Bonn'da yayımlanan General Anzeiger, Almanya'yla birlikte Avrupa'nın diğer ülkelerini günlerdir meşgul eden sığınmacı soruna parmak basıyor. Yorumda sığınmacılarla ilgili ekonomik kaygılar ve aşırı sağcı gelişmeler ön palana çıkıyor:
"Büyük Koalisyon adına yakışır bir adım attı. Yardım paketini kabul ederek büyük zorlukları göze aldı. Ama diğer 28 Avrupa Birliği ülkesi bu büyük yükü ve ekonomik sorumluluğu eşit paylaşmazlarsa Almanya için sıkıntı olabilir. Böylesi bir durum öylesine büyük riskler taşıyor ki Almanya gibi bir ülkede toplumsal istikrara bile zarar verebilecek bir boyuta ulaşabilir. Almanya öncü rolünü üstlendi ve bu konuda örnek olmaya doğru ilerliyor. Ancak bu yardım dalgaları da tüm iyi niyetlere rağmen durulacaktır. Bu gerçekleşmeden Avrupa dayanışma içerisine girmelidir."
Köln'de yayımlanan Kölner Stadt-Anzeiger Alman hükümetinin mültecilere yönelik aldığı yardım kararlarının eleştirilecek yönleri olduğuna da dikkat çekiyor. Gazetenin yorum köşesinde şu satırlara yer veriliyor:
"Koalisyonun hazırladığı bu yardım paketinde bazı hususlar eleştirilebilir. Bir kere çok gecikti. Şu ana kadar bir niyet bildiriminden ileriye gidilemedi. Koalisyonun üzerinde anlaşmaya varamadığı diğer noktalar da açıklığa kavuşmuş değil. Ve elbette yeterli de olmayacaktır. Ancak koalisyonun en sonunda harekete geçmesi bile sonuçta iyi bir gelişme. Gönüllüler tren istasyonlarında yardım faaliyetlerine katılıyorlar, polisler fazla mesai yapıyor, eyalet hükümetleri ve yerel yönetimler mültecilerin barınma ve diğer gereksinimlerini gidermek için çalışıyorlar. Federal hükümet yeterince seyirci kaldı. Ama şimdi gerçekten harekete geçilmeli."
Almanya'da yapılan bir araştırma halkın küresel ekonomik krizlere ve mülteci tartışmalarına rağmen iyimser olduğunu ortaya koydu. Die Welt gazetesi, söz konusu araştırmayı konu edinen bir yorumu sütunlarına taşıyor:
"Almanlar on yıllardır olmadıkları kadar iyimserler. Ülkelerinin sığınmacılar için bir cazibe merkezi olması onları hayrete düşürmüyor. Çünkü kendileri devasa bir memnuniyet içerisinde yaşıyorlar. Geçen yıllarda elde edilen büyümenin süreceği varsayılıyor. Ancak bunun gerçekleşmesini sağlama almak yerine bir çok alanda tam tersine gelişmeler yaşanıyor. Almanya'nın geleceği 7 ipotek nedeniyle sıkıntılı görünüyor. Ve Almanya'nın Avrupa'nın en büyük ekonomik gücü olarak varlığını sürdürmesi önümüzdeki yıllarda mümkün olmayabilir. Şu anda haklı olarak övündüğümüz ekenomik başarımız gelecekte başka bir ulusa da armağan edilmeyecek."
Lübeck'te yayımlanan Lübecker Nachrichten ise Belçika'da protesto gösterileri düzenleyen süt üreticilerinin sıkıntılarına işaret eden bir yoruma yer veriyor:
"Geçen yılın ilkbahar aylarında süt kotasının kaldırılması bile başlı başına piyasalarda dalgalanmalara yol açabilirdi. Ancak şimdi çiftçiler piyasa kurallarını acı deneyimler edinerek öğreniyorlar. Traktörlerin yeniden Brüksel sokaklarında turlamaları hayret edilecek bir durum değildir. Ama Brüksel doğru adres değil. Tarım bakanları akut önlemler alabilirler. Gelinen noktada, kota uygulamasına geçiş sürecinde fiyatlar büyük oranda oynuyor. Küçük üreticilerin bu fiyat oynamalarının üstesinden gelmesi neredeyse mümkün değil. O yüzden geçiş dönemini yumuşatacak bazı önlemler alınmalı. Bu konuda da Almanya'daki çiftçilere, gıda sektörüne, tüccarlara ve tüketicilere de müracaat edilmeli."
