Gündem

Kılıçdaroğlu'ndan 'Berberoğlu' kararına tepki: AYM kararına uymamak kaosa zemin hazırlar

"Alt mahkeme 'AYM kararına uymayacağım' diyorsa orada bir sorun var"

13 Ekim 2020 15:52

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Enis Berberoğlu hakkında yeniden yargılamaya yer olmadığına karar vermesine tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu TBMM'de yaptığı açıklamada, "Alt mahkeme AYM kararına uymayacağım diyorsa orada bir sorun var. AYM kararına uymamak kaosa zemin hazırlar" dedi.

Kılıçdaroğlu, "Adalet dediğimiz kavram dünyanın en soylu kararıdır. Bütün peygamberler adalet için gelmiştir. İnsanlığın temeli de devletin dini ve temeli de adalettir.  Adaletsizlik herhangi bir kişiye ırkı, cinsiyet, dini ne olursa olsun bir kişi adaletsizlikle karşı karşıya kaldığı zaman ona tepki göstermek de vicdanında adalet terazisi olan bizim görevimizdir. Böyle baktığımız zaman parlamentoya saygınlık kazandırmış oluruz." diye konuştu. 

"Bu Anayasa hepimizi bağlar"

Kılıçdaroğlu, "Saygın parlamento adaleti sağlayan bir parlamentodur. Adaleti nasıl sağlayacağız? Adaletin kuralları vardır. O kurallara herkes uyduğu takdirde adalet de gerçekleşmiş olur.  Bizim ülkemizin bir Anayasası var. Bu Anayasa hepimizi bağlar. Bir şekliyle Anayasa’nın gereklerini yerine getirmek zorundayız.  Aksi halde biz hukuk devleti olamayız. Zaman zaman kanunlar çıkarıyoruz, Anayasa Mahkemesi’ne gidiyoruz. AYM iptal ediyor. AYM’nin öngördüğü kurala milletvekilleri olarak uyuyoruz. Biz gücümüzü, meşruiyetimizi milletten alıyoruz. Vatandaş bize oy veriyor biz öyle geliyoruz. Bizi kim denetliyor, AYM. AYM’nin kurallarına uyuyoruz. Aksi halde hukuk devleti olamayız." ifadesini kullandı. 

"Alt mahkeme 'AYM kararına uymayacağım' diyorsa orada bir sorun var"

Kılıçdaroğlu, "Bir alt mahkeme 'Ben AYM’nin kararına uymayacağı'  diyor. Üst mahkemenin kararı bu Anayasa’ya göre 'Ben bu karara uymayacağım' diyorsa alt mahkeme orada bir sorunumuz var. Bir çürüme var. Bu çürümeye hepimizin müdahale etmesi gerek.  Farklı düşünebiliriz bir ortak paydamız var. Bu Anayasa referanduma gitti, oylandı, kabul edildi. Beni bağlıyor, parlamentoyu, AYM’yi bağlıyor ama bir mahkeme 'Hayır, AYM kararına uymayacağım' diyor. Tuz kokar arkadaşlar. O zaman vatandaş da 'Ben de vergi vermiyorum' der.  Bir kaosa zemin hazırlanır. Kaosa zemin hazırlamamamız gerekiyor. Kavga değil adalet alanıdır." düşüncesini dile getirdi. 

Kılıçdaroğlu, "Hepimize düşen sorumluluk var. Bir vatanda yaşıyoruz.  Bu kürsü halkın kürsüsü. Yeri zamanı geldiğinde bu yasaya hepimiz uyuyoruz.  Olması gereken kuralları hep birlikte uygulamak zorundayız. Niye balığı baştan kokutuyoruz?  Yasama organının çıkardığı bir yasayı yargı uygulamam diyemeyiz. Adaleti dağıtacak mahkeme adalet dağıtmıyorsa orada bir sorunumuz var demektir. Peki kime gideceğiz o zaman? Benim milletvekili arkadaşlarımdan istihdamımdır, eleştirsek de kendi anayasamıza sahip çıkalım." görüşünü savundu.

Kılıçdaroğlu, "Bir üst mahkemenin kararını bile bile, Anayasa’nın bu açık hükümlerine rağmen ben uygulamayacağım derse orada tuz kokmuş demektir.  Hepimizin oturup vicdan sorgulaması yapmamız gerekir.  Halkın seçtiğini illa ben hapse atacağım’ Atabilirsiniz. O zaman biz neden millete gidiyoruz ki? Dolayısıyla her birimize düşen temel hedefler vardır. Adalet denilen kavramı yüceltmek zorundayız." değerlendirmesinde bulundu.

TIKLAYIN | İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Enis Berberoğlu hakkında yeniden yargılanma talebini reddetti

 

Ne olmuştu?

14 Haziran 2017’de Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanan “MİT TIR'ları” haberiyle ilgili olarak Enis Berberoğlu hakkında “Siyasi ve askeri casusluk maksadıyla devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri açıklama” suçlamasıyla açılan davada İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi  25 yıl hapis cezası verdi.

Bunun üzerine Berberoğlu 14 Haziran 2017’de tutuklandı. Bu hüküm, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından 9 Ekim 2017’de bozuldu.

Bozma kararında İstinaf Mahkemesi “Sırrın daha önce ifşa edildiğinin kabulü halinde gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama suçunun unsurlarının oluşmayacağını” belirtti.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi ise İstinaf Mahkemesinin bozma kararını usul ve yasaya aykırı bularak dosyayı iade etti.

Dosyayı yeniden ele alan İstinaf Mahkemesi, bu kez Enis Berberoğlu'na "casusluk" suçundan değil, "devletin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri açıklamak" suçundan 13 Şubat 2018’de 5 yıl 10 ay hapis cezası verdi ve tutukluluğunun devamına hükmetti.

Bu kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı temyiz etti. Savcılık, Berberoğlu'nun "casusluk" suçundan cezalandırılması talepli temyiz dilekçesini Yargıtay’a gönderdi.

Dilekçede, Berberoğlu'nun, "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla açıklama" suçundan cezalandırılması talep edildi.

Berberoğlu, 24 Haziran Milletvekilliği Seçiminde yeniden CHP İstanbul Milletvekili seçilince, yargılamanın durdurulması talebiyle Yargıtay'a başvuru yaptı. Başvuru 20 Temmuz'da reddedildi. Fakat Yargıtay 20 Eylül 2018'de Haziran seçiminde yeniden CHP İstanbul Milletvekili seçilen ve hala tutuklu bulunan Enis Berberoğlu hakkında verilen cezanın infazının, yasama dokunulmazlığı gerekçesiyle durması istemini kabul etti ve Berberoğlu'nun tahliye edilmesine hükmetti. Yargıtay kararı üzerine tahliye edilen Enis Berberoğlu hakkındaki kesinleşmiş ceza, TBMM Genel Kurulu'nda 4 Haziran 2020'de okunarak milletvekilliği düşürüldü. Ertesi günse gözaltına alındı ve yeniden tutuklanarak cezaevine gönderildi. Aynı gün Koronavirüs tedbirleri kapsamında izinli olarak cezaevinden çıkartıldı.

Anayasa Mahkemesi (AYM), 25'inci, 26'ıncı ve 27'nci dönem CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının oy birliğiyle ihlal edildiğine karar verdi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, AYM'nin kesin hükmü kaldırmadığını, Berberoğlu'nun durumunun kesin hüküm kaldırılırsa değerlendirilebileceğini söylemişti.