Gündem

Çalışanlarının yazdığı kodları tek tek kontrol etti, günde 16 saat çalıştı; işte Bill Gates'in hayatı...

İlkokulda aldığı yasaktan okul için bir yazılım yazacağına söz vererek kurtuldu

24 Ocak 2018 13:20

1987 yılında daha henüz 31 yaşındayken dünyanın en genç milyarderi olan Bill Gates, bilgisayar dünyasında başardıklarıyla yakın tarihte hayatımızı değiştirdi.Okulu bırakarak sıfırdan başladığı kariyerinde kendisine de 90 milyar doların üzerinde bir servet yarattı. Bill Gates tam 5 sene boyunca çalışanlarının yazdığı her satır kodu tek tek kontrol etti. Günde 16 saat çalıştı. Dünyanın en zengin 2. kişisi olan Bill Gates'in hayat hikâyesi de başarıları kadar sıra dışı ve birbirinden ilginç dönüm noktalarına sahip.

Asıl adı William Henry Gates olan Bill Gates, bir avukat ile bankacının evliliğinden 1955 yılında Seattle'da doğdu. Çocukluğunda "Trey" olarak çağırıldı. 

Gates'in ailesi çocuklarının avukat olmasını istiyordu. Eleştirel bir kültürle yetiştirdikleri çocuklarını da bu nedenle çok sıkı bir okul olan Lakeside'a yolladılar. Gates'in hayatı burada değişti.

Bill Gates'e ilkokulda yasak

8. sınıftayken, okuldaki bir kulüp ikinci el bir Teletype Model 30 bilgisayar alarak öğrencilerin kullanımına sundu. Bu sırada, ileride Microsoft'u kuracağı Paul Allen ile de tanıştı. Genç Gates ve Allen bilgisayar teknolojisine bayıldı ve programlamaya başlayarak işleyişi üzerine kafa yormaya başladı. Hatta matematik dersini bıraktı fakat yeteneklerini hackerlık için kullanınca yasağa maruz kaldı.

Sonrasında okula ders programlarının düzenlenmesi için bir program yazabileceğini belirterek yasaktan kurtuldu. Gates yine de rahat durmayarak, gizliden gizliye hoşlandığı kızları kendisiyle aynı sınıfa yazdı.

Traf-O-Data 

Gates ve Allen bir yandan yeteneklerini paraya dönüştürmeye çalıştı. Traf-O-Data isimli bir bilgisayar geliştirerek şehirdeki trafik verilerini okuyup mühendislere aktarmak istediler.

Harvard

1973 yılında üniversiteye giriş için gerekli olan SAT sınavından 1600 üzerinden 1590 çeken Bill Gates, Harvard'a girdi. Vaktinin çoğunu ise derslerden çok okuldaki bilgisayarlarda geçirdi.

Gates burada ileride çalışacağı önemli isimlerle tanıştı. Aynı yurtta kaldığı fakat sadece ekonomi dersinde tanıştığı ve yıllar sonra CEO görevine getireceği Steve Ballmer bunlardan biriydi.  

1974 yılı ise bir başka dönüm noktasıydı. MITS isimli bir şirket Altair 8800 ismindeki Intel 8080 işlemci kullanan, yazılım geliştirmeyi kolaylaştıran bilgisayar çıkardı. 

Bill Gates ve Paul Allen ellerinde hiçbir şey olmadığı, hatta Altair 8800'e ellerini dahi sürmedikleri halde MITS'i arayarak bilgisayar için BASIC programlama dilinin yeni bir versiyonuna sahip olduklarını ve ilgilenip ilgilenmediklerini sordu.

"Evet" cevabı alınca, birkaç günde bir BASIC versiyonunu hekleyerek yeniden yazdılar ve Albuquerque'te bulunan MITS ofisine sunum için gittiler. İlk işlerini de böylece kazandılar. Gates okulu bırakma kararı aldı.

Micro-soft'un kuruluşu

Sattıkları yazılım sayesinde "Micro-soft" firmasını kurdular ve bir ofis açtılar.

