21 Aralık 2023 23:30
Güncelleme: 22 Aralık 2023 12:35
Kültür ve Turizm ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlıklarının 2024 yılı 2024 yılı bütçe görüşmelerinde konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, 2023 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü ile toplu iş sözleşmeleri sonunda işçilerin aylık brüt çıplak ücretlerini 15 bin liraya yükselttiklerini belirtirken, "Birinci döneme yükselen devlet memurlarımız için 3600 ek gösterge düzenlemesini en yakın zamanda hayata geçireceğiz" dedi. Işıkhan, emekli maaşlarına ilişkin ise, "Yeni yılda bütçe doğrultusunda emekli maaşlarının iyileştirilmesine yönelik çalışmalarımızı sürdüreceğiz" dedi.
Asgari ücrete yaptıkları artışların ve iyileştirmelerin çalışanlara verdikleri önemin göstergesi olduğunu ifade eden Işıkhan, "2024 yılı asgari ücretini tespit etmek üzere asgari ücret tespit komisyonumuz, bildiğiniz gibi 11 Aralık’ta çalışmalarına başladı. Komisyondan çıkacak kararın herkesin mutabık kaldığı bir ücret seviyesi olmasını ümit ediyoruz. 2024 yılında da asgari ücretli çalışanlarımızı enflasyon karşısında koruma ilkemizi aynı kararlılıkla sürdüreceğiz" diye konuştu.
Çalışma Bakanlığı'nın bütçe görüşmelerinde konuşan İYİ Parti İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar ise, "Politika faizinin arttığı ve yüzde 24'e çekildiği 2018'de 2 milyon işçi işsiz kaldı. Merkez Bankası geçtiğimiz ay Para Politikası Kurulu toplantısının ardından politika faizini 500 baz puan artırdığını ifade etmişti. Bugün itibarıyla, politika faizi 250 baz puan daha artırılmış oldu" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer da, "Vatandaşa verdiğiniz değeri sözlerinizi tutmadığınızdan da anlıyoruz. Seçimden önce Genel Başkanınız çıkıp demişti ki 'Esnafın prim ödeme gün sayısını 7200 güne indireceğiz' Altı aydır ağzınızı bıçak açmıyor, torbada 1 maddeye bakardı; niye getirmediniz? Yine, stajyer ve çıraklık mağdurlarının sorunları… Bu insanlara 'Geriye dönük borçlanma hakkı verin' dedik, sesiniz çıkmıyor. 3600 ek göstergeyi bir buçuk yıl önce Genel Başkanınız 'Tamam, vereceğiz' dedi, o da ortada yok" ifadelerini kullandı.
Bütçe görüşmeleri, Işıkhan'ın konuşmasının ardından Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un sunumu ile devam etti.
Meclis, TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca başkanlığında toplandı. TBMM Genel Kurulu’nda 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi ile Sayıştay raporlarının görüşmeleri devam etti. Saadet Partisi milletvekili Hasan Bitmez’in konuşmasının sonunda kalp krizi geçirmesi ve sonrasında hastanede vefat etmesi nedeniyle yarım kalan TBMM, Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı bütçelerinin görüşmeleri tamamlandı. Ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçeleri görüşülmeye başlandı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesi üzerine söz alan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, şunları dile getirdi:
"Bu ülkede insanlar her gün ekmek, iş, aş kuyruğundayken bu milletin vergileriyle 170 ülkeye 8 milyar dolar gönderiyorsanız bu ofislerle, yardımlarla itibarımız ne kadar arttı? Ulusal çıkarlarımıza ne hizmet edildi bunu yanıtlamanız gerekir. TİKA diyoruz Türk dayanışması diyoruz kulağa güzel geliyor ama gerçek öyle değil. Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi yapıldı geçen ay Astana'da. Sloganı Türk devri. Kıbrıs Türkünün tek devleti KKTC yok sayıldı. Ev sahibi Kazakistan ben istemiyorum diye gözlemci üye KKTC'yi çağırmadı. Kıbrıs Türküne bu ağır hakarete niye sesiniz çıkmıyor? Onlar Rumlardan, Ruslardan korkuyor siz kimden korkuyorsunuz. KKTC yoksa ben burada yokum demek çok mu zor?
