Star yazarı Cem Küçük, RTÜK’ün bir FETÖ karargahı olduğunu savunarak, “Hukukun gereği olan şeyin FETÖ kanallarının lisansının RTÜK tarafından topluca iptal edilmesi” olduğunu ileri sürdü. “RTÜK her zaman hukuku çiğneyerek ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ihanet ederek FETÖ kanallarını korudu” diyen Küçük, “Elbette bu ihanet cezasız kalmayacak ve FETÖ soruşturmasının RTÜK ayağında tüm bu ihaneti yapanlar yargılanacak” ifadelerini kullandı.
Cem Küçük’ün Star’da “RTÜK’teki ihanetin net fotoğrafı” başlığıyla yayımlanan (25 Kasım 2015) yazısı şöyle:
Bir FETÖ karargahı olan RTÜK ısrarla hukuku çiğniyor. RTÜK Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kırmızı kitabına resmen aykırı davranıyor. RTÜK Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve Sulh Ceza Hakimliği’nin kararlarını yok sayıyor. Hukukun gereği olan şey FETÖ kanallarının lisansının RTÜK tarafından topluca iptal edilmesidir. Böylece bu terör örgütü kanalları Hotbird içinde bile yayın yapamaz. Türkiye’deki lisanslar iptal edilince yurtdışından lisans almaları ve yayınları da oradan yapmaları gerekir. Nitekim bu dediğim de en nihayet olacak. Dün kurulan hükümetimizin ilk işi RTÜK’e el atmak olacak ve RTÜK’teki tüm bu paralel bürokrasi dağıtılacak. RTÜK üyeleri sıfırdan seçilecek ve AK Parti bu sefer oraya adam gibi adamları atayacak. RTÜK devrim geçirecek önümüzdeki 2 ay içinde.
Peki şu an FETÖ karargahı olan RTÜK hangi tezgahlarla hukuku çiğneyerek Fethullahçı Terör Örgütü’ne yardım ve yataklık suçunu işliyor?
Önce hukuki çerçeveyi çizelim. 6112 sayılı RTÜK Kanunun 8. maddesinde Yayın hizmeti ilkeleri belirlenmiştir:
MADDE 8 - (1) Medya hizmet sağlayıcılar, yayın hizmetlerini kamusal sorumluluk anlayışıyla bu fıkrada yer alan ilkelere uygun olarak sunarlar. Yayın hizmetleri;
a) Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlık ve bağımsızlığına, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı olamaz.
b) Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz.
c) Hukukun üstünlüğü, adalet ve tarafsızlık esasına aykırı olamaz.
ç) İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez.
d) Terörü övemez ve teşvik edemez, terör örgütlerini güçlü veya haklı gösteremez, terör örgütlerinin korkutucu ve yıldırıcı özelliklerini yansıtıcı nitelikte olamaz. Terör eylemini, faillerini ve mağdurlarını terörün amaçlarına hizmet eder şekilde sunamaz.
Bu maddeleri açıkça ihlal eden FETÖ medya grubundaki yayınlar konusunda RTÜK ne yapıyor? Neden a), b) ve d) maddelerden açık ihlalleri olan FETÖ kanalları neden bu maddelerden Üst Kurula sunulmamıştır? Daha basit c) ve ç) maddelerinden ceza verilmesi istenmesine karşın sözüm ona AK Parti’li sanılan üyelerden Davut Dursun ve Nurullah Öztürk neden muhalefetle birlikte hareket etmiştir? Evet Türk devletine ihanet edilen o kritik süreçte Davut Dursun ve Nurullah Öztürk her zaman paralel çete kanallarını korudular.
6112 Kanunda yer alan ancak açıkça FETÖ propagandası yapan bu kanallar için şu maddeden “İdarî tedbir olarak, ihlale konu programın yayınının beş keze kadar durdurulmasına” cezası bu FETÖ yayınları için neden önerilmedi?
6112 sayılı kanun “İdari Yaptırımlar” başlıklı 32 maddesinin 5. fıkrasında 8. maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerindeki ilkelere aykırı yayın yapılmasını müteakip verilecek yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının on güne kadar durdurulmasına; ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir.
Hüküm bu kadar netken RTÜK her zaman hukuku çiğneyerek ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ihanet ederek FETÖ kanallarını korudu. Elbette bu ihanet cezasız kalmayacak ve FETÖ soruşturmasının RTÜK ayağında tüm bu ihaneti yapanlar yargılanacak.
