Elysee, Carla Bruni’ye yaradı. Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin şarkıcı eşinin “Comme si de rien n’etait” adlı yeni albümü, Nicolas Sarkozy’yle evlenmeden önceki son albümünün üç katı sattı.
Taraf'ın haberine göre; “Mankenlikten müziğe geçmiş” deyince ilkin aklımıza sayısız Türk manken geliyor. Biz, “Kimin albümü daha çok sattı, başka hangi manken kendi mesleğini bırakıp başka mecralara kayacak, kimin sesi şarkıcı olmaya yeter” derken, yurt dışında bunu hakkını vererek yapanlar da yok değil aslında. İşlerini gerçekten ciddiye aldıklarından mıdır bilinmez, başka mesleklerden müziğe kayanlar kulak tırmalamayı bırakın, insanın yüzünü güldürüyor. Avustralyalı aktris Nicole Kidman, Robbie Williams ile birlikte Something Stupid adlı şarkıyı seslendirdiğinde şaşkınlığımı anımsıyorum. Benzer şekilde süper model Kate Moss, rock grubu Primal Scream’in videosunda boy göstermiş, bir güzel de şarkı söylemişti. Pete Doherty ile olan ilişkisi sırasında da Babyshambles grubuna eşlik etmişliği vardı.
Bu işi daha profesyonelce yapan, modellik kariyerini bırakıp kendini tamamen müziğe adayan bir başka isim ise Carla Bruni... Onu Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin eşi olarak tanıyoruz daha çok. Ondan önce de herkesin cesaret edemeyeceği pozlar veren Fransız/İtalyan manken olarak bilenler bilir... Buradan da Bruni’nin büyük oynadığını ve istediği her şeyi elde ettiğini söylemek mümkün olabilir, ne de olsa hayatını Fransa Cumhurbaşkanı’yla birleştirmiş ve bir yılını doldurmak üzere olan mutlu görünen bir evliliği var. Öte yandan Fransa’nın “First Lady”sinin üç tane de albümü bulunuyor.
Merkez sağ görüşü savunan Sarkozy, Bruni’yi cesur pozlarıyla kabul etmekle kalmamış, kendi savunucularına da sevdirmiş olacak ki, Bruni’nin üçüncü albümü Comme si de rien n’etait, çıktığı günden bu yana şarkıcının ikinci albümünün neredeyse üç katı satmış durumda. Müzik eleştirmenlerinden de pozitif yorumlar alan albüm, çıktıktan bir gün sonra Fransız listelerine üç numaradan girdi, ertesi hafta bir numaraya çıktı. Naive etiketiyle piyasaya sürülen albüm Bruni’nin 2 milyon satan ilk albümü Quelqu’un m’a dit’nin yanına yanaşamasa da hakkını yememek gerek.
First Lady Bruni, kendi köklerini de göz önünde bulundurmuş olacak ki bol lisanlı bir albüm yapmış. Bruni, 14 şarkıdan oluşan albümünün içine, “sen bana aitsin” anlamına gelen You Belong To Me adından bir İngilizce, Il Vecchio e Il Bambino adında ve “yaşlı ve çocuk” manasında bir de İtalyanca şarkı koymuş. Yalnızca lisan açısından değil enstrüman açısından da zengin bir skala sunmuş First Lady. Piyanodan perküsyona, saksafondan mızıkaya, klarnetten çelloya kadar pek çok çalgı kullanılmış kayıtta. Böylelikle insan asla aynı şarkıyı tekrar dinlediğini hissetmiyor. Sonuç olarak ise kaliteli, kolay dinlenen, zengin bir folk albümü çıkmış ortaya.
Albümdeki 14 şarkının hiçbiri dört dakikayı bulmuyor. Genellikle iki buçuk üç dakika arasında gezinmiş Carla Bruni, buradan da Bruni’nin müzikte modellikte olduğu kadar cesur olmadığı sonucu çıkabilir ancak bir çırpıda biten bu albüm, dinleyicisini sıkmadığı için bir daha dinlememek işten bile değil. Açılış şarkısı Ma Jeunesse, yumuşak piyanosuyla albüme güzel bir giriş yapmamızı sağlıyor. Üç dakika 57 saniyelik albümün en uzun şarkısıyla devam eden kayıt, introsundaki yaylıların huzur verdiği ardından da melodikliği ile sakin ama neşeli bir hava veren L’amoureuse ile devam ediyor. Dinleyiciler işin magazin yanına kaymadan edemiyor gibi, “Acaba Bruni hangi şarkısını Sarkozy’ye yazdı” diye düşünülüyor bir müddet. İşte Tu Es Ma Came, Bruni’nin Sarkozy’ye yazdığı söylentilerinin kulaktan kulağa dolaştığı şarkı. Bruni’nin sesi gibi gayet yumuşak bir mızıka eşlik ediyor müzisyene. Albüme renk katan İngilizce ve İtalyanca şarkılar da tat verirken Notre Grand Amour Est Mort, bluesvari naif gitarları ve mızıka solosuyla sonuna yaklaşılan albüme veda etmeyi zorlaştırıyor.
Ahım şahım bir sesi yok belki Carla Bruni’nin ama bir şekilde işin içinde bir tutku olduğunu dinleyiciye hissettiriyor. Fransız müzik ya da Sarkozyseverlerin gönlüne taht kurmayı başarmış olan First Lady, müziğe daha önce geçseymiş demek bile yanlış olmasa gerek...