Gazze'de katliam yapan İsrail'e karşı hangi ortak yaptırım kararı çıkarabildiniz iş birliği yaptığınız 170 ülkeden. Yanıtı koca bir sıfır. Türkiye'nin itibarı, ulusal çıkarı korunmuyorsa bu kadar para kime hangi amaçla gönderilmektedir? TİKA’nın da yardımları var. Bakın, dondurma üretim fabrikası kurmuş, sera kurmuş, hepsi iyi, güzel. Peki, biz günlerdir neyi konuşuyoruz arkadaşlarım? Motokurye arkadaşımız, Yunus Emre Göçer’in ölümüne neden olan Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlunu konuşuyoruz. Birileri devreye girdi ve gözaltına dahi alınmadan karakoldan bırakıldı Bay Muhammed. Ama ne o ne Cumhurbaşkanı olan babası 'Ya, Türkiye'nin yaptıklarına karşı bizim yaptığımız insanlığa sığmaz' demedi, soluğu havaalanında aldı, ülkesine kaçtı. Ee, peki, arkadaşlarım, nedir, nerede sizin etkiniz, itibarınız? Yunus Emre kardeşimizin giden canının hesabını bile soramadıktan sonra neye yarar onca ofis, onca proje, onca yatırım?
Yurt dışında yaşayan 6 milyon kardeşimiz bu bütçede yok sayılmış. Lafa gelince gurbetçiler ülke ekonomimize 7 milyar dolar katkı sağladı dersiniz ama hadi gel sorunları çözelim deyince ortada yoksunuz. Gelin Türkiye'ye getirdikleri arabalarıyla telefonlarıyla ilgili çektikleri eziyetlere son verelim. Arabalar 5 yıl telefonlar süresiz kalabilsin. Yurt dışı borçlanmasıyla emekli olanlara tam zamanlı çalışma hakkını tanıyalım, onlar yabancımız değil. Gelin yurt dışındaki Türkleri yok saymayalım."
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesi üzerine söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, şöyle konuştu:
"Bu bütçeyi iki kelimede özetlemek gerekirse ya da bu bütçeye bir isim vermek gerekirse bu bütçe 'buhar' bütçesi. Çünkü emekliye 3 kuruş zam yapıyorsunuz, 2 ay sonra buhar oluyor. Asgari ücretliye zam yapıyorsunuz, 3 ay sonra buhar oluyor. Memurun aldığı maaş, 4 ay sonra buhar olarak geri dönüyor. Dolayısıyla hangi sosyal sınıftan olursa olsun halkımızın ortak bir sesi var; 'geçinemiyoruz'. Haber oldu, İstanbul'da bekar polisler kiralarını ödeyemedikleri için tayin talep etmişler. Çözüm olarak da TOKİ, 1+1 lojman yapacakmış. Doğru, polislerimiz geçinemiyor. Peki hiç düşünüyor musunuz? Asgari ücretli kirasını nasıl ödüyor? İPA araştırmasına göre; kentte yaşamanın maliyeti bir yılda yüzde 78 arttı. 4 kişilik ailenin ortalama maliyeti 47 bin lirayı aştı. Soruyorum size, BDDK yöneticilerinin yaşam maliyeti var da 7 bin 500 lira alan emeklinin yaşam maliyeti yok mu?
