IŞIL ÖZ SAN DIEGO / T24
Her yıl 10 bine yakın Türk öğrencinin de katıldığı “Work and Travel” (Çalış ve Gez) programına üniversite öğrencileri yoğun ilgi gösteriyor; fakat yaşadıkları çile, gündemdeki yerini korumaya devam ediyor.
Work and Travel programı, orta öğretim sonrası öğrencilere Amerika Birleşik Devletleri'nde kültür alışverişinde bulunarak İngilizce öğrenmenin yanı sıra, para kazanma imkanı da sağlıyor. Türkiye, bu programa katılım sayısı açısından dünya genelinde ikinci sırada.
Dünyanın dört bir yanından programa katılan öğrencilerin Amerikalı akranlarıyla aynı çalışma şartlarında ve yasal korumalar altında çalıştığı vurgulansa da şirketlerin öğrencileri ne kadar sahiplendiği konusu tartışmaya açık.
Yeni uygulama
ABD Dışişleri Bakanlığı geçtiğimiz ay bu konuda düzenlemede bulunulması için çağrıda bulundu. 15 Temmuz itibarı ile yeni kuralların uygulanması söz konusu. Tabii yaz başında gelen binlerce öğrenci bu uygulamadan haberdar mı bilemiyoruz!
Ev sahibi ailelerin görüşmeyi yapan ilk kişi dışında bir başkası tarafından da ikinci kez ziyaret edilmesi, evinde kalınan ailenin 18 yaş üstü her üyesinin FBI’a parmak izi verme zorunluluğu, okul çağında çocuğu olmayan bekar ebeveyne izin verilmemesi, denetçi başına düşen öğrenci sayısında sınırlama, sponsor kuruluşların ailenin geliri hakkında kişisel finansal bilgi alması gerekliliği, öğrencinin kalacağı evden fotoğraf istenmesi, programın her yıl yeniden onaylanması ve sponsorların öğrencileri online test etmesi gerekliliği, yanında kalınacak aileye herhangi bir konuda ek ödeme yasağı getirilmesi yeni uygulamanın dikkat çeken maddeleri arasında.
Sponsorlar yasaya muhalif
Yasanın işlerini zorlaştıracağının farkında olan sponsorlar süreci baltalamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Yoğun bir lobi faaliyeti yaşanıyor. Yeni uygulamaların getireceği mali yük, kurmaya çalıştıkları baskının temel çıkış noktası. Bu mali yükün öğrencilere yansıyacağını tekrar tekrar belirtmeleri de yasaya muhalif cepheyi genişletme çabalarının bir ürünü.
Çalışmalarını yakından takip ettiğim CSFES (Yabancı Öğrenci Güvenlik Komitesi) Başkanı Danielle Grijalva ile son günlerde tartışılan bu uygulamalar hakkında konuşma şansı yakaladım.
CSFES, Kaliforniya merkezli kar amacı gütmeyen 501 (c) 3, ABD Devlet Düzenleme Departmanı’nın güçlendirilmesine katkıda bulunan ve yabancı öğrencilerin güvenliği için çalışan bir kurum.
CSFES sayesinde cinsel istismar, ihmal ve gasp kurbanı çocukların sayısının önemli ölçüde azaldığını biliyoruz. Grijalva’e ilk olarak, “Nasıl oluyor da J-1 Programı kötüye kullanılıyor?” diye sordum.
“Bu işte çok para var ve ne yazık ki denetim yeterli değil” dedi ve ekledi: “Devlet onlarca yıldır birçok öğrenci için yeterli ev ve ailenin olmadığını bilse de 30 Bin kişinin bu program dahilinde gelmesinin yolunu açıyor. Bu kadar gencin düzgün koşullarda barınması ve ihtiyaçlarının giderilmesini sağlayacak, bunun sürekliliğini denetleyecek bir yapılanma ne yazık ki yok.”
Peki, sizce yeni kurallar işe yarayacak mı?
Ne yazık ki hayır. İstismar daha da kötüleşerek devam edecek.
Değişim programının zayıf yönleri nelerdir?
Devlete bağlı sponsorlar eldeki ev ve aile sayısını önemsemeksizin öğrenci kabul ediyorlar. Çoğu zaman öğrencilerin salondaki kanepede, bilardo masaları üzerinde, küflü bir garaj içinde sıkışıp uyumak zorunda kaldıklarını biliyoruz. Öğrencileri hizmetçi gibi kullanan ailelerden tutun da neler neler. İstedikleri şeyi yapmayan öğrenciden şikayetçi olup onu program dışı bırakma lüksleri de cabası. Devlet kurumlarının bu konudaki zayıflığı, sponsorlara cinsel suçlardan hükümlü insanların evine bile öğrenci yerleştirecek serbestliği tanıyor. Gelen öğrencilerin yaşadıkları sorunlar hala hayatı önem taşıyor.
Yabancı öğrenciler ve iş sahipleri arasındaki ilişki nasıl?
Söz konusu olan Work and Travel programı ise, öğrenciler ABD’ye ağızları kapansın diye gelmiş oluyorlar, tabii bu benim görüşüm. Eğer öğrenci, hangi sebeple olursa olsun çalışma ortamından memnun değilse işletme sahibi onu anlamak ve dinlemek yerine, direk ajansla iletişime geçer ve de öğrencinin ülkesine gönderilmesi için işlem başlamış demektir. Zar zor bu ülkeye gelme şansı olmuş öğrenci bu riski bildiğinden baskı altında denileni yapma zorunluluğu hisseder ve duyduğunuz onca tatsız olay da işte böyle cereyan eder.
