Bundan 15 yıl kadar önce keşfedilen, ilaçlara dayanıklı Candida auris mantarı şu anda dünyanın en korkulu hastane mikroplarından biri ve bunda küresel ısınmanın da rolü olabileceğine ilişkin bir araştırma var.
Maya türü bu mantar bir kez vücuda girdikten sonra kan dolaşımını, sinir sistemini ve birçok iç organı etkileyebiliyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), bu mantardan etkilenen hastalarda ölüm oranının yüzde 30 ile 53 arasında değiştiğini tahmin ediyor.
Daha da kaygı verici olan ise Candida auris'in, yaygın olarak kullanılan mantar ilaçlarının çoğuna dayanıklı olması.
BBC Sağlık Muhabiri James Gallagher, mantarın bazı türlerinin bilinen bütün ilaçlara dirençli olduğunu söylüyor.
ABD Salgın Hastalıkları Kontrol ve Önleme Merkezleri'nin verilerine göre (CDC) mantarın şimdiye kadar 30'u aşkın ülkede ortaya çıkıp yayıldığı tespit edildi.
2020'de bu ülkelerden gelen verilerle hazırlanan bir rapora göre, 2009 ile 2019 arasında dünya çapında 4750 vaka görüldü.
Amerikan sağlık yetkilileri, mantarın 2020 ve 2021 boyunca ABD sağlık kuruluşlarında kaygı verici bir hızla yayıldığını söylüyorlar.
ABD'de belirlenen vaka sayısı 2019 yılında 476 iken 2021'de 1471 oldu yani üçe üç yılda üçe katlandı.
İlginç bir başka nokta da 2019'da uluslararası bir araştırma ekibi tarafından gündeme getirildi. Araştırmacılar Candida auris vakalarındaki artışın iklim değişikliği ile ilişkili olabileceği sonucuna vardılar.
Candida auris nasıl bir mantar?
Candida auris, aslında insanlara günlük hayatta çok faydalı, örneğin ekmek ya da bira yapımında kullandığımıza benzer maya türlerinin yanısıra insanları hastalandıran türleri de kapsayan bir mantar ailesine mensup.
Bunun bir örneği çok yaygın bir mantar olan Candida albicans. Bu basit bir kaşıntılı mantar rahatsızlığı olabildiği gibi çok daha ciddi enfeksiyonları da tetikleyebiliyor.
Candida auris ilk olarak 2009 yılında Tokyo Metropolitan Geriatri Hastanesi'nde bir hastanın kulak yolunda bulunmuştu ve latince kulak anlamına gelen auris ismi de buradan geliyor.
Mantar mayaları çoğu zaman cildimizin üzerinde yaşar ve sorun yaratmazlar. Fakat başka bir sebeple zayıf düştüğümüzde veya olmamaları gereken bir yere mesela kan dolaşımına ya da ciğerlere sızdıklarında enfeksiyona yol açabilirler.
Nasıl bir hastalığa yol açıyor?
Candida auris en sık kan dolaşımı enfeksiyonuna yol açıyor fakat aynı zamanda solunum sistemini, merkezi sinir sistemini, iç organları ve cildi de etkileyebiliyor. Bu enfeksiyonlar genellikle çok ciddi oluyor. Bu mantar çoğu zaman çok kullanılan mantar ilaçlarına dirençli olduğu için tedavisi de zor.
İngiltere'de Plymouth Üniversitesi Moleküler Biyoloji dalında Doçent Dr. Tina Joshi, "Bu mantarla ilgili en büyük sorun elimizdeki ilaçlara dirençli olması. Ama bir başka zorluk da Candida auris enfeksiyonuna tanı koymanın epey güç olması. Başka mantarlarla kolayca karıştırılabildiği için yanlış tedavi ihtimali de yüksek" diyor.
Bu da hastanın doğru tedaviye ulaşamadan önce daha uzun süre rahatsız olması ya da daha kötüleşmesi anlamına geliyor.