Aralık ayı, asgari ücret tespit ayı. Bu süreç kimisini doğrudan kimisini de tüm maaşları etkilediği için dolaylı olarak, dolayısıyla on milyonlarca insanı ilgilendiriyor. Çünkü Türkiye'de asgari ücret ve aşırı yakın ücret alanların oranı en az yüzde 40, özel sektörde çalışanların yüzde 91'i asgari ücret ve iki katından daha az ücret alıyor. Yani 22 bin 800 lira. Bu da aslında belirleyeceğinizin asgari ücret değil; ortalama ücret olduğunu bize gösteriyor. Sayın Bakan, geçtiğimiz hafta asgari ücrette ikinci bir zam olup olmayacağı sorulduğunda 'Tek zam olacak. Çünkü, yönetmeliğimizde öyle. Asgari ücret yönetmeliğinde yılda bir kere' dediniz. Ben size İş Kanunu’nu getirdim. 39. madde çok açık bir şekilde ücretlerin asgari sınırlarının en geç iki yılda bir belirlendiğini söylüyor. Yönetmelikte de aynı şey. Sayın Bakan, yönetmelikten ve İş Kanunu'ndan haberinizin olmaması mümkün değil. O zaman siz, bile isteye vatandaşı kandırıyorsunuz.
Gelelim vatandaşın nasıl yoksullaştığına. Bununla da ilgili onlarca örnek verebilmek mümkün ama vakit kısıtlı. Ben bütçenin içinden bir veriyle sizlere anlatacağım: Elektrik tüketim desteği. Bu destekten yararlanan hane sayısı 1,9 milyonken 3,7 milyon hane… Yani yaklaşık 15 milyon vatandaşımızın ancak destekle gerçek anlamda önünü görebildiğini gösteriyor ve bu sayının 2024’te 4 milyonu aşacağını hedefliyorsunuz; sizin verileriniz. Önceki bütçede hedefiniz neydi? 2 milyon. Yani bir yılda 2 milyon öngöremediğiniz bir yoksullaşma yarattınız. Son bir yılda, vatandaşın bankalara olan toplam borcu yüzde 78 arttı, bireysel kredi harcamaları yüzde 167 arttı. Vatandaşta para yok, 'Kartları nasıl takla attırırım' adeta onun ustası oldu. OECD ülkeleri içinde enflasyon şampiyonuyuz. 37 ülkenin ortalaması 4,2’yken Türkiye'yi kattığınızda 1,5 puan birden yükseliyor. Yine, gıda enflasyonunda şampiyonuz. Türkiye'de bu oran yüzde 72, OECD ortalaması 7,4 yani 10 katı. İşte, tablo böyleyken, bu enflasyon ortamı varken, başımızda beceriksiz bir iktidar varken asgari ücreti ne kadar yapacaksınız? 16 bin mi, 18 bin mi, 20 bin mi? Aslında belirleyeceğiniz fiyat, asgari ücretin üç ay sonra mı, beş ay sonra mı açlık sınırının altında kaldığından başka herhangi bir şeyi ifade etmeyecek.
Bazen asgari ücretle yapılan artışların ne kadar yüksek olduğundan siz ve iktidarlarınız bahsediyor. Doğru, iktidara geldiğinizde asgari ücret 184 liraydı, bugün 11 bin 402 lira. Enflasyon diye bir şeyin varlığından haberdar olmazsanız ya da onu yok sayarsanız her şey çok güzel tabii ama gerçek öyle mi, değil? Çok uzaklara gitmeye gerek yok, iki yıl önce, asgari ücret 2 bin 825 lirayken alım gücü çok daha yüksekmiş. İki yılda iktidarınız, asgari ücretlinin kursağından 37 kilo kıymayı, 154 litre sütü çaldı. Çocuklar beslenemiyorlar, sınıflara aç gidiyorlar, beslenemedikleri için okuduğunu anlamıyorlar ve bodurluk artık bir salgın gibi yayılıyor. İnanmıyorsunuz ama bu veriler TÜİK’in verileri, Türkiye'de çocukların yarısı peynir ve yoğurt gibi süt ürünlerini her gün tüketemiyor. İşte, yirmi bir yıllık, yirmi iki yıllık iktidarınızın eseri.
