Cezaevlerinde hak ihlalleri devam ediyor. Elazığ 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde gardiyanların, 4 Ağustos’ta yan odalardaki arkadaşlarıyla konuşan tutukları darp ettiği belirtildi. “Konuşma” gerekçesiyle 15 tutuklunun darp edildiği aktarılırken ağır darbe alan Medeni Kiye’nin bilincini kaybettiği halde hastaneye kaldırılmadığı kaydedildi. Kiye’nin ablası Hatice Kiye, kardeşinin darp edildikten sonra konuşma yetisini kaybettiğini söyledi. Van F Tipi Cezaevi’nde de yüksek tansiyondan kaynaklı olarak iki gözünü kaybeden 52 yaşındaki Yusuf Bor tahliye edilmiyor. Bor’u cezaevinde ziyaret eden eşi Behiye Bor, eşinin tedavi edilmediğini ve durumun kötüye gittiği söyledi.
2006 yılında Erzurum’da tutuklanan Medeni Kiye, İzmir, Patnos ve daha sonra Elazığ’ya istemi dışında sevk edildi. Elazığ Cezaevi’nde uzun hücrede tutulan Kiye, kalp krizi geçirdikten sonra diğer tutukluların bulunduğu odaya götürüldü. Sol tarafı da sürekli uyuşan Kiye’nin ablası Hatice Kiye, kardeşinin darp edildikten sonra konuşma yetisini kaybettiğini söyledi.
İşkenceyi duyduklarında girişimlerde bulunduklarını söyleyen Kiye, Van Barosu komisyonuna başvurduklarını, İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi’ne de suç duyurusunda bulunduklarını dile getirdi. Kiye, abisinin durumuyla ilgili şunları aktardı:
“Geçtiğimiz Perşembe günü avukatlar abimle görüşme aldıklarında, hiçbir şekilde konuşamadığını ve yazarak iletişim kurduğunu anlattılar. Abimin konuşmama durumu, işkencenin boyutunu gözler önüne seriyor. Nasıl bir vahşettir ki elinizde olan bir tutsağı bu derece darp edebiliyorsunuz. Pazartesi günü cezaevini aradığımızda ‘Bununla ilgili size hiçbir şekilde bilgi veremeyiz, bizim yetkimiz dışındadır' denildi. Perşembe telefon görüşmesi gününde aramasını bekledik. Normalde saat 11.00’de araması gerekiyordu. Aramayınca defalarca cezaevini aradım. Her seferinde ‘Problem yok arayacak sizi’ denildi. En son saat 16.00’da aradığımda 'Yönlendiriyoruz' dediler. Fakat daha sonra telefonu kapatıp hiç cevap da vermediler. Bir tutuklunun yakını bizi aradı. Medeni’nin konuşamadığından dolayı telefon görüşmesi yapamadığını söyledi.”
“Bir hukuk devleti bu kadar aciz olmamalıdır."
Abisinin yaşamından endişe duyduklarını söyleyen Kiye, işkencenin ne boyutta olduğunu bilmediklerini vurguladı. Cezaevi müdürünün talimatıyla saldırının gerçekleştirdiğini savunan Kiye, “Bir hukuk devleti bu kadar aciz olmamalıdır. Elindeki tutsağı bu kadar acizane bir şekilde darp etmemelidir. Hiçbir şekilde cezaevinde muhatap bulamıyoruz. Avukatlar başsavcı vekiliyle görüşmüşler ve onlar da suç duyurusunda bulundu. Aile olarak suç duyurusunda bulunduk” dedi.
Birçok cezaevinde işkencenin olduğunu söyleyen Kiye, “Hukuk devleti olduklarını iddia ediyorlar. Ama hiçbir şekilde bir dönüş yapılmıyor. Yetkililerin hiçbiri buna ses çıkarmıyor. Uluslararası kuruluşlar da bu şekilde. Onlar da Türkiye’ye karşı gözlerini kapatmış, kendi haline bırakmış. Aile olarak bunun peşini bırakmayacağız. Bu insanlık suçudur” şeklinde konuştu.
Behiye Bor: Eşimin durumu her gün daha kötüye gidiyor
Eşi Yusuf Bor'un 3 yıl önce tutuklandığını belirten Behiye Bor, "Cezaevi koşulları çok kötü. Doğru düzgün tedavi bile edilmiyor. Yüksek tansiyondan kaynaklı iki gözünü kaybetti. Eşim zamanında tedavi edilseydi şuan bu durumda olmayacaktı. Tedavi doğru düzgün yapılmadığı için durumu her gün daha kötüye gidiyor" dedi.
Tahliye talebi
Cezaevi'nde aynı koğuşta birlikte kaldığı arkadaşları tarafından yardım edildiğini söyleyen Bor, "Yemekten duş almaya kadar yardım ediyorlar” dedi. Eşinin tedavisinin doğru düzgün yapılmadığının altını çizen Bor, şunları söyledi:
“Hastaneye götürüldüğünde üstün körü bir muayene edilip tekrardan cezaevine götürülüyor. İki gözü olmayan bir insanı neden bırakmıyorlar? Tahliye etmelerini istiyorum. Bıraksınlar bizler düzgün tedavi edilmesi için uğraşalım. Tüm hasta tutuklularının serbest bırakılmasını istiyorum.” (MA)