1977 yılında bir trafik suçundan gözaltına alınan Bill Gates, şirketi 2 yıl sonra Washington'a taşıdı ve yeni yeni gelişmekte olan pc pazarına küçük yazılımlar üretmeye başladı. Bill Gates tam 5 sene boyunca çalışanlarının yazdığı her satır kodu tek tek kontrol etti. Günde 16 saat çalıştı. 

1980 yılında IBM yeni çıkaracağı bilgisayar için bir işletim sistemine gereksinim duyunca Bill Gates ve Microsoft'un da kaderi değişti.

Bill Gates, apar topar 86-DOS ismindeki işletim sistemi üzerine çalışan bir teknoloji girişimini satın aldı. İsmini PC-DOS olarak değiştirdi ve 50 bin dolar karşılığında IBM'e sattı.

Ne var ki IBM aldığı yazılımın telif hakları üzerinde bir talepte bulunmadı. Bill Gates de eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmedi. Microsoft böylece yazılımı kendi versiyonları olan MS-DOS ismiyle de satmaya başladı.

IBM'in başarısı dönemin diğer teknoloji şirketlerine de kendi PC'lerini üretmeleri için ilham oldu. IBM programlarıyla uyumlu olması gerektikleri için de Bill Gates ve Microsoft ile çalışmaya başladılar.

IBM, Compaq, Dell ve bir çok firmanın yarışı ve DOS işletim sistemine olan ihtiyaçları sayesinde Microsoft bilgisayar devriminin göbeğinde çok kritik bir oyuncu oldu. Bill Gates daha sonra yeni nesil Windows işletim sistemini çıkararak hükümranlığını sürdürdü.

31 yaşında 1 milyar dolar servet

1983 yılında Microsoft tam 55 milyon dolarlık satış yaparak bilgisayar işindeki en büyük şirket oldu. 1986'da ise Microsoft hisse başına 21 dolardan halka açıldı ve ilk günün sonunda hisseler 28 dolara ulaştı. 1987 yılında, henüz 31 yaşındayken Bill Gatese kavuştu. 

Bill Gates 1995 yılında dünyanın en zengin kişisi oldu ve 2007 yılına dek unvanını sürdürdü. 2008, 2014 ve 2017 yılında düştüğü 2. sıra dışında hep zirvede yer aldı.

Windows 1.0 işletim sistemi

1985 yılında Windows 1.0 işletim sistemini çıkaran Microsoft ve Gates, uzun yıllar boyunca gündemden düşmeyecek Steve Jobs ve Apple rekabetini de başlatmış oldu. Jobs, grafik kullanıcı arayüzlü, pencereli işletim sistemi fikrinin çalındığını söyleyerek dava açsa da 1993 yılında davayı kaybetti.

Rekabetçi ve kontrolcü karakteriyle bilinen Bill Gates işletim sistemindeki hakimiyetini bir de ofis programı üreterek 1990 yılında taçlandırdı. PC pazarını tamamen domine etmeye başladı.

Apple'ın geliştirdiği Mac zamanla Microsoft'u tehdit etmeye başlasa da Jobs'la yolların ayrılması Apple'ı iflasın eşiğine getirdi. 1997'de yeniden CEO yapılan Steve Jobs'un şirketi kurtarmasını sağlayan ise bizzat duyurduğu Microsoft'un şirkete yaptığı 150 milyon dolarlık yatırımı oldu.

1998 yılında Bill Gates'in rekabetçi ve agresif liderliği kendisine dava olarak geri döndü. ABD'nin açtığı anti kartel soruşturması şirketin bazı işlerinde reform yapma şartıyla birkaç yıl sonra düşürüldü ve Microsoft bölünmekten kurtuldu.

Yazılımı bıraktığı yıllar

 

2000 yılında Microsoft başkan ve CEO görevini Steve Ballmer'a devreden Bill Gates, yazılım mimarisi direktörlüğüne geçti ve işletme tarafından el ayak çekti fakat şirketin yüzü olmaya devam etti.