Tabi, sadece asgari ücretliler mi? Memurlar da geçinemiyor. On yıl önce ortalama memur maaşı açlık sınırının 3,3 katı iken bugün 2,3 katına düştü; profesörü, hizmetlisi, mavi yakalısı, beyaz yakalısı, hepsi sistematik bir şekilde yoksullaşıyor. Peki, kim zenginleşiyor? Yani, bu ülke büyüyor da kimler zenginleşiyor? Az önce anlattım, emekçi zenginleşmiyor. Peki, bir de emekliye bakalım. Yine, SGK verilerine göre Türkiye'de yaklaşık 16 milyon emekli ve ölüm aylığı alan var. 11 milyon emeklinin yarısından fazlası ya işte çalışıyor ya da ek bir iş arayışı içinde, on beş yılda 2,5 kat artırdınız. Soruyorum size: Bir insan emekli olduktan sonra neden çalışır? Devletin resmî verilerini bilmenize rağmen emeklinin içinde bulunduğu ortamı görmezden geliyorsunuz ama yoksulluğa bile değil, emekliyi açlığa ve hatta ölüme terk ediyorsunuz.
Biz 'En düşük emekli aylığı asgari ücret seviyesine yükselsin' diyoruz, siz 'Emekli açlıkla boğuşmaya devam etsin' diyorsunuz. Biz 'İkramiyeleri artıralım' diyoruz, siz '2 bin lira yeter' diyorsunuz. Biz 'Az gün, az prim ödeyenle çok gün, çok prim olanı düşük aylıkta buluşturmayacağız, hakkaniyetli bir sistem kuracağız' diyoruz, siz 'Emeklileri en düşük ücrette buluşturacağız' diyorsunuz. Vatandaşa verdiğiniz değeri sözlerinizi tutmadığınızdan da anlıyoruz. Seçimden önce Genel Başkanınız çıkıp demişti ki 'Esnafın prim ödeme gün sayısını 7200 güne indireceğiz' Altı aydır ağzınızı bıçak açmıyor, torbada 1 maddeye bakardı; niye getirmediniz? Yine, stajyer ve çıraklık mağdurlarının sorunları… Bu insanlara 'Geriye dönük borçlanma hakkı verin' dedik, sesiniz çıkmıyor. 3600 ek göstergeyi bir buçuk yıl önce Genel Başkanınız 'Tamam, vereceğiz' dedi, o da ortada yok. 'Taşerona kadro…' dedik, mecbur kaldınız, kısmi olarak verdiniz. Yani gerçekten nasıl yapıyorsunuz bilmiyorum ama bir haksızlık yapmadan herhangi bir düzenleme yapamamak gibi bir beceriniz var.”
Saadet Partisi Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan, Kültür ve Turizm Bakanlığının 2024 yılı bütçesinin yetersiz olduğunu belirtti.
Türk Tarih Kurumunun, Türkiye'nin en köklü kurumlarından birisi olduğunu vurgulayan Arıkan, kurumun yıllık bütçesinin 236 milyon 961 bin lira olduğunu bildirdi. Bu rakamın yetersiz olduğunu savunan Arıkan, "Türk Tarih Kurumunun bu bütçesiyle dünya çapında yayın, toplantı, çalışma yapması takdir edersiniz ki mümkün değil" dedi.
Saadet Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, 2022 yılında Türkiye'de 589 bin iş kazası meydana geldiğini,1517 insanın hayatını kaybettiğini söyledi.
Ün, "İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nın Haziran 2012'den bu yana çeşitli bahanelerle az tehlikeli sınıf iş yerleri ve kamu iş yerlerinde, iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi bulundurma şartı sürekli ertelenmekte. Kamunun öncülük etmesi gereken, insan hayatını direkt etkileyen bir konuda sorumluluk üstlenmemesi devletin itibarına halel getirmektedir" diye konuştu.
İYİ Parti Muğla Milletvekili Metin Ergun, 2024 yılı bütçesinde faiz ödemesi için ayrılan paranın 1 trilyon 254 milyar lira, Kültür ve Turizm Bakanlığına ayrılan bütçenin ise sadece 38 milyar 964 milyon lira olduğunu söyledi.
