Necip Hablemitoğlu'nun öldürülmesini planladığı iddia edilen Genelkurmay'a bağlı eski Özel Kuvvetler Komutanı Levent Göktaş hala aranıyor.
O yıllarda Hablemitoğlu'nu öne çıkaran "Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası" kitabındaki iddiaları Kuyudaki Taş kitabındaki belgelerle çürüten gazeteci Özer Akdemir, Hablemitoğlu'nun öldürülerek altın şirketlerinin önünün açıldığını söyledi.
T24 Youtube kanalında Candan Yıldız'ın sorularını yanıtlayan Akdemir, Hablemitoğlu'nun 'Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası' isimli kitabına dayanak olan belgenin sahte olduğunu , belgeyi yayan kişinin gerçek olmadığını belirtti.
Akdemir, "Birçok gazeteci bu belgenin peşindeydi ancak Necip Bey, çeşitli bahanelerle belgeyi göndermeyerek mahkemede her şeyi açıklayacağını söylüyordu" dedi.
O dönemde yaşananları ve Hablemitoğlu'nun suikaste kurban gitmesine neden olduğu düşünülen süreci anlatan Akdemir, şöyle konuştu:
"Hablemitoğlu’nun kitabının dayanağı Alman Kalkınma Bakanlığı’nın bir belgesi. Belge de ‘Türkiye’de altın madeni çalışmaları ciddi boyutta, Türkiye bu altını çıkarırsa önemli bir kardan olacağız. Bu nedenle altın madeni karşıtı hareketleri biz destekleyelim, her türlü desteği sağlayalım ki bu altın madenlerini çıkarılmasın' şeklinde. İddiaya göre belgeyi ortaya çıkaran kişi Prof. Metin Deliormanlı. Mahkeme belgeyi Dışişleri Bakanlığı'ndan istiyor. Türkiye'nin Almanya Büyükelçili ği böyle bir belgenin olmadığını söylüyor. Herkes bu belgenin peşine düşüyor. Hablemitoğlu ise çeşitli bahanelerle belgeleri göndermiyor ve her şeyi mahkemede açıklayacağını söylüyor. Necip Bey mahkemeye belgeleri getireceğini söylüyor ancak ilk duruşmadan 8 gün önce katlediliyor. Daha sonra kitabın bizzat şirket tarafından desteklendiği ve hatta dağıtımının da bu şirket tarafından yapıldığı anlaşılıyor. Belgenin sahte olduğu ve Prof. Metin Deliormanlı diye birinin gerçekte hiç var olmadığı söylendi. Hala da böyle bir kişi yok”
Akdemir, Hablemitoğlu'nun katledilmesinin 3 nedeni olabileceğini düşündüğünü ifade ederek "O dönemde Fethullah Gülen'le ilgili araştırmalar ve yayınlar yapıyordu. MİT'te de bir kadrolaşma söz konusuydu ve Kemalist kimliği ile bilinen Hablemitoğlu'nun adı da geçiyordu. Hablemitoğlu'nun öldürülmesi ile MİT'in başına Kemailist bir kişinin geçmesinin önüne geçilmek istenmiş de olabilir. Diğer bir şey de bu Bergama'daki altın madeni ile ilgili kitaptı" dedi.
Akdemir, "Hablemitoğlu suikasti ile en çok kazanan kim?" sorusuna "Bu kitabın sahte bilgi ve belgelerle yazıldığı mahkeme tarafından ortaya çıkartılsaydı. Kitabın altın madencileri tarafından finanse edildiği ortaya çıksaydı. Bu algı oyunu tamamen ortadan kalkacaktı ve altın madenlerinin Bergama'dan sonra önü açılmayacaktı. Bu kitap altın madenlerinin önünü açmıştır. O altın madeni 2 sene sonra da Fethullah Gülen'e yakın Koza Holding şirketine geçmiştir. Bu kitabın etkisi o kadar büyük oldu ki bugün de Fatsa'daki altın madeni karşıtı mücadele için bu kitabı göstererek 'bunların arkasında dış güçler var' deniliyor" diye yanıt verdi .
Akdemir, o dönemde bazı kuvvet komutanlarının ve medyadaki etkili gazetecilerin Bergama altın madeninin önünü açan yayınlar yaptığını, doğru olmayan bir gerçeğin inşa edildiğini belirtti.
Gazeteci Akdemir, firari savcı Zekariya Öz'ün Hablemitoğlu cinayeti ile Ergenekon arasında ilişki kurmaya çalıştığını, ancak bu iddiayı dile getiren kişi Durmuş Anuçin'in adının daha sonra hiçbir yerde geçmediğini, kendisinin el yazısı ile ifadesinde Hablemitoğlu cinayetinde tetikçi olarak kullanıldığını ifade ettiğini, buna rağmen bu ismin gerçek anlamda soruşturulmadığını söyledi.
Bir kitap, bir cinayet ve sırrı dökülen medya...
Hablemitoğlu suikastine adım adım nasıl gelindi?
"Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası" kitabının ardındaki gerçekler
Necip Hablemitoğlu cinayeti bir konsensüs müydü?
"Kuyudaki Taş" kitabının yazarı gazeteci Özer Akdemir, Candan Yıldız'a anlattı.
