Gündem

İkizköylü Necla Işık, Meclis'te: Bizimle TOMA'ların önünde siper olmaya var mısınız

08 Ağustos 2023 13:37

İkizköy Çevre Komitesi'nden Necla Işık, Akbelen için muhalefetten destek isteyerek, "TOMA'ların önünde siper olmaya var mısınız, ben bunun sözünü almak için buradayım" dedi. 

TBMM’de CHP’nin grup toplantısında konuşan İkizköylü Necla Işık, Akbelen Ormanı’nda ağaç kesimine direnen köylülere “marjinal” diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a tepki gösterdi. Işık, “Marjinaller burada. Hepiniz görüyorsunuz. Başı yazmalı, elleri kınalı, nasırlı, ayakları naylon pabuçtan başka bir şey görmemiş. Çanakkale’de, Dumlupınar’da, vatanın her yerinde kanını dökmüş ataların çocuklarıyız biz. Atatürk çocuklarıyız. Bizler Andımız ile büyüdük. Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi ile büyüdük. İstiklal Marşı’nın başında yer alan ‘Korkma’ ile büyüdük. Korkmuyoruz, susmuyoruz, itaat etmiyoruz” dedi.

Muğla’nın Milas ilçesinde YK Enerji’nin madencilik faaliyetleri için Akbelen Ormanı’ndaki ağaçların kesilmesine karşı çıkan İkizköylüler ile Hatay’ın Dikmece köyündeki zeytinlik arazilerine acele kamulaştırma kararı verilen Dikmece köylüleri ve çevreciler, TBMM’de CHP’nin grup toplantısına katıldı. Köylüler yanlarında getirdikleri zeytinleri ve cevizleri grup sıralarına koydu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun grup konuşmasını yapmadan önce İkizköylü Necla Işık’a söz verdi.

Kürsüye çıkan Işık, Akbelen Ormanı’ndan topladığı çiçekleri göstererek, şunları söyledi:

“Meclis bugün Akbelen için toplandı. 4 senedir bir mücadele, 4 senedir bir haykırış, tüm canlılar için, toprak için, hava ve su için canımızdan can gidiyor dedik, 4 senedir. ‘Akbelen Ormanı yaşasın, yaşatmaya devam edeceğiz’ dedik. Ne yazık ki 16 gündür çok büyük katliam yaptılar Akbelen Ormanı’nda. Sadece çamları değil içindeki kuşundan, kurduna, domuzundan, börtü böceğine, yöre halkına, dışarıdan desteğe gelen, marjinal diyorlar ya aslında bizlere diyorlar. Bizlermişiz marjinal. Köylülermiş. Toprağımızı savunduğumuz için terörist de olduk, vatan haini de olduk, marjinal de olduk. Oluruz. Toprağımız için hepsi oluruz. Üreticiyiz, çiftçiyiz çünkü. Anayız çünkü anayız. Sadece çocuklarımızın anası değiliz toprağın anasıyız. Her bir bitkinin, coşkun akan derelerin, içinde öten ormanın anasıyız. Olmaya da devam edeceğiz.

Muğla’yı alamadığı için denizinden toprağına, dağından taşına, ormanına çok büyük bir baskı var. Yok etme baskısı. Ama biz en başta köylüler olarak kendimizi siper ettik. Taşımızı dahi vermeyeceğiz dedik, bu aç gözlü beşli çetelere. Sizin de dediğiniz gibi. Vermeyeceğiz. Biz hiçbirimiz bu dünyanın sahibi değiliz. Bizden öncelikler de vardı, atalarımız da vardı. Bizler bu dünyada sadece kiracıyız, gelip geçiciyiz. Bugün varsak, yarın yokuz hepimizin olduğu gibi. O yüzden buranın sahibiymişiz gibi davranmaktan vazgeçelim. Paranın esiri olmaktan vazgeçelim artık, çünkü doğamız gidiyor, tüm canlıların, topraktan tutun, bitkisinden tutun insanına hayvanına kadar. Hepsinin en temel hakkı olan sularımız gidiyor, coşkun akan derelerimiz gidiyor.”

"Evin yanına karakol diktiler"

Işık, bir avuç köylü olarak 4 senede çok büyük şeyleri başardıklarını kaydederek, “24 Temmuz Pazartesi günü öyle bir örgütlü gelmiş ki bu kötülük, başta jammer koydular. Sesimizi kimseye duyuramayalım diye. Evimizin yanına karakolu diktiler, 5 tane TOMA diktiler. Siz gördünüz mü bir küçücük köyde 5 TOMA ne arar? Biz ne derdindeyiz, biz toprağımızın derdindeyiz” dedi.

"Muğla işgal altında"

Işık, verdikleri mücadelenin artık vatan meselesi haline geldiğini belirterek, “Toprağımızın her karışı adım adım işgal altında. Biz değiliz işgalciler, işgalcilerin kim olduğu ortada. Devlet gücünü, askeriyeyi bize karşı kullanarak, coplayarak, biber gazıyla 15 yaşındaki çocuklarımızın ve 90 yaşındaki ninelerimizin gözlerine biber gazları sıkıldı. Neydi dertleri, Akbelen Ormanı’nı almak. Niçin, maden için. Değer mi? 2,5 yıl olsun, 4 yıl olsun. Değer mi? Sağlığımızdan olduğumuz yetmiyor mu 40 senedir? Muğla’nın yüzde 69’u ormanları madenlere ruhsatlı. Muğla’nın her yeri aslında işgal altında” diye konuştu.

"Gerekirse ölürüz"

Halen mücadelelerinin devam ettiğini belirten Işık, “Parti ayırmaksızın bütün vekillerin Akbelen’e akın etmesini, gerekirse orada bütün ağaçlara, toprağa yatalım. TOMA’ların önüne beraber yatalım. Biz orada vekillere olan işkenceyi de gördük. Avukatlarımızın gözaltına alındığını da gördük. Ne kaldı biliyor musunuz? Bir hapse girmediğimiz, bir de ölmediğimiz kaldı? Hapse de gireriz, gerekirse bu vatan için de ölürüz. Ölürüz de toprağımızı, köyümüzü maden canavarına teslim etmeyiz bu saatten sonra” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Marjinal gruplar” sözüne de atıf yapan Işık, “Bu marjinal gruplar, dedim ya savunmaya devam edecek. Marjinaller burada. Hepiniz görüyorsunuz. Başı yazmalı, elleri kınalı, nasırlı, ayakları naylon pabuçtan başka bir şey görmemiş. Çanakkale’de, Dumlupınar’da, vatanın her yerinde kanını dökmüş ataların çocuklarıyız biz. Atatürk çocuklarıyız. Bizler Andımız ile büyüdük. Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi ile büyüdük. İstiklal Marşı’nın başında yer alan ‘Korkma’ ile büyüdük. Korkmuyoruz, susmuyoruz, itaat etmiyoruz” diye konuştu.