Hükümetin, 2024 yılında ödeyeceği faizin sadece yüzde 3'ü kadar bir miktarı Kültür ve Turizm Bakanlığına ayırdığını belirten Ergun, "Sadece bu iki rakam dahi bu bütçenin hizmet bütçesi değil, bir faiz bütçesi olduğunu gözler önüne sermektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığına ayrılan bu bütçeyle deprem bölgesinde zarar gören tarih ve kültür varlıklarını dahi ayağa kaldırmak mümkün değildir" dedi.
Ergun, Türkiye'nin gelir kalemlerinde önemli bir yer tutan turizm sektörü için, Kültür ve Turizm Bakanlığına ayrılan bütçeyle On İkinci Kalkınma Planında ve orta vadeli programda hedeflenen rakamları yakalama ihtimalinin bulunmadığını belirtti.
Turizmde belirlenen hedeflere ulaşmak için küresel rekabetin şartları açısından Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinin artırılması gerektiğinin altını çizen Ergun, şunları kaydetti:
"Turizm, milli menfaatlerimiz doğrultusunda ve siyaset üstü bir bakış açısıyla ele alınmalıdır. İktidarın önümüzdeki dönemde cari açığı kapatmak için turizme çok önemli bir rol yüklediği anlaşılmaktadır. Zira On İkinci Kalkınma Planında 2028 yılı toplam turizm gelirlerinin 100 milyar dolar, turist sayısının ise 82,3 milyon kişi olması hedeflenmiştir. Üzülerek ifade etmeliyim ki, bu rakamlara ulaşmak mevcut politikalarla mümkün değildir."
İYİ Parti Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli, yüksek Türk kültürü ve Türk kahramanlığıdır" sözünün esasında Türk devlet geleneğinin ve kadim Türk medeniyetinin, geleceği inşa etmek bakımından en önemli başucu kaynağı olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.
Türk kültürü ve zengin Türk medeniyetinin bu topraklarda, binlerce yıl boyunca uygarlıkların beşiğinin bu coğrafyada hüküm sürdüğünün altını çizen Zorlu, şöyle konuştu:
"TİKA, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu, Atatürk Kültür Merkezi, Atatürk Araştırma Merkezi içerisinde kurulmuş, faaliyet gösteren, dünyada bu çabaları yürüten, diaspora çalışmalarımızın faydalı olanlarını elbette destekliyoruz. Bu kuruluşlarımızın faydalı faaliyetlerinin yanı sıra asla kabul edemeyeceğimiz karar ve uygulamalarını da dikkatle takip ediyoruz. Türk dilinin, kültürünün, tarihinin ve dahası Türk dünyasının geniş coğrafyasının keşfedilmesi, tanıtılması, dünyaya aktarılması gayesi bu kuruluşların vazgeçilmez gayesi haline gelmiştir. Cumhuriyet'imizin 100'üncü yılında en etkili faaliyetleri yapması gereken bu kuruluşlarımız, maalesef istediğimiz ölçünün çok gerisinde kalmıştır."
İYİ Parti İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının bütçe sunuşunda belirtilen hususlar ile gerçek durum arasında çelişkiler olduğunu söyledi.
Bakanlığın temel hedefinin istihdamı, işçileri ve işverenleri korumak olduğunun belirtildiğini ancak orta vadeli programda ortaya konulan sıkı para politikası ve artan faizlerin istihdam ve işçi sınıfı için tam tersi bir tabloyu ortaya koyduğunu söyleyen Kırkpınar, "Politika faizinin arttığı ve yüzde 24'e çekildiği 2018'de 2 milyon işçi işsiz kaldı. Merkez Bankası geçtiğimiz ay Para Politikası Kurulu toplantısının ardından politika faizini 500 baz puan artırdığını ifade etmişti. Bugün itibarıyla, politika faizi 250 baz puan daha artırılmış oldu" dedi.
Kırkpınar, Bakanlık tarafından hazırlanan sunuşta meslek hastalıklarını önleme amaçlı yapay zeka destekli tahminsel model uygulamasının geliştirildiğinin belirtildiğini ancak Sosyal Güvenlik Kurumunun meslek hastalıklarını kayıt altına dahi alamadığını aktardı.