2006 yılında yazılım tarafını da bırakan Gates, eşi Melinda Gates ile birlikte kurduğu hayır işleri yapan vakfa odaklandı. 

Bir dönem kâr hırsından, etik ve sosyal sorumluluk bilinci yoksunluğundan dolayı 'kötü şirketler' sınıfında gösterilen ve bu yüzden pastalı protestolara malzeme olan Gates hayatının geri kalanında servetini sürekli bağışlıyor. 

Bill Gates şu ana dek 35 milyar dolar bağışta bulundu

Açlık, temiz su sorunu sürdürülebilir enerji, eğitim gibi insanlığın geleceğine yönelik konulara dünyanın her yerinde destek vermeye çalışıyor.

62 yaşına gelen Bill Gates'in 1995 yılında kaleme aldığı öngörüleri de başarıları kadar çok konuşuldu ve tabiri caizse ne dediyse çıktı.

"İnsanların farklı web sitelerindeki fiyatları görmesini sağlayacak, tüm sektörlerde çaba sarfetmeden en ucuz ürünü bulabileceği otomatik fiyat karşılaştırma hizmetleri geliştirilecek."

Bill Gates, alışverişin elektronik ortamda hızla yayılmasını ve e-ticaretin geleceği boyutu öngörmekle kalmadı fiyat karşılaştırma konusunda da nokta atış yaptı.

Google ve Amazon gibi sitelerde ürün araştırması yapıp farklı fiyat seçeneklerini görmek artık mümkün. Yurtdışında NexTag, PriceGrabber gibi Türkiye'de de EnUygun, Cimri vb. hizmetler tüketicilerin işini kolaylaştırıyor.

"İnsanlar nerede olursa olsun iletişim kurabilecekleri ve iş yapabilecekleri küçük cihazlar taşıyacak. Haber okuyacak, uçuş programını görebilecek, piyasalardan haber alabilecek yani her şeyi yapabilecek."

iPhone ile akıllı telefonlar hayatımıza girince Bill Gates'in bu dedikleri tamamen gerçekleşti. Hatta iş yapma ve haberleşmenin ötesinde sağlığımızı dahi daha küçük ve akıllı cihazlarla kontrol edebiliyoruz.

Akıllı saatler, akıllı gözlükler kısacası günlük hayatta giydiğimiz, taktığımız her şey çip, sensör, internet bağlantısı ve yazılımla akıllı birer cihaza dönüşme potansiyeline sahip.

"Faturalarınızı ödeyebileceksiniz"

"Internet üzerinden insanlar faturalarını ödeyebilecek, mâli durumlarını takip edebilecek ve doktorlarıyla iletişim kurabilecek."

Bill Gates'in belki de en hızlı gerçekleşen öngörüsü bu oldu. Banka şubeleri önündeki kuyruk azaldıysa bunu internete borçluyuz. Faturasını elden ödeyenlerın sayısı gitgide düşüyor. Paypal, Iyzico gibi dijital ödeme sistemleri de cabası.

Artık her bankanın akıllı telefon uygulamalarından kredi başvurusunda bulunmak mümkün. Türkiye'de pek çok hastaneden internet ile doktor randevusu alınabiliyor. Reçeteler online takip ediliyor. ABD'de One Medical, Forward gibi sağlık sistemi üzerine girişimler dahi var.

 Cihaz, maillerinizi kontrol edebilecek, ihtiyacınız olan bilgisi size sunacak"

"Kişisel asistanlar geliştirilecek. Evde ya da ofiste farketmeksizin akıllı bir şekilde tüm cihazlarınıza bağlanıp senkronize olabilecekler ve veri değişimi yapabilecekler. Cihaz, maillerinizi kontrol edebilecek, ihtiyacınız olan bilgisi size sunacak. Örneğin bir markete gittiğinizde yapmak istediğiniz yemeği söyleyeceksiniz ve size lazım olan malzemeleri seçecek."

