Suriye’de içsavaş Mart 2011’de Arap Baharı’nın demokrasi umutları taşıyan rüzgarlarının Suriye’ye ulaşması ile birlikte başlamıştı. Suriye’de içsavaşın birinci yılında demokrasinin tesisini arzulayan muhalefet, iç savaşın ikinci yılında iktidarı ne pahasına olursa olsun ele geçirme hedefine yöneldi. Günümüzde ise talep iktidarı paylaşma hedefine dönüşüyor.
Demokrasi artık Suriye’de de Arap ülkelerinde de öncelikli konumunu kaybetti. İktidar, istikrar ve güvenliğin yeniden tesisi öncelikli konular oldu. Suriye çok yönlü ve çok boyutlu bir kaosun içine sürüklendi. Çok boyutlu kaosun tek boyutlu çözümü olamaz. Bundan dolayı Suriye içsavaşı için Cenevre 2’yibarışın tesis edileceği son nokta olarak değil barış sürecinin bir parçası olarak ele almak gerekiyor.Sorunları çözmek değil ilerleme sağlamak arzu ediliyor. Kerry’nin dediği gibi “bu zor ve karmaşık bir sürecin başlangıcı”
Cenevre 2 devam ediyor. Kerry, ‘Beşar’sız bir Suriye konusunda kararlı olduğunu açıkça belirtti. Ancak Şam yönetiminin yeni bir lider çıkaramayacak kadar Beşar etrafında kilitlendiği, Şam’ın askeri başarılarına devam etmesi halinde cumhurbaşkanlığına yeniden aday olan Beşar’ın ‘milli kahraman’ olma ihtimalinin olduğunu da görmemiz gerekiyor.Ayrıca muhalefetin ana omurgasını radikal Selefi grupların oluşturmaya başlamasından sonra Şam’ın özgüveni artmaya başladı. Şam,Selefi savaşçıların Suriye’deki faaliyetleri üzerinden dünya kamuoyunda kendi konumunu meşrulaştırmaya çalışıyor. Suriye’nin bu örgütlerin eline geçeceği ve Batı’yı istikrarsızlaştıracağı korkusunu yaymaktadır. Bu nedenle Şam, Cenevre 2’de muhalefeti terör olarak gördüğünü ve uluslararası kamuoyundan bu terörün (yani muhalefetin) temizlenmesini istediğini tekrarladı. Ayrıca, Katar, Suudi Arabistan ve Türkiye’yi uluslararası kamuoyunda Suriye’de terörü yaratan ve destekleyen ülkeler olarak kabul ettirebilme çabalarını yeniledi. Özgüven içindeki Şam’ın siyasi değil askeri bir çözüm istediğini, Cenevre görüşmelerinin zaman kazanmaya yönelik değerlendirdiğini gözönünde bulundurmamız gerekiyor.
Suriye’de siyasi çözümün tek yolu olduğu konusunda tarafların uzlaştığı Cenevre 2’de şiddetin son bulması, güven arttırıcı önlemler, Humus’da başlatılabilecek ateşkesin Halep ve Şam gibi diğer bölgelere genişletilmesi, kuşatma altındaki şehirlere insani yardımın ulaştırılması, bunun için güvenli koridorlar oluşturulması ve esir değişimi gibiinsani konularda uzlaşma arayışı henüz sağlanamadı.Buna rağmen yaklaşık otuz dakika süren ve Suriyeli muhalefet ve rejim heyetlerini iç savaşın başlamasından üç yıl sonra ilk kez aynı odada yüz yüze getiren ama taraflar arasında doğrudan iletişimin olmadığı toplantı, Cenevre BM ofisinde yapıldı.Görüşmelerin temelinin Cenevre 1 Bildirisi’nde kabul edilen ilkeler olduğu belirtildi.Tarafların pazartesi gününe kadarki görüşmeleri istişare olarak nitelendirildi ve tarafların pazartesi müzakerelere geçmesi hedeflendi.Pazartesi gününden itibarenCenevre 2’nin asıl amacı olan siyasi çözüm için tarafların rızasıyla oluşturulacak geçici hükümetin kurulması ele alınmaya başlandı.30 Haziran 2012’de yapılan Cenevre 1 Bildirisi’nin en önemli unsurunu da tarafların “karşılıklı rızası temelinde tam icra yetkisine sahip bir geçiş yönetiminin kurulması” oluşturuyordu. Bu süreçiçerisinde Cenevre 2 görüşmelerine katılmayan bazı muhalif gruplar da görüşmelere katılabilir.
Sonuç olarak iç savaş Suriye halkı için kötüler arasında seçim yapmaya zorlanan kara bir savaş haline geldi. Cenevre görüşmeleri kara savaşın zaman içinde çözülmesi için tek umut olmaya devam ediyor.