Gündem

CHP'den Dersim katliamı için kanun teklifi: Arşivleri açın

CHP'li Sezgin Tanrıkulu, katliamın 83. yılında konu hakkında Meclis'e kanun teklifi verdi

04 Mayıs 2020 15:01

Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili ve CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Dersim Katliamı'nın 83. yılında verdiği kanun teklifiyle arşivlerin açılması çağrısında bulundu.

CHP'li Sezgin Tanrıkulu, Dersim Katliamına ilişkin arşiv malzemesi niteliğindeki her türlü belgenin Meclis'e devredilmesi gerektiğini öngören kanunun değiştirilmesi için teklif verdi.

1937 ve 1938 yıllarında Dersim'e yönelik sürdürülen “Tunceli Harekâtları” nedeniyle 13 binden fazla insanın hayatını kaybettiği, 14 bin kişinin zorunlu göçe tabi tutulduğu kaydeden Tanrıkulu, Dersim'de yaşananların hâlâ tartışılmaya devam ettiğini belirtti. Tanrıkulu, tartışmanın sonlanmamasının nedeni olarak gizli ve açık belgelerin araştırmacılara sunulmamasına işaret etti.

Tanrıkulu, "Dersim'de 1926'lardan 1940'lara kadar neler yaşandığının, Devletin bu konuda nasıl bir strateji izlediğinin, yaşananların boyutlarının neler olduğunun anlaşılabilmesi için başta Cumhurbaşkanlığı ve devletin diğer tüm birimlerinde bulunan bu olaya ilişkin tüm bilgi ve belgelerin Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde toplanmasını ve buradan da yerli ve yabancı tüm araştırmacıların hizmetine sunulmasını gerekli olduğuna inanmaktayız" ifadelerini kullandı.

Tanrıkulu'nun verdiği kanun teklifinin gerekçesi şu şekilde:

"1937 ve 1938 yıllarında Dersim'e yönelik kapsamlı olarak sürdürülen “Tunceli Harekâtları” neticesinde 13 binden fazla insanın hayatını kaybettiği, 14 bin kişinin zorunlu göçe tabi tutulduğu ve ülkenin batısında yer alan illere sürgün edildiği bilinmektedir. Bu harekâtların öncesi ve sonrasında Dersim'de mutlak devlet hâkimiyetinin tesisi için çok çeşitli raporların Ankara'ya sunulduğu, bu raporların bazılarının yurttaşları düşman olarak gösterdiği bilinmektedir. 

"25 Aralık 1935 yılında çıkarılan Tunceli Vilayeti’nin İdaresi Hakkında Kanunun akabinde 4 Ocak 1936'da Dersim Vilayeti'nin adı Tunceli olarak değiştirildi. Yasanın uygulanmaya başlamasıyla birlikte, 1937 tarihinden itibaren gerçekleşen olaylar silsilesi, Cumhuriyet tarihi boyunca unutulmayacak yaralar açtı. 

"Dersim'de uygulanan askerî harekâtların genel çerçevesi bilinmekle birlikte, bu konudaki temel belgelere erişim hâlâ çeşitli engellere takılmaktadır. Her ne kadar birtakım sözlü tarih çalışmaları neticesinde Dersim'deki askerî operasyonların yarattığı travma bilinse de, Devletin bu konudaki temel belgelerine erişim, hadisenin tanımlanması bakımından elzem görünmektedir. 

"Hatırlanacağı üzere Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 23 Kasım 2011 tarihinde yaptığı bir konuşmada, 9 Ağustos 1939 tarihli bir belgeye dayanarak Dersim'de 13 bin 806 yurttaşın öldürüldüğünü ifade etmiş 

"Uygar toplumlarda ve demokratik devletlerde gerçekten de tarihsel travmalar konusunda böyle bir "literatür" bulunmaktadır. Her toplumun veya devletin tarihinde benzer hadiseler yaşanmış olsa da, uygar ülkeler, bu tür olayların üstünü kapatmak yerine arşivleri araştırmacıların hizmetine açar ve çıkan sonuçlarıda siyaset kurumu bir bütün olarak değerlendirir. 

"Dersim'de, 1938'de yaşananlar halen siyasetçiler, araştırmacılar ve akademisyenler tarafından tartışılmaktadır. Bu tartışmaların sonlanmamasının esas sebebi ise Devletin arşivlerinde bulunan konuya ilişkin gizli ve açık bütün belgelerin araştırmacıların hizmetine sunulmamış olmasından kaynaklanmaktadır. 

"Bu kapsamda, Dersim'de 1926'lardan 1940'lara kadar neler yaşandığının, Devletin bu konuda nasıl bir strateji izlediğinin, yaşananların boyutlarının neler olduğunun anlaşılabilmesi için başta Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Türkiye Büyük Millet Meclisi, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı, Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı olmak üzere Devletin diğer tüm birimlerinde bulunan bu olaya ilişkin tüm bilgi ve belgelerin Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde toplanmasını ve buradan da yerli ve yabancı tüm araştırmacıların hizmetine sunulmasını gerekli olduğuna inanmaktayız. 

"TBMM bünyesinde toplanacak/toplanan belgelere erişim konusunda hiçbir engele mahal verilmemesi, belgelere erişimi engelleyenler hakkında da idari ve cezai yaptırım uygulanması gerekmektedir. Keza, belgelere erişim kolaylığının sağlanması için de teknik altyapının uygun hale getirilmesi gerekmektedir. 

"Dersim olaylarının bütün yönleriyle araştırılabilmek ve objektif verileriyle değerlendirilmesi için konuya ilişkin arşiv malzemesi niteliğindeki her türlü bilgi ve belge niteliğindeki arşivin milletvekillerine, araştırmacılara ve halka açılması, geçmişle yüzleşmenin önemli bir adımı olacaktır. Böylece geçmiş üzerindeki tartışmalar, belgeler üzerinden yürütülebilecek ve bu çerçevede de kamuoyu sağlıklı veriler üzerinden hakikate erişim hakkına kavuşacaktır."