Afyonkarahisar’a bağlı Dinar T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Latif Kocatürk , ceza infaz koruma memurlarının koğuşa gelerek M.M. adlı bir mahpusu darp ettiklerini söyledi. Yaşanan olayın ardından Kocatürk ve bir mahpus tanık olarak ifadeye çağrıldı. Kocatürk, ceza infaz koruma memurlarının kendileri lehine ifade vermeleri için zorlandığını ve bunu yapmadığı için de darp edildiğini anlattı. Ayrıca Kocatürk, mahpusların cezaevi savcısıyla görüşebilmek için bazen çamaşır suyu içmek, ip yutmak gibi eylemlerde bulunduklarını söyledi.
Gazete Duvar'dan Hacı Bişkin'in haberine göre İnsan Hakları Derneği Ankara Şube Yöneticisi Avukat Nuray Çevirmen de Dinar Cezaevi’ndeki mahpuslardan birçok başvuru aldıklarını söyledi.
"Kendileri lehine ifade vermemiz için haberler gönderdiler"
Ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü Latif Kocatürk, 23 kişilik koğuşta kaldıkları sırada ceza infaz koruma memurlarının koğuşa geldiğini ve M.M. adlı bir mahpusu darp ettiklerini anlattı. Bunun üzerine olaya şahitlik eden Kocatürk ve bir mahpus tanık olarak İnfaz Hakimliği’ne ifadeye çağrıldı. Kocatürk, yaşadığı olayı Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’ne mektup göndererek anlatırken, “23 kişi aynı koğuşta kaldığımız sırada memurlar koğuşa gelip M.M. isimli mahkumu darp ettiler. Bu olaydan sonra ben ve bir mahpus daha şahit olarak ifadeye çağrıldık” dedi.
İfadeye çağrıldıklarında ceza infaz koruma memurları tarafından tehdit edildiklerini anlatan Kocatürk, bunun gerekçesini ise, “Memurlar bize kendileri lehine ifade vermemiz için haberler gönderdi ama ben ve diğer mahkum İnfaz Hakimliği’nde doğruyu söyleyip adı geçen memurların mahpusu darp ettiğini söyledik” sözleriyle anlattı.
"Can güvenliğim yok..."
Kocatürk, ifadenin ardından memurlar tarafından işkence gördüğünü ifade etti. Kocatürk yaşadığı işkenceyi şu sözlerle anlattı: “Memurlar A-6 koğuşuna gelerek bütün mahkumlar bahçeye çıkardılar. Yatakhanede bulunan bir mahpusu darp ettiler. Sonra beni çağırdılar. Yatakhaneye çıktığımda en az 10 tane memur vardı. Biri hemen ellerimi arkadan tuttu. Bu sırada 3 infaz koruma memuru beni darp etmeye başladı. Defalarca boynuma, yüzüme tokat vurdular. Beni, ‘sen neyine güveniyorsun, seni öldürürüz, sen kimsin’ diye tehdit ettiler. Eğer yaşadığım bu olay hakkında en ufak bir şikayet dilekçesi de yazarsam beni öldüreceklerini söylediler. Bu cezaevinde can güvenliğim yok. Ölüm korkusu yüzünden günlerdir uyuyamıyorum. Her sesten irkiliyorum. Beni darp eden memurlar hakkında şikayette bulundum. Bu cezaevinden başka bir cezaevine nakledilmek istiyorum.”
Kocatürk, cezaevindeki birçok mahpusun bu uygulamalarla karşılaştığını söyledi. Mahpusların yetkili kişilerle görüşmeleri engellendiği için mahpusların farklı uygulamalar denediklerini belirtti: “Burada birçok mahkum gördüğü kötü muameleyi savcılığa veya yetkililere duyurabilmek için çamaşır suyu içmek, pil yutmak, iğne iplikle ağızlarını dikmek gibi yollara başvuru yapmak zorunda kalıyorlar. Bir çoğu da cezaevinde dayak yemenin, darp edilmenin sıradan bir olay olduğunu kabul etmiş durumda. Cezaevinde olup biten her şeyden kurum müdürünün haberi var.”
"Korktukları için ifade veremiyorlar"
İnsan Hakları Derneği Ankara Şube Yöneticisi Avukat Nuray Çevirmen de Dinar Cezaevi’nden adli mahpuslardan işkence gördüklerine dair birçok başvuru aldıklarını söyledi. Çevirmen şunları söyledi:”2018 ve 2019 yılında siyasi mahpuslar darp edildiklerine ilişkin bize aileleri aracılığıyla başvuru yaptı. Biz de konuyla ilgili yetkili birimlere başvuruda bulunduk. Daha önce Osman Kazıkçı ve Mehmet Karanfil adlı mahpusların aileleri bize başvuruda bulundu. İddiaya göre koğuşta kavga çıkıyor. Mahpuslar hastaneden getirildiklerinde Osman Kazıkçı ve Mehmet Karanfil sabah 08.00’den akşam 19.00’a kadar bir odaya konularak darp edildikleri iddia edildi. Adalet Bakanlığı, savcılık gibi yetkili birimlere başvurumuzu yaptık. Bize verilen yanıtta ise mahpuslar arasında yaşanan kavga anlatılmış. Biz ise mahpuslara işkence uygulayanların tespit edilmesini istedik. Özellikle son 3 yıldır Dinar Cezaevi’nde bu sorunlar baş gösterdi. Mahpuslar, genel olarak infaz koruma memurlarından kötü muamele gördüklerini, ölüm tehdidi aldıklarını söylüyor. İntihar girişiminde bulunan mahpusların olduklarını, çamaşır suyu içen mahpusların olduğunu duyduk. Birçok mahpus darp edildikleri halde korktukları için bunu ifade edemiyor.”
"Davranışları çok sayıda mahpusa yönelik"
Sivil Toplum Derneği’nin kurduğu Hapiste Ağırlaştırılmış Müebbet Hükümlüsü Mahpuslar Ağı’ndan Ezgi Yusufoğlu da, “Son zamanlarda Dinar T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpuslardan, kurum personelinin mahpuslara kötü muamele uyguladığını iddia eden şikayetler almaktayız” diyor.
Dinar T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan 5 mahpusun, infaz koruma memurlarından kötü muamele gördüklerine ilişkine kendilerine başvuruda bulunulduğunu aktaran Yusufoğlu şöyle devam etti: “İki mahpus, kendisinin ve kurumda bulunan başka mahpusların kurum personeli tarafından fiziksel şiddet gördüğünü, ölüm tehdidi aldığını belirtti. Bu durumun mahpusları intihar etmeye sürüklediği, iki mahpusun intihar girişiminde bulunduğu ve bu durumun kendileriyle sınırlı olmadığı da aktarıldı. Mahpusların şikayetleri arasında, bulundukları kurumdaki görevlilerin nüfuzlarını kullanarak kendilerini yönlendirmeleri, yaşananlarla ilgili olarak şikayet etmelerine engel olunması, psikolojik şiddet ve baskıya maruz kalmaları yer alıyor. Ayrıca psikolojik sorunlar yaşayan mahpusların, psikolojik destek taleplerinin karşılanmadığı ya da yetersiz olduğu, sağlık sorunu yaşayan mahpusların hastane sevklerinin geciktiği de belirtiliyor. Mahpusların aktarımlarından kurum personelinin davranışlarının kendilerine özel olmadığı ve çok sayıda mahpusa yönelik olduğu da gözlemlenmekte.”