Çanakkale'deki anma törenlerinde anıta çelenk koyan Org. Başbuğ büyük destek gördü. Töreni izleyenler, Başbuğ'u ıslık çalarak ayakta alkışlarken, Başbakan sessizlik içinde izlendi.
Başbakan Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ, Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 94. yıldönümü vesilesiyle Çanakkale'de biraraya geldi.
Çanakkale'de Şehitler Abidesi'ndeki törenlere katılan Erdoğan ve Org. Başbuğ tören öncesinden kısa süre sohbet etti. Başbakan Erdoğan ve Org. İlker Başbuğ daha sonra ayrı ayrı anıta çelenk bıraktı.
Başbakan Erdoğan'ın anıta sessizlik içinde çelenk bırakması, Org. Başbuğ'un ise hem çelenk bırakmaya giderken hem de protokoldeki yerine dönerken töreni izleyen vatandaşlar tarafından yoğun alkışlarla desteklenmesi dikkat çekti.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ve bareberindeki, Kara, Deniz, Hava ve Jandarma Genel Komutanları, helikopterler ile Başbakan Erdoğan´an 10 dakika önce, Çanakkale Şehitler abidesine geldi. Orgeneral Başbuğ, vatandaşların büyük sevgi gösterisi üzerine, tribünlerin bulunduğu bölüme geçerek ayak üstü sohbet etti. Şehit annesi Hurisar Sert, takım komutanıyken şehit düşen oğlu Halil İbrahim Sert'ten bahsetti. Başbuğ, dikkatle dinlediği şehit annesinin ``Haklarımızı koruyun' şeklindeki sözleri üzerine, ``Müsterih olun' cümlesini ard arda kurdu. Şehit annesinin ümitsizlikten sözetmesi üzerine Orgeneral Başbuğ, "Ümitler biterse her şey biter. Sağlam olun' şeklinde konuştu.
Başbuğ'a alkış ve tezahürat
Şehitler Abidesin'de Gelibolu 2. Kolordu Komutanlığı'nın düzenlediği, ``Çanakkale Deniz Zaferi' töreni, Abide önündeki şeref holünde, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşında mehmetçiğin cephedeki kahramanlığını anlatan rölyef önündeki Atatürk anıtına çelenk sunulması ile başladı. Anıta İlk çelengi Başbakan Erdoğan bıraktı. Ardından Çanakkale Valisi Abdülkadir Atalık, Türk Silahlı Kuvvetleri adına ise Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ anıta çelenk sundu. Bu sırada, törene katılan vatandaşlar, Orgeneral Başbuğ'u ıslıklı tezahüratla ayakta alkışladı.
Başbakan Erdoğan da, törende yaptığı konuşmada, Çanakkale Deniz Zaferi'nin, ''tarihte unutulmaz iz bırakan bir zafer ve Anadolu topraklarının şahit olduğu en büyük kahramanlıklardan biri'' olduğunu ifade etti.
18 Mart 1915'te tüm dünyaya ''Çanakkale geçilmez'' sözünün haykırıldığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Çanakkale savaşları, vatanseverlik, fedakârlık, cesaret gibi yüksek faziletlerin kahramanca sergilendiği bir destandır. Hiçbir cephe, hiçbir savaş Çanakkale kadar tarihin akışını bütünüyle değiştiren bir etkiye sebep olmamıştır. Eğer bu millet 'Çanakkale geçilmez' diye haykırmasaydı, bu sözünün gereğini yerine getirmeseydi bugün sadece bu toprakların değil, bütün bir dünyanın kaderi değişecekti. Bu nedenle 18 Mart Şehitler Günü'nü, her biri ayrı bir kahramanlık sergileyen neferlerimizin, şehitlerimizin aziz hatırasını anmak, geçmişte yaşananlardan ibret çıkarmak için bir vesile kabul ediyoruz.
Çanakkale'de ortaya konulan istiklal mücadelesi eşsiz bir destandır. Bu destanı yazan Mehmetçiklerin, gazilerin, şehitlerin her birini huzurlarınızda rahmetle, minnetle anıyorum. Sadece Çanakkale şehitlerimizi değil, İstiklal Savaşı şehitlerimizi, Kore Savaşı, Kıbrıs Barış Harekâtı, terörle mücadele şehitlerini ve diğer tüm şehitlerimizi de bu vesileyle rahmetle minnetle anıyorum.
O şehitler, o kahramanlar bizim için ölümsüzdür. Şunu asla unutmamalıyız, şehitler ölmez... Çanakkale'de elde ettiğimiz zafer, şanlı bir milletin küllerinden yeniden doğmasına vesile olmuştur. Çökmekte olan bir imparatorluğun içinden güçlü bir cumhuriyetin, Türkiye Cumhuriyeti'nin doğmasına vesile olmuştur.
Her vatan evladının, ecdadımızın ortaya koyduğu bu mücadele ruhundan, bu fedakârlıktan çıkaracağı çok büyük dersler vardır. Bu millet, geçmişte hiçbir başka millete boyun eğmemiştir. Bugün de eğmeyecektir. Bu millet geçmişte bağımsız ve hür olmuştur. İlelebet bağımsız ve hür olacaktır. 'Ya istiklal ya ölüm' kararının ardında işte bu gerçek yatmaktadır. Türk milleti 'ya istiklal ya ölüm' kararını vererek sadece şanlı bir zafere değil, sadece istiklaline değil, aynı zamanda geleceğine istikbaline koşmuştur. Bu şuurla diyoruz ki geçmişte verilen istiklal mücadelesini kavramadan ülkemizin istikbal mücadelesinde başarılı olmamız mümkün değildir.''
