Uluslararası araştırma kuruluşu Capital Economics, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Şeffaf ve öngörülebilir para politikası araçları”ndan söz ettiği ve ekonomide “acı ilacı” içmeye hazır olduklarını söylediği son sözleri ile Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası başkanlığında yapılan değişikliklerin daha “ortodoks” politikalara (Ekonomi çevrelerinin çoğunluğu tarafından kabul edilen geleneksel politikalar) dönüşe işaret ettiğini belirtti.
Capital Economics, Merkez Bankası’nın önümüzdeki hafta yapılacak Para Politikası Kurulu toplantısında 450 baz puanlık faiz artırımına gitmesi durumunda TL cinsindeki varlıklardaki yükselişin süreceği öngörüsünde de bulundu.
Araştırma kuruluşu, piyasaların “faiz koridoru” yerine politika faizine dönülmesini bekleyeceğini kaydetti. Merkez Bankası’nın politika faizi şu anda yüzde 10.25 seviyesinde bulunuyor. Bunu “faiz koridoru”nun en üst seviyesi olan yüzde 14.75’e yükseltmek için 450 baz puanlık artırım gerekiyor.
Kuşkulanmak için sebepler
Araştırma kuruluşu, bununla birlikte iktidarın ekonomide “ortodoks” politikalara kalıcı şekilde döneceğinden kuşkulanmak için birçok neden bulunduğunu da belirtti. Erdoğan’ın faizin enflasyonun sonucu değil nedeni olduğu yönündeki görüşünden vazgeçmediğini belirten Capital Economics, Merkez Bankası’nın yakın geçmişte “ortodoks” politikalara döndükten bir veya iki yıl sonra yeniden faiz koridorunu kullanmaya başladığını hatırlattı.
Araştırma kuruluşu, Türkiye ekonomisindeki büyümenin önümüzdeki dönemde artmaması ve TL’nin son bir hafta içinde elde ettiği kazanımların bir kısmını geri vermesi durumunda Erdoğan’ın ortodoks ekonomik politikaların çalışmadığına hükmedebileceğini savundu.
Ekonomi Servisi