Ne sıklıkta şikayet alıyorsunuz?
CSFES olarak dünya genelinde sadece öğrencilerden değil, ebeveynlerden, ilgili ev sahibi ailelerden ve okul yöneticilerinden de şikayet alıyoruz. Çocukları için endişelenen ailelerin ulaştığı ilk adres biziz. Çocukları ile iletişime geçemeyen aileler, elinden laptopu, telefonu mu alındı, çocuğumuza neden ulaşamıyoruz; diye bizi arıyorlar. Bazı çocukların hayvanlara veya bazı besin maddelerine alerjisi oluyor, özellikle dikkat edilmesi için bize çağrıda bulunuyorlar. Yorgun, endişeli onlarca anne ve baba ile saatlerce telefonda konuştuğumuz oluyor. Okul yöneticilerinden de benzer kaygılar sebebiyle bizimle temasa geçenler var. Örneğin, Güney Koreli bir çocuğun vücudunun büyük bölümü pire ısırığı sonucu enfekte oluyor. Okul danışmanının bütün çabalarına rağmen sorumlu ajanslar durumu görmezden gelerek, danışmanı yanıtsız bırakabiliyorlar.
Ohio’da bir öğrencinin öğretmenine, akşam duş alırken ev sahibinin ona eşlik etmesinin, duş sonrası masaj isteğinin normal olup olmadığını, bunun kültürün bir parçası mı; diye sorduğunu biliyor muydunuz? Bunun gibi onlarca istismar.
Vaktiyle Work and Travel ile ilgili forumlarda onlarca yorum okudum... Sizi destekler şekilde çoğu öğrenci, "Kalacak ve çalışılacak yerin ayarlandığından emin olmadıkça yola çıkmayın. Gelmeden önce muhakkak İngilizce pratik yapın; basit ihtiyaçlar nasıl söylenir öğrenin. Cebinizde sizi ülkenize geri götürecek kadar bir para muhakkak saklayın. Yola çıkmadan bu programı daha önce gerçekleştirmiş biriyle konuşun. Kendinizi her zaman en kötüsüne hazırlayarak yola çıkın" diyorlar.
Bu bilinç önemli…
"Eğer bu iş için yola çıktıysanız, hangi şirketle giderseniz gidin, her şeye hazırlıklı olun" uyarısında bulunuyorlar. Şirketin o kadar önemli olmadığını, hepsinin aşağı yukarı aynı hizmetleri sağladığını, herkesin yerin dibine soktuğu şirketlerden çok memnun öğrencilerin de olduğunu, yerlere göklere sığdırılamayan şirketler hakkında da birçok şikayet duyulduğunun altını çiziyorlar. Ne dersiniz?
Hazırlıklı olmalılar tabii ki ve bizlerle iletişimde olmayı ihmal etmemeliler.
Bir öğrencinin mesajı enteresan, şöyle diyor: "Kendinize güvenin. Şirket çok iyidir ama oradaki iş veren problem çıkarır, sözünde durmaz, her şey olabilir, ama siz kendinize güveniyorsanız üstesinden gelemeyeceğiniz bir sorunla karşılaşmazsınız. İş mi yok? Başka iş bulursunuz... Ev mi yok? Başka ev bulursunuz, hele bir sınırı geçin de Allahın izniyle gerisi kolay... Son olarak eğer çok garanticiyseniz şirketinizle görüşür RoadShow işlerinden birini kapar, paşa paşa gidersiniz. Özetleyecek olursam "Hamama Giren Terler"
Çok kaderci bir genç arkadaşımız belli ki. Benim ABD’ye Work and Travel veya değişim programı ile gelecek gençlere önerim şöyle olur:
Öncelikle gençlerimizin ailelerine seslenmek isterim. Gelişlerini bekleyen düzgün bir aile bulmadan çocuklarınızı asla yollamayın.
Öğrenciler kendi ülkelerinden ayrılmadan önce okullarından gerekli belgeleri almalılar.
Gelecekleri okulun bir kamu veya özel okul olup olmayacağını bilmeliler.
Hüküm giymiş suçluların evlerine yerleşmemeliler.
Kendi bölge temsilcisinin evinde yaşamak zorunda değiller.
Temel temizlik standartları olmayan evlerde yaşamak istememeleri çok doğal, bu konunun altı çizilmeli.
Acil durumlar için ABD Dışişleri Bakanlığı’nın telefon numarasını mutlaka edinsinler.
Tam olarak anlamadıkları hiçbir belgeyi imzalamasınlar.
Bu ülkede ziyaretçi olarak haklarından tam olarak haberdar olmalılar. Hiçbir şekilde ülkelerine yollanma stresi yaşamamalılar.
Güvenlik ile ilgili kaygıları olan bir değişim öğrenci, CSFES’e 760-583-9593 telefon numarasından ulaşabilir veya BeŞ[email protected] adresinden irtibata geçebilir. Tüm uluslararası ziyaretçiler de 911 acil arama numarasından gerekli yardımı alabilirler.
Son sözüm de şu olsun: Şüpheli davranışları olan, kötü muamele uygulayan şüphelileri bize rapor edin: [email protected]