-ÇELİK: YENİ ANAYASAYI UZLAŞARAK HAZIRLARIZ TBMM (A.A) - 13.09.2010 - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, ''Muhalefetle, sivil toplum örgütleriyle işbirliği yaparak, uzlaşarak, Türkiye'nin birikimini buraya yansıtarak, yeni bir anayasa hazırlarız. Türkiye'ye yakışan da budur. Halkımız yüzde 58 ile zaten bunun yapılması gerektiği mesajını vermiştir'' dedi. Çelik, TBMM'de yaptığı açıklamada, ''CHP'nin hiçbir seçimden sonra kaybettiğini itiraf edemediğini, demokrasilerde, kaydettiğini ifade etmenin, gerekli analizleri yapmanın, gelecek açısından avantaj sağladığını'' söyledi. Hüseyin Çelik, ''CHP'nin bu özeleştiriyi yapan parti görünümünde olmadığı, bu süreçten gerekli dersleri çıkaramadığı'' görüşünü savundu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dünkü değerlendirmesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve iktidarı suçladığını ifade eden Çelik, bunu doğru bulmadığını kaydetti. Çelik, sahada oynayan futbolcuların maç sırasında faul yapabileceğini, birbirlerine çelme takıp, seslerini yükseltebileceğini dile getirerek, ''Ama maç bittikten sonra öpüşmeleri, kucaklaşmaları, el sıkışmaları, forma değiştirmeleri centilmenlik gereğidir'' dedi. Başbakan Erdoğan'ın dünkü açıklamasının, centilmenlik örneği olduğunu ifade eden Çelik, bu tavrın CHP ve MHP'den de gelmesini beklediklerini söyledi. -''YENİLEN GÜREŞÇİ GÜREŞE DOYMAZ''- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, erken seçim çağrısını da değerlendiren Çelik, özetle şunları kaydetti: ''Yenilen güreşçi, genelde güreşe doymaz. Sayın Bahçeli, kendi ili Osmaniye'de bile kaybetmiştir. Bugün seçim olsa CHP ve MHP'nin avantajlı çıkmayacağını kendileri de biliyorlar. Sonuç ne olursa olsun Türkiye'de seçimler zamanında yapılacak. Halktan aldığımız yüzde 58'lik oy elbette önemlidir ama yüzde 42'lik oyu da yabana atmıyoruz. Onlarla ilgili de en ince detaylarına kadar analizler yapacağız. Bu referandumda 'hayır' oyu kullananların gerekçelerini de değerlendireceğiz. Yüzde 42'lik oy kitlesi içerisinde peşin hükümler, ideolojik saplantılarla verilen oylar vardır ama yüzde 42'inin hepsini bu şekilde değerlendirmiyoruz. Sahil kentlerindekilerin, 2007 ve 2010 referandumun tercihleri aşağı yukarı aynıdır. Niçin böyle bir tercihte bulundukları, üzerinde çalışmamız gereken husustur. Bu referandumda muhalefet partilerinin hiçbiri kazanmamıştır.'' -''BDP İÇİN DE TATMİN EDİCİ DEĞİL''- Çelik, BDP'nin referanduma yönelik boykotuna ilişkin olarak ise şu değerlendirmelerde bulundu: ''Boykotta kendisini başarılı addedebilir ama Güneydoğu'nun 9, Doğu Anadolu'nun 14 ili esas alınırsa, buralarda tartışmasız birinci parti AK Parti'dir. BDP'nin belediyelere sahip olduğu 8 ili esas alırsanız, Tunceli ve Iğdır'da BDP'li belediyeler var, burada boykot tutmamıştır. Iğdır'da 2007 referandumundan daha fazla katılım vardır. Şırnak ve Hakkari'de ciddi anlamda BDP'nin boykotunun tuttuğu görülüyor. Diyarbakır'da 2007 referandumda hiçbir boykot, tehdit ve telkin söz konusu değilken, katılım yüzde 53'tür. Bu referandumda yüzde 35 olmuştur. Siz hastayı, gurbete, çalışmaya gideninin hepsini kendinize sayarsanız bu doğru bir yaklaşım olmaz. BDP ve onun uzantıları, özellikle Şırnak, Hakkari, Diyarbakır, Van, Batman'da ciddi manada telkinin çok ötesine geçen tehditlerde bulunmuşlardır. Bütün bu çabalara rağmen bu sonucun BDP için de tatmin edici olduğunu söyleyemem.'' -''TÜRKİYE'YE YAKIŞAN BUDUR''- Çelik, yeni anayasaya yönelik takvime ilişkin soruya da şu karşılığı verdi: ''Anayasa referandum kitapçığımızda 2011 seçimlerinden sonra halkımızın yetki vermesi halinde, tamamen yeni, çağdaş, demokratik standartları yüksek olan, hukukun üstünlüğüne dayalı bir anayasa yapacağımızı ifade ettik. 2011 seçimlerinden sonra ümit ediyoruz ki TBMM'deki tablo bunu yapmaya müsait olur. Muhalefetle, sivil toplum örgütleriyle işbirliği yaparak, uzlaşarak, Türkiye'nin birikimini buraya yansıtarak, yeni bir anayasa hazırlarız. Türkiye'ye yakışan da budur. Halkımız yüzde 58 ile zaten bunun yapılması gerektiği mesajını vermiştir.'' AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun referandumda oy kullanamamasına ilişkin bir soruyu, ''Sayın Kılıçdaroğlu, bir 'hayır' oyu eksik vererek, memlekete hayırlı bir iş yapmıştır. Ama kendisine bile hayrı olmamıştır. Halktan hayır oyu isteyeceksiniz, ancak onu kullanamayacaksınız. Bu ciddi bir özensizliktir. Sayın Kılıçdaroğlu'nun bir özeleştiri yapması gerekiyor'' diye yanıtladı.