Sekreterlik mesleğinin modern versiyonu yönetici asistanı oldu ama teknolojik gelişmeler ve yapay zekanın ilerlemesi nedeniyle onların da geleceğinin tehlikede olduğu söylenebilir.

Amazon Echo, Google Home, Apple Siri sesinizle kontrol edebildiğiniz basit fakat etkili kişisel asistanlar. Yön bulmaktan yemek tarifine dek günlük rutin işler ve sorular hakkında yardımcı olabiliyorlar. Google Now ise bunların cep telefonuna sıkıştırılmış hâli olarak yorumlanabilir. Akıllı bir eviniz varsa Nest gibi ürünler sayesinde her şeyini kontrol etmek de mümkün.

"Sürekli video yayınlar evlerde yaygınlaşacak, evde değilseniz sizi bilgilendirecek."

Kapalı devre güvenlik ve alarm sistemleri konut ve iş yerlerinin korunmasında tam olarak terkedilmemiş, etkili olabilen fakat kişisel kullanım için pahalı denebilecek yöntemlerden.

Oysa, artık kablosuz ve online yayın yapan girişimlerle ev denetimi başka bir boyuta geçiyor. Kapı deliğine konan cinsleriyle "kim o?" demeye gerek kalmıyor. Yoğun çalışanlar sadece güvenlik değil çocuk, yaşlı ve evcil hayvanların durumunu da ucuz ekipmanlarla izleyebiliyor. 

"Sohbet edebileceksiniz"

"Arkadaşlarınız ve aileleriniz için geliştirilen, etkinlik planlayıp sohbet edebileceğiniz özel internet siteleri geliştirilecek."

icq, mIRC, MSN, Orkut sohbet için 90'lar ve 2000'lerin başlarında işlevsel ve vazgeçilmez araçlardı, grup geyiklerinin büyüdüğü zamanlardı ama Mark Zuckerberg daha fazlasını yaptı.

Sosyal medya dediğimiz şey Facebook, Twitter, Instagram ile artık sohbet ve arkadaşlığın ötesine geçerek yeni bir medya ve reklam kanalına dönüştü. Etkinlikleri ve organizasyonları Facebook olmadan düşünmek zor. Hele de ticariyse.

"istediğiniz her şey hakkında önerilerle birleştirecek yazılımlar"

"Ne zaman için seyahat planladığınızı bilecek ve o bilgiyi gideceğiniz yerde aktivite, promosyon, indirim ve parçası olmak istediğiniz her şey hakkında önerilerle birleştirecek yazılımlar olacak."

Tur acenteleri, bilet ofisleri, oteller, müzeler, restoranlar... Kısacası bir gezi planlamak istiyorsanız lazım olacak araçların hepsi Bill Gates'in bahsettiği yazılım ve uygulamalarla cep telefonuna sığdı.

Expedia, Kayak, Tripadvisor, Skyscrapper, Turna, Bavul vb. uygulamalarla seyahatler a'dan z'ye planlanabilir. Airbnb, Couchsurfing ile evler paylaşabilir ya da Zomato, Foursquare ile bulunulan yerdeki mekan ve indirim tavsiyeleri alınabilir.

"Televizyonda maç izlerken canlı olarak tartışabileceğiniz hizmetler olacak ve kimin kazanacağına dair oy verebileceksiniz."

Bill Gates'in bu dediği sosyal medyanın en sık kullanım amaçlarından biri oldu. Gazetelerde ve internet sitelerinde artık sosyal medyada ne dediler, kırıp geçiren capsler gibi haberler okuyabilir, televizyonda buna özel programlar bulabilirsiniz.

Dünya Kupası, Avrupa Şampiyonası, Şampiyonlar Ligi, NBA vb. çok izlenen organizasyonlarda Twitter artık özel hashtag açıyor, desteklediğiniz taraf için profil güncellemeleri ve anketler bile getiriyor. Spor medyasını sosyal medyasız düşünmek imkânsız.

akıllı pazarlama araçları

"Cihazlar akıllı pazarlama araçları olacak. Satın alma alışkanlıklarını bilecek ve tercihlerinize özel olarak yerleştirilmiş reklamlar göreceksiniz."

