Gündem

Cengiz Çandar’dan RTÜK’e “Metamorfoz” şikâyeti: TRT’ye yaptırım uygulanmalı!

“Osman Kavala’nın kişilik hakları ‘geri döndürülemez biçimde’ zarar görmektedir; dizi devam eden yargı sürecini ‘yönlendirebilecek’ niteliktedir”

13 Temmuz 2023 12:18

Yeşil Sol Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’na (RTÜK), Gezi Davası'ndan tutuklu iş insanı ve insan hakları aktivisti Osman Kavala'nın hedef alındığı “Metamorfoz” adlı dizi dolayısıyla TRT’ye yaptırım uygulanması talebinde bulundu.

Kavala’nın söz konusu dizi aracılığıyla “casuslukla” itham edilerek “itibar suikastına” uğratıldığını belirten Çandar, ayrıca dava sürecini etkileyecek nitelikte olduğunu hatırlatarak RTÜK’ün TRT’ye yaptırım uygulamasını talep etti.

Çandar’ın RTÜK Başkanlığı’na yazısı şöyle:

Osman Kavala, TRT tarafından kurulan ‘tabii’ isimli uluslararası dijital medya platformunda yayınlanan ‘Metamorfoz’ adlı dizi film aracılıyla, “casuslukla” itham edilerek, “itibar suikastına” uğratılmaktadır.

Söz konusu dizinin ilk bölümü 7 Mayıs 2023 tarihinde; ikinci bölümü ise Türkiye kamuoyundan yükselen tüm tepkilere ve ulusal-uluslararası nitelikteki kuruluşlardan yapılan uyarılara rağmen bugün (13 Temmuz’da) TRT'ye ait “tabii” isimli dijital platformun web sitesinde (https://www.tabii.com) ve “tabii resmi” adlı YouTube kanalında (https://www.youtube.com/trtizle) yayınlanmıştır.

Adı geçen dizide, Osman Kavala, babasının ölümü üzerine “aile şirketlerinin başına geçen solcu bir iş insanı ve ABD ajanı” olarak gösterilmektedir. Dizideki başrol karakterin, Osman Kavala’nın dış görünüşüne kasıtlı olarak benzer hale getirildiği görülmektedir.

Bir takım hukuki/cezai sorumluluktan kaçmak adına karakterlerin isimleri değiştirilerek sunulmuş olsa dahi dizi, Osman Kavala’nın hayat hikayesini anlatır şekilde ve komplo teorileriyle süslenerek izleyiciye sunulmakta; toplum nezdinde Osman Kavala hakkında alenen “siyasi casusluk” kanaati yaratılmaktadır.

Dizinin, toplum tarafından “Osman Kavala’nın hayatı” şeklinde algılanarak izlendiği, sosyal medya platformlarında yapılan izleyici yorumları ve kamuoyunda süregelen tartışmalardan da anlaşılmaktadır.

Nitekim, dizide Osman Kavala’nın ima edildiği ve kişilik haklarının hedef alındığı öylesine ortadadır ki Osman Kavala, bu dizi hakkında bir ‘yazılı açıklama’ yapma gereği duymuş; avukatları aracılığıyla ‘suç duyurusunda’ bulunmuş ve yayının kaldırılması amacıyla ‘tedbir kararı’ verilmesini talep etmiştir.

Osman Kavala tarafından yapılan suç duyurusuna; hak temelli kuruluşlar ve ulusal-uluslararası nitelikteki meslek örgütleri tarafından yapılan uyarılara ve dahi Türkiye kamuoyunun net biçimde gösterdiği demokratik tepkiye rağmen, dizinin ikinci bölümünün de yayınlanmış olması durumun vahametini ve bu konudaki haklı endişeleri artırmaktadır.

TRT tarafından yayımlanan Metamorfoz adlı dizi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen ‘hakaret’ (md.125), ‘iftira’ (md. 267) ve ‘özel hayatın gizliliği’ (md. 134) hükümleri ihlal edilmekte; Osman Kavala’nın kişilik hakları “geri döndürülemez biçimde” zarar görmektedir.

Osman Kavala hakkında devam eden yargı süreçleri olduğu göz önüne alındığında, söz konusu dizinin; yargı sürecini “yönlendirebilecek” bir nitelik arz ettiği ve Osman Kavala’nın toplum nazarında “peşinen ve kati biçimde” suçlu kabul edilmesine sebebiyet vereceği de anlaşılmaktadır. Bu durum, bahsi geçen TRT yayını aracılığıyla, hukukun temel ve evrensel ilkesi olan ‘masumiyet karinesinin’ yok sayıldığını göstermektedir.

TRT, kamu kaynaklarını kullanarak faaliyette bulunan ve kamuya ait bir yayın kuruluşudur. TRT’nin böylesi bir suça zemin olacak herhangi bir yapım, yayın işinde bulunması; yukarıda bahsedilen tüm hususların yanı sıra, kamusal ve demokratik değerlerin bizatihi bir kamu yayın kuruluşu tarafından ayaklar altına alınması anlamı taşımaktadır.

Bu sebeplerle, yayıncı kuruluş olan TRT hakkında,

6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri̇ Hakkında Kanun’un “Yayın hizmeti ilkeleri” başlıklı 8/1. maddesinin;

  1. b) Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz.
  2. c) Hukukun üstünlüğü, adalet ve tarafsızlık esasına aykırı olamaz.

ç) İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez.

  1. e) Irk, renk, dil, din, tabiiyet, cinsiyet, engellilik, siyasî ve felsefî düşünce, mezhep ve benzeri nedenlerle ayrımcılık yapan ve bireyleri aşağılayan yayınları içeremez ve teşvik edemez.

ı) Tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerini esas almak ve toplumda özgürce kanaat oluşumuna engel olmamak zorundadır; (…).

  1. i) Suçlu olduğu yargı kararı ile kesinleşmedikçe hiç̧ kimse suçlu ilan edilemez veya suçluymuş̧ gibi gösterilemez; yargıya intikal eden konularda yargılama süresince, haber niteliği dışında yargılama sürecini ve tarafsızlığını etkiler nitelikte olamaz.
  2. j) Haksız çıkarlara hizmet eden ve haksız rekabete yol açan unsurlar içeremez.
  3. k) Siyasî partiler ve demokratik gruplar ile ilgili tek yönlü̈ veya taraf tutar nitelikte olamaz.
  4. o) Kişi veya kuruluşların cevap ve düzeltme hakkına saygılı olmak zorundadır.

hükümlerinin açıkça ihlali nedeniyle ayrı ayrı yaptırım uygulanması için gereğinin yapılmasını arz ederim. 13.07.2023"