Uzman Diyetisyen Dilara Koçak, yorgunluğu yenmek için C vitamini açısından zengin gıdalar tüketmemiz gerektiğini söylüyor. Koçak, Milliyet Cafe’deki yazısında (03.12.08), alkolü azaltmanın da yorgunluğu yenmede önemli olduğuna dikkat çekiyor. Koçak’ın yazısı şöyle:
Yorgunluğunuzu beslenmeyle azaltabilirsinizKahvenin kokusu canlandırıyor
“Günümüzde birçok kişinin yaşadığı kronik yorgunluk sendromunun tedavisinde belirlenmiş bir beslenme yöntemi yok. Ancak dengeli beslenme ile yorgunluk, halsizlik, kas ve eklem ağrıları gibi semptomları hafifletebilirsiniz
Birçok kişinin şikâyeti olan konik yorgunluk sendromunun genellikle grip benzeri belirtileri var, ancak aydınlanmış bir nedeni veya tedavi için uygulanan özel bir kür bulunmuyor.
Genellikle kilo kaybına neden olan bir yorgunluk, baş ağrısı, kas ağrıları ve halsizlik, boğaz ağrısı, lenf bezlerinde hassasiyet, eklem ağrıları, konsantrasyon bozukluğu, uykuya rahat dalamama, egzersizden 24 saat sonra dahi süren bitkinlik hali ve kısa süreli hafıza kayıpları semptomlar arasında sayılabilmektedir. Ayrıca kronik veya tekrarlayan düşük ateş görülebilir. Kronik yorgunluk sendromu için herhangi laboratuvar testi yoktur.
Kontrol edilemeyen stres başka hastalıkların yanı sıra kronik yorgunluk sendromunun da en önemli nedeni olarak görülür. Tedavide spesifik bir beslenme yöntemi bulunmamaktadır ancak dengeli bir beslenme uygulamanın önemi ise tartışılamaz.
Beslenme önerileri
Bağışıklık sistemini güçlendirip, enerji verecek besinler tüketilmelidir. Özellikle sebze ve meyve tüketimi artırılmalıdır. Meyvelerde C vitamini açısından zengin kuşburnu, karpuz, mandalina, kivi ve portakal tercih edilmeli. Ispanak, pazı, sivribiber, brokoli, karnabahar, brüksel lahanası gibi sebzelerin tüketimi artırılmalıdır.
Alkolü azaltmak da yorgunluktan kurtulmada en önemli etkenlerden birisidir. Çünkü alkol bağışıklık sistemini zayıflatır ve yorgunluğa sebep olur.
Kafein içeren içecekler de makul ölçülerde tüketilmelidir. Kafein; sinir sistemini uyarır ve uykuya dalmayı etkileyerek semptomları şiddetlendirir.
Çinko içeriği zengin olan besinler; özellikle deniz ürünleri, kırmızı et, yumurta, süt, kuru baklagil ve tam tahıllar tüketilmelidir.
Elzem yağ asitleri tüketilmelidir. Bu sendromun bazı nedenlerinden biri de eklemlerde meydana gelen inflamasyon ve bezlerde oluşan şişliklerdir. Bu semptomlar elzem yağ asitlerinden zengin beslenme şekliyle hafifletilebilir. Örneğin; balık, ceviz, fındık, badem, keten tohumu ve yeşil yapraklı sebzeler tüketilmelidir.
Magnezyum, kas ve sinir sisteminde etkindir. Magnezyumun yeterli alımı kasları rahatlatacaktır. En iyi kaynakları; kuru baklagiller, yağlı tohumlar ve tam tahıl taneleridir.
Günde 2,5-3 litre su içilmesi yararlı olacaktır.
Yorgunluğu giderici besinler olan elma, kayısı, kivi, muz gibi meyveler ile maydanoz, lahana, kereviz, bezelye, havuç, patates, turp, mantar, soğan, kırmızı pancar, sarımsak gibi sebzeler ve yeşil çay tüketilmesi önerilir.
Yorgunluk veren besinler arasında olan çok yağlı, şekerli ve hazır besinler, sakatatlar ile alkol, asitli içecekler, kahve tüketiminde dikkatli olunmalıdır.
Yorgunluğun temel nedenlerinden biri, demir eksikliğine bağlı kansızlıktır. Bu nedenle haftada 2-3 kez yağsız kırmızı et tüketilmeli ve yanında C vitamini içeren besinler (sebze-meyve) yer almalıdır. Ayrıca kuru meyvelerin demir içeriği yüksek olduğundan, ara öğünlerde tercih edilebilir.
Son olarak uyku düzenine dikkat edilmeli. Her gün yedi-sekiz saat rahat ve huzurlu bir uyku uyumaya çalışılmalıdır. "