‘Türk milletinin önünde hiçbir güç duramaz’
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''1915'te gösterdiğimiz dirayeti, sabrı, dayanışmayı özellikle kararlılıkla gösterirsek Türk milletinin önünde hiçbir güç duramayacaktır'' dedi.
Başbakan Erdoğan, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 94. yıl dönümü töreninde yaptığı konuşmada, geçmişte verilen istiklal mücadelesini kavramadan Türkiye'nin istikbal mücadelesinde başarıya ulaşmasının mümkün olmadığını dile getirdi.
''Ne mutlu ki bugün de aynı anlayışla aynı heyecanla aynı ruhla aynı şuurla ülkemiz yoluna devam ediyor'' diyen Erdoğan, Türkiye'yi aydınlık geleceğe taşımak için canını dişine takarak çalışan her vatandaşın yüreğinde bir ''Çanakkale kıvılcımı'' taşıdığını ifade etti.
Bu kıvılcım, bu aşk ve bu heyecan sayesinde Türkiye'nin bugün bir güneş gibi parladığını kaydeden Başbakan Erdoğan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkma hedefine doğru Türkiye'nin büyük adımlar attığını söyledi.
Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Atatürk'ün 'yurtta sulh, cihanda sulh' vecizesinin ışığında ilerliyoruz. Barışa simge olduk. Özgürlüklerin en önemli kavgasını, mücadelesini veren ülke durumundayız.
Biz şehitlerimizden, gazilerimizden derin bir miras devraldık. Onlar en hazin durumdayken bile, cephedeyken bile düşmanının da bir insan olduğunu unutmadılar. Düşmanına dahi sevgiyle baktılar. Onlar Çanakkale'de bize karşı savaşan milletlerle siperden sipere uzanan bir köprü, cepheden cepheye büyüyen yeni dostluklar inşa ettiler. Bu dostluğun arka planında Türk Milletinin barışa dayalı dünya görüşü yatıyor.
Türkiye bugün de gerek bölgesinde gerek dünyada sorunları çözme ve istikrar üretmeye yönelik yapıcı ve barışçı bir dış politika sürdürüyor. Çünkü bu topraklar hiçbir zaman nefretin dilini konuşmadı, kin gütmedi, iten olmadı, dışlayan olmadı. Kucaklayan oldu, seven oldu. Bu millet böyle bir millet. Çünkü bu topraklar hiçbir zaman şiddetin diline teslim olmadı. Bu topraklar binlerce yıldan bu yana sevginin, barışın, dostluğun coğrafyası oldu.
Bizler bugün, çatışmanın değil, diyaloğun, uzlaşmanın arayışı içindeyiz. Onun için bugün Türkiye, Avrupa Birliği'ne katılım konusundaki kararlılığını koruyor. Bu yolda dev adımlar atılıyor, Medeniyetler İttifakı'na eşbaşkanlık yapıyor. Yeryüzü barışının egemen kılınması için yoğun gayret gösteriyor. 48 yıl aradan sonra seçilmiş olduğu BM Güvenlik Konseyi'nde dünya barışı için çok değerli katkı sağlıyor. Balkanlar'da, Kafkaslar'da, Ortadoğu'da, Afrika'da dünya barışını tesis etmek için uğraşıyor. Bölgesel, küresel meselelerde söz sahibi oluyor, ağırlığını koyuyor, arabuluculuk yapıyor. Dünyadaki itibarını arttırırkenekonomisini de güçlendiriyor. İstikrar ve güven içinde kalkınıyor. Bilinmelidir ki bugün Çanakkale'den başlayarak bütün vatanı savunmak için güçlü bir ekonomiye ihtiyaç var.''
‘Ellerimizi bir kez daha sıkıca kenetliyoruz’
Türkiye'nin şu anda dünyanın 17'nci, Avrupa'nın da 6'ncı büyük ekonomisine sahip ülke olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, Cumhuriyetin 100. kuruluş yıl dönümü olan 2023 yılında, Türkiye'nin dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi arasında yer almasını hedeflediklerini söyledi. Bu yolda gece gündüz demeden çalıştıklarını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
''Bugün Çanakkale'de şehitlerimizin mezarlarının yanı başında dostluk için birleşen ellerimizi bir kez daha sıkıca kenetliyoruz. Bugün, 100 yıla yakın bir süredir dimdik ayakta duran Cumhuriyetimizin yeni nesilleri olarak, bize miras bırakılan mücadele ruhunu heyecanla sadakatle benliğimizde taşıyoruz.
İnanıyorum ki 1915'te gösterdiğimiz dirayeti, sabrı, dayanışmayı özellikle kararlılıkla gösterirsek Türk milletinin önünde hiçbir güç duramayacaktır. Çünkü bizler ayaklarımızı yere sağlam basıyoruz.
Çanakkale Zaferi'mizin 94. yıl dönümünde bizlere bu aziz vatanı, bu büyük Cumhuriyeti emanet eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün istiklal kahramanlarımızı, bütün şehitlerimizi minnet, şükran ve rahmetle yad ediyorum.''
(AA)