Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek, tutuklu vekillerle ilgili yasaları değiştirelim çağrısı yaparak, "Çıkan çıktı, bundan sonrası bizi ilgilendirmez dersek 2015'te fırtına olur. Lüzumsuz tartışmalarla Türkiye'yi germeyelim" dedi. "Hukuk, adaletin enstrümanıdır, siyasetin enstrümanı değildir" diyen Çikek, "Anayasanın 138. maddesi (Mahkemelerin Bağımsızlığı maddesi) , bu memlekette ölmüştür" ifadesini kullandı.
Çiçek, "2014'ün başında herkes bir özeleştiri yaparsa daha önce yaşadığımız sıkıntıların bir kısmını bu dönem yaşamayız. Özeleştiri için sağduyuya, sükunete, normalleşmeye gerginliklerden uzak, birbirimizi anlamaya ihtiyacımız var. Açıkca ifade etmek isterim ki bir barış ve kardeşlik diline ihtiyacımız var.
Hukuk, adaletin enstrümanıdır, siyasetin enstrümanı değildir.
Anayasanın 138. maddesi (Mahkemelerin Bağımsızlığı maddesi), bu memlekette ölmüştür.
Tutuklu vekillerle ilgili eğer bu işi flu noktada bırakırsanız, her zaman geçerli kuralları koyamazsanız 2015 seçimlerinde bu kurallar aynen devam eder gider. Sadece Anayasa Mahkemesi'nin gösterdiği yoldan giderek bu işe bir çözüm bulmaya çalışırsak bu bir ferdi çözümdür. Ben kurumsal çözümden bahsediyorum. Yarın Türkiye'de çok daha karmaşık siyasi sorunlara kapı aralamış oluruz. Ben bu kadarını söyleyim kim ne anlayacaksa anlasın. Yasaları arkadan dolaşmak yerine gelin yasaları değiştirelim, bu bizim elimizde. İster tutuklu, ister hükmü kesinleşmiş, ister yargıtay yolunda vekiller için gelin yasaları değiştirelim. Çıkan çıktı, bundan sonrası bizi ilgilendirmez dersek 2015'te fırtına olur. Kimse bugünün işini yarına bırakmasın, lüzumsuz tartışmalarla Türkiye'yi germeyelim.
Anayasa Uzlaşma Komisyonu tutanaklarını internet sitemize koyduk. Partiler olarak çok çaba sarfettik. Anayasa'nın ana kolonlarında sorunlar var. Ana kolonlar siyasi partilerin varlık sebebi. Bir görüş birliği olmadı" dedi.
Cemil Çiçek'in söz ettiği 138. madde
Mahkemelerin bağımsızlığını düzenleyen Anayasa'nın 138. maddesi şöyle;
"MADDE 138- Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler.
Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.
Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.
Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez."