Gündem

Cemaatte iç kanama: CHP'ye oy isteyip Başbakan'la savaştık, kaybettik!

GYV Mütevelli Heyeti üyesi ve Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce, Gülen cemaatinin dört önemli yanlış yaptığını, yara aldığını, tanınmaz hâle geldiğini, kaybettiğini söyledi. Gülerce cemaat için 'Ayarlarına dönmeli' dedi

31 Mart 2014 18:09

Fethullah Gülen cemaatinin kurumsal yüzü olarak bilinen Gazeteci ve Yazarlar Vakfı'nın Mütevelli Heyeti üyesi, eski Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce, cemaate önemli eleştirilerde bulundu. Son dönemde cemaatin dört önemli yanlış yaptığını vurgulayan Gülerce, "Hizmet Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na savaş açtı. Hoşgörü vardı bizde, diyalog vardı bizde, insanların gönlüne girmeyi istiyorduk. Biz ne yaptık peki? Kapı kapı dolaşıp CHP için oy istedik. Hizmet yara aldı. Hizmet'i tanınmaz hale getirdiler. Hizmet kaybetti. Cemaat ayarlarına dönmeli" dedi.

Bu açıklamaları, İnternet Haber Medya Grup Başkanı Hadi Özışık’a yapan Gülerce, "Hizmet hep çoğunlukla hareket etti. Hep öyle yoluna devam etti. İlk defa çoğunluğun karşısına çıktı ve kaybetti. Orjinalini kaybetti, yara aldı” dedi.

Gülerce, Başbakan Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ı da kapsayan 25 Aralık yolsuzluk operasyonunu başlatan savcı  Muammer Akkaş'ın tavrını eleştiren görüşler kaleme almıştı. Başbakan Erdoğan'ın arkasında olduğunu, "Erdoğan gidecekse buna halkın karar vereceğini" vurgulayan Gülerce'nin bazı cemaat mensuplarının tepkisine hedef olduğu iddia edilmişti. 

Hüseyin Gülerce’nin görüşlerini köşesine taşıyan Hadi Özışık’ın yazısı şöyle:

Hoşgörü isteyen cemaat CHP'ye oy istedi

Üzgün bir ses...

AK Parti başarılı diye üzülmüyor, Cemaat'in yara almasına üzülüyor. Ortada bir başarı varken, yanlışta ısrara üzülüyor.

Gülerce'ye göre, "Cemaat 4 önemli yanlış yaptı!"

BİR- Hizmet baştan beri yanlış yaptı. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na savaş açtı. Gezi'den itibaren Başbakan'a hakaret etmeye başladılar. 

İKİ- Üslubumuzu kaybettik. Namus bildiğimiz üslubumuz. Biz bunu bıraktık hükümetle savaşa girdik, diyaloğu bıraktık çatışmacı dil kullandık.

ÜÇ- Siyasallaştık. CHP için kapı kapı dolaşıp oy istedik.

DÖRT- Hizmet hep çoğunlukla hareket etti. Hep öyle yoluna devam etti. İlk defa çoğunluğun karşısına çıktı ve kaybetti. Orjinalini kaybetti, yara aldı.

Gülerce, Cemaat-İktidar kavgasında, inananların kullanıldığı görüşünü de savunuyor. Hizmet'e gönül vermiş insanların bu hisse kapıldığını belirtiyor. 

*

Sohbetimiz uzadıkça Gülerce'nin sesi titriyor. 30 Mart'ta elde edilen bir başarıya rağmen, yanlışta ısrarın sürdüğünü belirtiyor. Bu yanlışın Hizmet'i temsil vasfı olmayan kişiler tarafından yapıldığını vurguluyor. 

Ve ekliyor:

- İnsanların tanıdığı bildiği Hizmet bu değil! 

- Seçimden önce uyardınız, haklı çıktınız.

- Haklı çıkmam neye yarar Hadi Bey? Hizmet yara aldı. Hizmet'i tanınmaz hale getirdiler. İnsanların güveni sarsıldı. Hoşgörü vardı bizde, diyalog vardı bizde, insanların gönlüne girmeyi istiyorduk. Biz ne yaptık peki? Kapı kapı dolaşıp CHP için oy istedik.

- Bundan sonra ne olacak?

Gülerce yıllarca Cemaat'e destek veren belediyelere yapılan vefasızlığa isyan ediyor:

- Bunu yapmamalıydık!

Bundan sonra olacaklara gelince...

Diyor ki:

- Cemaat ayarlarına dönmeli.

Gülerce bu uyarıları yaptı ama, Başbakan Erdoğan'a da, "Cemaat'in tabanını incitme" mesajını vermeyi ihmal etmedi:

- Başbakan'ın bundan sonra Hizmet Hareketi'ne karşı, şefkatli, merhametli ve demokrat tavırlarla sadece hukukun üstünlüğüne riayet edeceğine inanıyorum.

*

Gülerce, seçim sonrasında hakikatleri dillendirdi diye ciddiye mi alınacak, yoksa hepten dışlanacak mı? 

"Cemaat'i temsil vasfı olmayan" şahinlerin yapacaklarını doğrusu çok merak ediyorum!