Nasıl yayılıyor?
Bu mantar esasen hastanelerde mikroplu zeminlerden bulaşıyor. Damar yolu gereçleri, serum hortumları ya da tansiyon cihazlarına yapışabiliyor.
Londra Üniversitesi'ne bağlı Tropik Hastalıklar Hastanesi'nden mantar konusunda önde gelen uzmanlardan doktor Neil Stone, bir kez bulaştığında bu mantarın temizlenmesinin de çok zor olduğuna dikkat çekiyor. Onun için genellikle bütün bir hastane koğuşunun bir süre kapatılması gerekiyor.
Doktor Stone, "Bu en kaygı verici mantar ve göz ardı edilmesi çok tehlikeli. Bütn bir sağlık sistemini felce uğratabilir" diyor.
20 Mart tarihinde yaptığı açıklama ile ABD'de CDC, yeni verilere göre mantarın ülkede "korkutucu bir hızla yayıldığını" bildirdi.
Enfeksiyon kaygısı taşımalı mıyım?
ABD Salgın Hastalıkları Kontrol ve Önleme Merkezleri'nin verdiği bilgilere göre günlük hayat içerisinde Candida auris bulaşma riski pek yok.
Fakat uzun bir süre hastanede ya da bakım evinde kalıyorsanız, ya da yoğun bakım hastası iseniz o zaman Candida auris enfeksiyonu yaşamanız ihtimali çok daha yüksek.
Eğer sık sık antibiyotik kullanmış biri iseniz bu da Candida auris enfeksiyonuna yakalanma riskinizi artıyor çünkü antibiyotikler vücudunuzda bu mantara karşı mücadele eden faydalı bakterileri de öldürüyor.
2019'da yapılan ve Amerikan Mikrobiyoloji Derneği tarafından çıkarılan mBio dergisinde yayımlanan bir araştırmada, Candida auris enfeksiyonlarındaki artışın sebebinin, bu türün iklim değişikliği nedeniyle daha yüksek sıcaklıklarda yaşamaya mecbur kalması olabileceğine dikkat çekiliyor.
Mantarların çoğu toprakta bulabilecekleri daha düşük sıcaklıkları tercih ediyor. Fakat küresel sıcaklıklar yükseldikçe Candida auris de daha yüksek ısılara uyum sağlamak zorunda kaldı.
Bu da mantarın 37 santigrad derece olan insan vücudunda yaşaması ve gelişmesini kolaylaştırıyor olabilir.
Enfeksiyonları kontrol edebilmek için ne yapılmalı?
Her şeyden önce Candida auris enfeksiyonu karşısında kimlerin en riskli grup olduğunu iyi anlamak gerekiyor.
Fakat İngiltere'de Plymouth Üniversitesi Moleküler Biyoloji dalında doçent Dr Tina Joshi'ye göre en önemlisi enfeksiyonun bulaşmasını engelleyecek önlemleri almak:
"En önemli adım, enfeksiyonu engelleme ve kontrol etme çünkü bir kez bulaştığında hastalara müdahale etmenin ne kadar güç olduğunu gördük. Hastanelerin dezenfentasyon ve temizlik standartlarını en üst düzeye getirmesi gerekiyor."
Tek korkulu mantar Candida auris mi?
Değil. Dünya Sağlık Örgütü geçen yılın Ekim ayında mantarlarla ilgili olarak yayımladığı ilk "öncelikli patojenler" listesinde kamu sağlığına tehdit oluşturan en az 19 mantar sıraladı.
Candida auris de "hayati öncelik" kategorisine giren dört mantardan biriydi ve WHO tarafından "kullanılan mantar ilaçlarının çoğuna kendiliğinden dirençli" diye tarif edildi.
Bu haber Lena Ciric ve James Gallagher'ın çalışmalarından uyarlandı.