Şanlıurfa Şehirlerarası Otobüs Terminali’nde üst araması yapmak isteyen polise silahla ateş açan ve 3 polisi şehit eden emekli uzman çavuşun 17 yaşındaki oğlu Hüseyin Doğukan Erdoğan’ın cenaze namazı camide kılınması istenmeyince, namaz mezarlıkta bir duvarın üstünde kılındı.
Şanlıurfa'da dün meydana gelen olayda, annesi ile birlikte şehirler arası otobüs terminalinde meydana gelen olayda, üst aramasına karşı çıkan emekli uzman çavuşun oğlu 17 yaşındaki Hüseyin Doğukan Erdoğan, babasının silahı ile polislere saldırmış ve 3 polisi şehit etmişti. Olayın ardından kaçan Erdoğan, polisler ile girdiği çatışmada 3 polisi yaraladıktan sonra öldürülmüştü. Karayolu ile memleketi Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesine getirilen Doğukan Erdoğan'ın cenazesi, burada toprağa verildi.
Battaniye içinde toprağa verildi
Sivil bir araçla camiye götürülmek istenen Erdoğan'ın cenazesine, cami cemaati tepki gösterince, cenaze camiye alınmadan doğrudan mezarlığa götürüldü. Cenazenin, mezarlık görevlilerinin kazma ve kürekleri götürmesinden dolayı araç içerisinde bekletildiği de öğrenildi. Öğle namazına müteakip, mezarlıkta, mahalle imamının önderliğinde kılınan Erdoğan'ın cenazesi, battaniye içinde toprağa verildi.
“Oğlumun psikolojisi bozuk”
Burada konuşan Doğukan Erdoğan'ın annesi Servet Erdoğan, oğlunun babasından sürekli şiddet ve baskı gördüğünü, bunun içinde psikolojisinin bozulduğu söyledi. Anne Erdoğan, olay yerinde olduğunu belirterek, yaşanan olayı şöyle anlattı:
"Bayram izni için iki günlüğüne Kayseri'ye geldik. Eşim buraya geldiğimizi öğrenince yolda Maraş'tan Şanlıurfa'ya kadar 'Siz gelirseniz cesedinizi lojmanın önüne sereceğim' diyerek bizi tehdit etti. Çocuk bunun üzerine bunalıma ve strese girdi. Benim çocuğum terörist değil. Herhangi bir örgüte kaydı çıkmadı. Olay olduğunda ben yanındaydım. Babası bizi öldürmekle tehdit ettiği için 'Anne nereye sığınalım. Sizi götürüp bir otele yerleştirelim. Ben başımın çaresine bakarım. Bende otele yerleşmeyelim, polise durumu anlatalım' dedim. Bu konuşmaları yaparken orada iki tane sivil polis varmış. Bunun üzerine oğlum, 'Anne polis bizi koruyamaz. Polisin önünde insanları öldürüyorlar. Polis kimi koruyor ki bizi korusun' dedi. 2 polis bunu duyunca yanımıza gelerek 'Polisten ne gördün. Polisler sizi niye koruyamasın' dedi ve oğluma çıkıştı. Bunun üzerine ben polisin önüne geçerek 'Polis bey, oğlum daha 17 yaşında ve küçük. Onun dediğine bakmayın. Babası ile problemleri var. Onun yüzünden öyle diyor' deyince polis beni itekledi ve 'Sen dur bakalım, şu çocuk nasıl bir çocukmuş bakalım' dediler ve tartışma çıktı."