Politika

ÇELİK: ''BİZ, ERGENEKON'UN, SİLİVRİ'NİN PARTİSİ DEĞİLİZ'' ADANA (A.A)

19 Nisan 2011 22:43

-ÇELİK: ''BİZ, ERGENEKON'UN, SİLİVRİ'NİN PARTİSİ DEĞİLİZ'' ADANA (A.A) - 19.04.2011 - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Adayı Ömer Çelik, ''Biz, hakkın, hürriyetin, vatandaşın iradesinin egemen olmasının partisiyiz. Biz, statükonun, Ergenekon'un, Silivri'nin partisi değiliz. Biz, milletin partisiyiz'' dedi. Çelik, Seyhan Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''AK Parti Adana Milletvekili Aday Tanıtım Toplantısı''nda yaptığı konuşmada, çok önemli ve tarihi bir seçime gidildiğini söyledi. Türkiye'nin dünü ile bugünün farklı olduğunu belirten Çelik, ''Dün zalimin biri zalimlik yaptığı zaman görmezden gelen birtakım genel başkanlar vardı. Ama siz bir lidere destek verdiniz. Sonuçta Türkiye, zalim zalimlik yaptığı zaman susan bir ülke olmaktan çıktı, sen zalimsin 'one minute' diyen bir ülke haline geldi'' diye konuştu. Dünün Türkiye'sinin siyasetinin 28 Şubat'ta tahrip edildiğini, 2001 krizi nedeniyle ekonomisi tarumar edilip, yönetilemez hale geldiğini ifade eden Çelik, AK Parti'nin iktidarında Türkiye'nin yönetilebilir bir hale geldiğini, hem büyük bir büyüme gerçekleştiren hem de enflasyonu düşüren yegane ülke konumunda olduğunu kaydetti. Ömer Çelik, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 2023 yılı vizyonunu açıkladığını hatırlatarak, bu vizyon sayesinde dünyanın en ileri demokrasilerinde yaşayan vatandaşlar hangi hak ve hürriyetlerden faydalanıyorsa, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının da onlardan bir eksiğinin kalmayacağını ifade etti. Partisinin seçim beyannameleri ve parti programları hakkında bilgi veren Çelik, ''Biz hakkın, hürriyetin, vatandaşın iradesinin egemen olmasının partisiyiz. Biz statükonun, Ergenekon'un, Silivri'nin partisi değiliz. Biz milletin partisiyiz'' dedi. Çelik, 2023 vizyonu kapsamında Adana'nın da hızlı trene kavuşacağını, kentin en yüksek oranda hizmet alması için çalıştıklarını ve çalışmaya da devam edeceklerini söyledi. -''MİLLETİN YETKİSİNİ KORUMAYA HAZIRIZ''- AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, geçmişte millete zarar veren, millete karşı komplo kuran kişilerin bugün isimlerinin dahi anılmadığını belirtti. Geçmişte halkın iktidar yapmak üzere Ankara'ya gönderdiği siyasilerin bir müddet sonra siyasi oligarşinin, birtakım darbe yanlılarının ya da ekonomik güç odaklarının emri altına girdiğini söyleyen Çelik, şöyle devam etti: ''Ama ilk defa bir iktidar kendisine millet tarafından emanet edilen iktidar yetkisine sonuna kadar sahip çıkmıştır. 27 Nisan'da muhtıra verilmeye kalkıldığında bu hükümet 'Otur oturduğun yerde, hükümet benim. Yetki bana aittir. Ben bu milletin yetkisini bedeli ne olursa olsun korumaya hazırım' dedi. Burada kritik olan şudur. Sizin verdiğiniz yetkiyi bedeli ne olursa olsun korumaya hazırız.'' -DIŞ POLİTİKA- Ömer Çelik, geçmişte komşularıyla kavgalı olan Türkiye'nin, iktidarları döneminde komşuları ile iyi ilişkiler geliştirdiğini kaydetti. Bugün Tahrir Meydanı'nda toplanıp demokrasi, insan hakları ve hürriyet isteyenlerin 'Biz Türkiye'deki AK Parti iktidarı gibi bir parti iktidarı altında yaşamak istiyoruz' dediklerini belirten Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Başbakan Erdoğan 'AK Parti sadece bir Türkiye markası değildir. AK Parti aynı zamanda bir dünya markasıdır' dediğinde bazıları inanmakta güçlük çekmişti. Ama şu an dünyanın birçok yerinden parti, bize eğitim verin diye başvuruyor. Şimdi de seçim dönemindeki çalışmalarımızı izlemek istiyorlar. Geçenlerde bir muhalefet partisi lideri dedi ki 'Türkiye'de bu kadar sorun varken Lübnan'da Beyrut'ta ne işin var.' Bunu milliyetçilik adına söyleyip de böylesine tarihsel bir perspektiften, böylesine bir vizyonsuzlukla mahrum olmak, Allah kimsenin başına getirmesin diyeceğim bir iştir. Onlar şunu bilmiyorlar. Burası bizim medeniyet havzamızdır. Biz buraya kardeşlik bağıyla bağlıyız. Sadece siyasi ve stratejik olarak değil. Sadece politik açıdan değil. Bizim için Diyarbakır'daki insanın acısı neyse, Bağdat'daki insanın acısı odur. Biz böylesine bir tarihsel perspektife ve büyük bir tarihsel vizyona aitiz. Biz biliriz ki Beyrut, Bakü, Bosna, Bağdat güvende değilse İstanbul'da, Diyarbakır'da, Adana'da da huzur yoktur. Bu bizim tarihsel vizyonumuz ve stratejik perspektifimizdir. Ama bunu anlamak için sadece söz milliyetçiliği yapmak yetmez. Sözde milliyetçilik yapmak yetmez. Bunu anlamak için yüreğinde millet milliyetçiliği olması gerekir. Milletsiz milliyetçilik olmaz.''