T24 - Dünya üzerinde 100 milyon yıldan fazla süredir varlıklarını sürdüren caretta carettaların Belek kumsallarındaki yuva sayısı, tıpkı turist sayısında olduğu gibi önemli bir artış kaydetti.
Belek'in caretta carettaların Akdeniz'deki en büyük yumurtlama alanı olan Yunanistan'ın Zakinthos Adası'nın rakibi haline geldiği bildirildi.
Özel Çevre Koruma Kurumu, Belek Turizm Yatırımcıları Birliği (BETUYAP), Hacettepe Üniversitesi (HÜ) ve Ekolojik Araştırmalar Derneği'nin (EKAD), turizm tesisleriyle işbirliği yaparak deniz kaplumbağalarını olumsuz etkileyen faaliyetlerin azaltılması amacıyla başlattığı "Deniz Kaplumbağaları Koruma Projesi" 12. yılına ulaştı. Projeyle nesli tükenmekte olan caretta carettalar, Belek sahilinde yeniden hayat buldu.
Belek'teki Özel Çevre Koruma Kurumu sorumluluğundaki alanda 530, Belek Turizm Bölgesinde 730 olmak üzere toplam bin 260 yuva tespit ettiklerini belirten Canbolat, şu bilgileri verdi:
"Bu aslında bölgede tespit ettiğimiz en yüksek yuva sayısı. Henüz yuvalama sezonu da bitmedi. Yavru çıkış döneminde kaydedilecek yuvalarla birlikte rahatlıkla bin 300'ü geçeceğimize inanıyoruz. Şu ana kadar tespit edilmiş en büyük yuva sayısı bu. Belek'in bütünü açısından bakıldığında bu rakam çok önemli."
Dalyan'ın ismi çıkmış
Belek'in Türkiye'nin en önemli yuvalama alanı olduğunu savunan Ali Fuat Canbolat, Belek'te Dalyan'a göre daha fazla yuva olduğunu anlattı.
"Dalyan denince akla caretta caretta geliyor, Belek denince turizm" diyen Canbolat, "Ama burası çok daha büyük bir yuvalama alanı. Buradaki çalışmalara daha fazla önem verilmesi lazım. Çünkü ciddi sayıda yuvalama alanı var. Dalyan'ın ismi çıkmış..." diye konuştu.
En büyük sorun 'merak'
Canbolat, bir yuvada ortalama 80-100 yumurta olduğunu, bu yumurtaların yüzde 40'ının denize ulaştığını bildirdi. Denize ulaşmayı başaranların yavruların da ancak binde 3'ünün erişkinlik seviyesine ulaştığına değinen Canbolat, caretta carettalara yönelik tehditlerin başında insanların "merakının" geldiğine dikkati çekti.
Bazı bilinçsiz kişilerin yuvaları kazdıklarını ya da yumurtadan çıkan yavruları elleriyle denize taşımaya çalıştıklarını belirten Ali Fuat Canbolat, bu tip durumlarda yavruların aynı kumsalı bir daha bulamadığını kaydetti.