Politika

Cengiz Çandar, Meclis'e taşıdı: Basın özgürlüğüne dönük engellemeler ve gazetecilerin maruz kaldığı hak ihlalleri araştırılsın

05 Temmuz 2023 13:33

Yeşil Sol Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar, basın özgürlüğüne dönük engellemeler ve gazetecilerin maruz kaldığı hak ihlallerinin kapsamlı biçimde incelenmesi için Meclis Araştırması açılmasını istedi. Çandar, önergenin gerekçesinde, “Özgür basın, adeta bir ‘tek sesli koro’ya dönüştürülmeye çalışılmaktadır. Bu durum, basın özgürlüğü kadar; demokratik değerlerin, temel hak ve özgürlüklerin de altını oymaktadır” dedi.

Çandar ve partili milletvekilleri, Türkiye’de basın özgürlüğü ve gazetecilere yönelik hak ihlalleriyle ilgili Meclis araştırması önergesi verdi.

"Baskılar gün geçtikçe artmakta" 

Önergenin gerekçesinde ise şu ifadeler yer aldı:

“Türkiye’de gazetecilik mesleğine dönük baskılar gün geçtikçe artmakta; gazeteciler, saldırıların, kolluk güçleri tarafından uygulanan keyfi ve orantısız şiddetin, temelsiz soruşturma, yargılama ve mahkûmiyet kararlarının hedefi haline getirilmektedir. Basın özgürlüğünde gelinen durum ve özgür basını ‘susturma’ pratikleri, bağımsız kuruluşlar tarafından hazırlanan raporlarda en sarih biçimde ortaya konmaktadır. 

"Türkiye, basın özgürlüğü konusunda 'vahim' kategorisine düşmüştür" 

Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün hazırladığı 2023 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde Türkiye; 180 ülke arasında 165'inci sırada yer almaktadır. Endekse göre, geçtiğimiz yıla kıyasla, 16 sıra birden gerileyen Türkiye; basın özgürlüğü konusunda, Rusya, Afganistan, Pakistan, Libya ve Sudan’ın bile gerisinde kalarak ‘sorunlu’ kategorisinden en kötü seviye olan ‘vahim’ kategorisine düşmüştür. RSF, Türkiye’nin içinde bulunduğu bu ‘dramatik’ gerilemede, ‘Kürt medyasına yönelik toplu tutuklama ve siyasi kutuplaşma kaynaklı tehditkâr sosyal faktörlerin’ etkisini de vurgulamaktadır.

"Tutuklu gazetecilerin yüzde 80'inin 'silahlı örgüt üyeliği' ile suçlandığı vurgulanmaktadır"

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) tarafından hazırlanan 2022-2023 Basın Özgürlüğü Raporu'na göre son bir yılda; -en az- 96 gazeteci fiziksel saldırıya uğramış, 43 gazeteci sözlü olarak tehdit edilmiş, 8 basın kurumu hedef gösterilmiştir. Bahsi geçen raporda, 3 Mayıs 2023 tarihi itibarıyla 47 gazetecinin gazetecilik faaliyeti nedeniyle cezaevinde olduğu belirtilmekte, tutuklu gazetecilerin yüzde 80’inin ‘silahlı örgüt üyeliği’ ile suçlandığı vurgulanmaktadır.

"İktidarın otoriter yönetim anlayışı, muhalif olan tüm gazetecileri hedef aldığı dikkati çekmektedir" 

İktidarın merkeziyetçi ve otoriter yönetim anlayışı ile sistematikleşen cezalandırma pratiklerinin, istisnasız biçimde, bağımsız ve muhalif olan tüm gazetecileri hedef aldığı, bununla birlikte artan biçimde Kürt gazeteciler üzerinde yoğunlaştığı dikkati çekmektedir.

2017 yılında Diyarbakır’daki Nevruz kutlaması sırasında üniversite öğrencisi Kemal Kurkut’un polis tarafından öldürülmesini fotoğraflayan gazeteci Abdurrahman Gök’e ‘örgüt üyesi olmak’ ve ‘örgüt propagandası yapmak’ iddiasıyla dava açılmış ve hapis cezası verilmiştir. Van’da 11 Eylül 2020’de, Servet Turgut ve Osman Şiban'ın askerler tarafından işkence gördüğünü ortaya çıkaran Mezopotamya Ajansı muhabirleri Adnan Bilen, Zeynep Durgut, Cemil Uğur, Jinnews muhabiri Şehriban Abi, gazeteci Nazan Sala hakkında ‘örgüt üyesi olmak’ suçlamasıyla dava açılmıştır. Gazetecilerden Nazan Sala ‘örgüt propagandası’ yaptığı gerekçesiyle ceza almıştır.

"Özgür basın, adeta bir 'tek sesli koro'ya dönüştürülmeye çalışılıyor"

Son olarak, Tatvan Belediyesindeki taşınmazlarla ilgili yolsuzluk iddialarını gündeme getiren Gazeteci Sinan Aygül, 17 Haziran 2023 tarihinde, Tatvan Belediye Başkanı Mehmet Emin Geylani’nin resmi koruması olan polis memuru ve belediye görevlileri tarafından saldırıya uğramıştır. Saldırıyla öldürülmenin eşiğine gelen Sinan Aygül’ün kanlar içindeki görüntüleri uluslararası kamuoyuna da yansımıştır. Gazeteci Aygül, saldırganların ‘Bir daha Başkan hakkında yazarsan geberirsin’ diye tehditte bulunduklarını da bildirmiştir. Özgür basın, adeta bir ‘tek sesli koro’ya dönüştürülmeye çalışılmaktadır. Bu durum, basın özgürlüğü kadar; demokratik değerlerin, temel hak ve özgürlüklerin de altını oymaktadır.

"Meclis Araştırması açılması için gereğini arz ve talep ederim" 

Bu bağlamda, Anayasa’nın 26. maddesinin etkili biçimde uygulanması, basın özgürlüğüne ve gazetecilik faaliyetlerine dönük engellemelerin kapsamlı biçimde incelenmesi, gazetecilerin maruz kaldığı hak ihlallerinin araştırılması adına Meclis Araştırması açılması için gereğini arz ve talep ederim.”