İzmir Gaziemir'de eski bir kurşun fabrikasının bahçesinde gömülü olarak ortaya çıkarılan nükleer atıkların temizlenmesi ile ilgili projenin şefaf yürütülmediğiyle ilgili olarak yapılan çağrılar sonuç verdi. Gaziemir’deki “Radyoaktivite Bulaşmış Atıkların Fiziksel Yöntemlerle Ayıklanması, Temizlenmesi İle Tehlikeli ve Tehlikesiz Atıkların Geri Kazanımı projesi ile ilgili İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısı tutanağının gönderilmemesi”nin yürütmesi durduruldu.
EGEÇEP'e ait olan proje ile ilgili 14/12/2016 tarihinde yapılan İDK toplantısı tutanağının gönderilmesi talebi ‘özel hayatın gizliliğinin ihlal edileceği' gerekçesiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Müdürlüğü tarafından reddedilmişti. Bilgi edinme hakkını elde edemeyen EGEÇEP bunun üzerine, Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’na başvurmuştu. Bilgi Edineme Kurlu’nun da talebi reddetmesi üzerine uyuşmazlık mahkemeye taşınmıştı.
Açılan davada Ankara 11.İdare Mahkemesi 22.09.2017 tarihli kararı ile yürütmeyi durdurma kararı verdi. Mahkeme Kararda şu ifadeler yer aldı:
“…davacıların 28.06.2016 tarihinde yapılan halkın katılımı toplantısında yer aldığını, 1. İDK toplantısı öncesinde görüş ve eleştirilerini komisyon üyelerine yazılı ve sözlü olarak sunduklarını, 'ÇED gereklidir' kararı alınan projelerde ÇED raporunun alınmasının amacının projenin gerçekleştirileceği alana ve çevresine, üzerinde bulunan sakinler ile diğer canlılara olan etkilerinin tüm yönleriyle objektif bir değerlendirmeye tabi tutulmasını sağlamak olduğu, şeffaflık ilkesinin ÇED raporu alınması sürecinin tüm aşamalarında uygulanması gerekliliği göz önünde bulundurularak 1. İDK toplantı tutanağının 4982 sayılı Kanunu'nda sayılan istisnalar arasında değerlendirilemeyeceği, 1. İDK toplantı tutanağının bir örneğinin de komisyon üyelerinin cep telefonu numaraları ve mail adreslerinin 4982 sayılı Kanunu'nun 9. maddesi doğrultusunda 1. İDK toplantı tutanağından ayrılarak/kapatılarak/karartılarak özel hayatın gizliliği gerekçesi ile ilgililere bildirilerek bilgi edinme hakkı talebinde bulunanların erişimine sunulması gerektiği, dolayısıyla dava konusu işlemin açıkça hukuka aykırı olduğundan ve uygulanmasının telafisi güç ve imkansız zararlar doğuracağından yürütmesinin durdurulmasına karar verildiği..”
Mahkeme kararı, ÇED süreçlerinin her aşamasının şeffaf biçimde yürütülmesi gerektiğinin yargı kararı ile belgelendirilmiş olduğu ve bundan sonra İDK toplantıları da dahil bütün süreçlerin açık yapılması gerektiği şeklinde yorumlandı. Böylece denetlemede halkın katılımının etkin hale gelmesinin sağlanacağı söyleniyor.
Kararla birlikte artık ‘özel hayatın gizliliği” gibi bir gerekçeyle reddedilen İDK toplantısı tutanaklarına ulaşabileceği ve kararın aynı zamanda projenin uygulanması aşamasının da şeffaf yürütülmesinin önünün açıldığına işaret ediliyor.
Ayrıştırma projesi ÇED sürecine ilişkin tüm bilgi ve tutanakların kamuya açıklanması beleniyor.