Televizyonların yeni yayın dönemlerinde reklam jenerikleri değişir ve sıkı tv izleyicileri için bunun bir değeri var. Reklamveren için de kitleye ulaşmanın en etkili yollarından biri hâlen o sihirli ekran.

Google ve Facebook ise nokta atış için çalışıyor. Ayakkabı almak için birkaç arama mı yaptınız? Ziyaret ettiğiniz herhangi bir sitede anında ayakkabı markalarının reklamlarını görüyorsunuz. Aynı anda bir başkası için makyaj reklamı gösterilebiliyor.

"Televizyon yayınları ilgili site ve izlediğiniz içerikle uyumlu linkler içerecek."

Televizyonda ya da online yayın platformlarında herhangi bir yayın olmasın ki etkileşim için izleyiciyi bir web sitesine yönlendirmesin. Hatta Snapchat verdiği QR kodlarıyla yayınları kendi platformlarına alıyor.

"Vatandaşlar kendilerini etkileyen konularla ilgili, örneğin yerel siyaset, güvenlik ya da şehir planlaması gibi konularda internet üzerinden tartışabilecek."

Kurumların 3 haneli telefon numaralarını arayan kaldı mı? Pek sanmıyorum. Bill Gates'in öngördüğü üzere, Türkiye genelindeki tüm kurumlar anlık gelişmeleri Twitter adreslerinden bildiriyor, vatandaşın şikâyet ve isteklerini alıyor ve hatta espri yapıyorlar. 

Arap coğrafyasında ise işler biraz daha sertleşebiliyor. Tartışmakla yetinmeyip isyan eden binlerce insan Arap Baharı öncesi ve esnasında Facebook ve Twitter gibi sosyal medya mecralarında organize olmuştu.

"Sanal oluşumlar sizin yerinizden çok ilgilerinizden etkilenecek."

Bill Gates'in bundan bahsettiği dönemde internet şimdiki kadar büyük olmamakla birlikte sörf yapmak denen şey kör bir randevudan pek de farklı değildi. Oysa zaman artık eskisinden daha değerli.

Reddit, Stumbleupon, Pinterest...

Reddit, Stumbleupon, Pinterest, Feedly, Flipboard gibi uygulamalar ve siteler ilgi alanlarınıza göre kullanıcıya en doğru içeriği sunmaya çalışıyor. Her türlü sitede artık kategorizasyon olmazsa olmaz.

"Ekip toplamak isteyen proje yöneticileri çevrimiçi olabilecek, projeyi tanımlayabilecek ve kıstaslarına uyan insanlardan tavsiye alabilecek."

Profesyonel iş dünyasının rahatlatacak, hızlandıracak bu ihtiyacı Bill Gates aslında bizzat gerçekleştirdi.

Sharepoint gibi iş süreçlerini organize etmeye yarayan onlarca yazılım sayesinde firmalar amaca yönelik ekipler kurup yönetebiliyor ve işlerini takip edebiliyor.

"İnsanlar da benzer şekilde kendi ilgi, ihtiyaç ve niteliklerine göre internet üzerinden iş fırsatları yakalayabilecek."

Spor salonlarında, okul amfilerinde sınavlar ve işe alma dönemleri, en azından özel sektör için artık geride kaldı.

LinkedIN, kariyer.net, Google Hire...

LinkedIN, kariyer.net, Google Hire, profesyonel Facebook grupları gibi platformlar sayesinde insan kaynakları yetkilileri delirmekten, iş arayanlar beklemekten kurtuldu. Hatta bu platformlar özgeçmişlere özel ilanlar dahi gösteriyor, iş arayanları yönlendiriyor.

Bill Gates de bu fikri sevmiş olacak ki, Microsoft tam 26 milyar dolara LinkedIN firmasını satın aldı.