme HDP Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile Meclis’teki makam odasında yaptıkları görüşme sonrasında yapıldı.
Malum, Kılıçdaroğlu, HDP Eş Başkanı Demirtaş’ın çatışmaların son bulması için siyasi liderlere yaptığı görüşme çağrısına olumlu yanıt veren tek lider olmuştu.
Daha önce de HDP, CHP tarafından Meclis’e verilen ve AK Parti ile MHP oylarıyla reddedilen “terör olaylarının araştırılması” önergesini desteklemişti.
***
İsminin saklı tutulmasını isteyen üst düzey bir resmi kaynak “O görüşme sonrası CHP’li Engin Altay’ın, PKK’nın eylemlerine son vermesini, silah bırakmasını istemesi olumluydu” dedi; “Demokrasilerde siyasi partilerin yapması gereken örnek bir açıklamaydı.”
Aylar sonra ilk görüşmede devletin kendilerine “PKK eylemleri sona ermedikçe, operasyonlar devam edecek” mesajı ilettiğini doğrulayan HDP yönetim kaynakları ise son zamanlarda CHP ile kurdukları temasın hükümet çevrelerinde belli bir yumuşamaya neden olduğu düşüncesinde.
HDP saflarında CHP’nin iç barış ve demokrasi adına “daha fazlasını yapabileceği” görüşü yaygınlaşıyor.
***
Bu görüşmeyle eşzamanlı olarak, ama anlaşıldığı kadarıyla doğrudan bağlantılı olmaksızın, Demirtaş Belçika’ya gitmeye karar veriyor, 5 Ağustos Ankara programları iptal ediliyor ve dün sabah da Brüksel’e uçuyor.
Amacı PKK’nın cephe örgütü olan KCK yetkilileriyle (Zübeyir Aydar ve Remzi Kartal dâhil) görüşmek, durum değerlendirmesi yapmak, imkân bulabilirse AB yetkilileriyle görüşmek beklentisinde.
İsmini vermeyen aynı devlet yetkilisi, “HDP’nin orada duyabileceği pek farklı olmayabilir” görüşünde; “Çünkü o kişiler de AB’nin, ABD’nin önce PKK eylemlerinin durması gerektiği görüşünde olduğunu biliyorlar, Türkiye’nin terör eylemlerine cevap verme hakkını teslim ediyorlar. Bakın HDP Meclis’e 80 milletvekili gönderdi, orada istediğini konuşuyor, meşru siyasetin önü açık. Silahların gölgesinde siyaset savunulamaz.”
***
Görüşmede, asli konu olmamasına rağmen, HDP heyetinin Abdullah Öcalan ile en son 5 Nisan’da yaptıkları görüşme talebine de değinildiği anlaşılıyor.
Bu görüşme hâlâ “belli koşullara bağlı” şeklinde ifade ediliyor.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, 25 Temmuz’da, PKK silahlı grupları Türkiye’den çekmedikçe “hiçbir siyasi heyetin” Öcalan ile görüşemeyeceğini söylemişti.
Ancak HDP’liler, eylemler ve operasyonlar durduğu takdirde bir iki hafta içinde hükümetin bu konudaki tutumunun da yumuşayabileceğinden “ümitli” görünüyor.
***
Şu anda en öncelikli konunun PKK eylemlerinin ve misilleme operasyonlarının yerini yeniden “çatışmasızlık” ortamına bırakması ve diyalog yolunun açılması olduğu ve bu konuda bazı temasların başladığı anlaşılıyor.