Bakan Işıkhan: Herkesin mutabık kaldığı bir ücret seviyesi olmasını ümit ediyoruz
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlı Vedat Işıkhan da bakanlığının 2024 yılı bütçesi üzerine konuştu. Işıkhan, "2028 sonuna kadar 5 milyon ilave istihdam sağlayarak işsizlik oranımızın yüzde 7,5’e gerilemesini hedeflemekteyiz. İstihdam ve çalışma alanında başta özel politika gerektiren gruplar olmak üzere toplumun tüm kesimlerine yeterli bir gelirle kayıtlı, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlandığı koşullarda iş imkanlarının sağlanması temel hedefimizdir. Bakanlık olarak her fırsatta sosyal paydaşlarımızla bir araya geliyor, istişare ve diyalog mekanizmalarımızı canlı tutmaya gayret ediyoruz" dedi.
Asgari ücrete yaptıkları artışların ve iyileştirmelerin çalışanlara verdikleri önemin göstergesi olduğunu ifade eden Işıkhan, "2024 yılı asgari ücretini tespit etmek üzere asgari ücret tespit komisyonumuz, bildiğiniz gibi 11 Aralık’ta çalışmalarına başladı. Komisyondan çıkacak kararın herkesin mutabık kaldığı bir ücret seviyesi olmasını ümit ediyoruz. 2024 yılında da asgari ücretli çalışanlarımızı enflasyon karşısında koruma ilkemizi aynı kararlılıkla sürdüreceğiz" diye konuştu.
Bakan Işıkhan, 2023 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü ile toplu iş sözleşmeleri sonunda işçilerin aylık brüt çıplak ücretlerini 15 bin liraya yükselttiklerini belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu yükseltme ile tüm brüt ücretlere 2023 yılı ilk 6 ayı için refah payı dahil olmak üzere yüzde 45 oranında zam yapılmış ve diğer kalemlerde de bu iyileştirmeler gerçekleştirilmiştir. Kamu çalışanlarımızın mali ve sosyal haklarını düzenleyen 7. dönem toplu sözleşme görüşmeleri 2023 yılı ağustos ayında gerçekleştirilmiştir. Büyük oranda uzlaşma ile neticelenen toplu iş sözleşme sonucunda, toplu sözleşmenin geneline ilişkin oransal zam dışında 11 hizmet kolunun tamamında sendikalarla mutabakat sağlanmıştır. Geçtiğimiz temmuz ayında da yapılan zamlarda en düşük devlet memuru aylığı 22 bin liraya yükseltilmiştir. En düşük memur maaşındaki artış oranı yüzde 142, ortalama memur maaşındaki artış oranı ise yüzde 129 olmuştur. 15 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe giren 3600 ek gösterge düzenlemesi ile çalışan emekli 5,3 milyon kamu personeli ve bunların hak sahiplerinin ek göstergelerinin yeniden düzenlemesini sağladık. Bununla beraber birinci dereceye yükselen devlet memurlarımız için 3600 ek gösterge düzenlemesini de hükümet olarak en kısa sürede hayata geçireceğiz."
Emeklilikte yaşa takılanlara ilişkin düzenlemeyi hayata geçirdiklerini anlatan Bakan Işıkhan, "Düzenleme ile 8 Eylül 1999 tarih ve öncesi sigortalılarımız için emeklilikte yaş şartını kaldırdık. Vatandaşlarımızın talep ettikleri bu beklentilerini karşıladık. EYT kapsamında düzenlemeden faydalanan kişi sayısı bugün itibarıyla yaklaşık 2 milyondur" diye konuştu.
Emeklilerin Ramazan ve Kurban Bayramı ikramiyelerini 2 bin liraya yükselttiklerini aktaran Işıkhan, "Çalışmayan emeklilerimize bir defaya mahsus olmak üzere 5 bin lira ödeme yaptık. Çalışan emeklilerimizin için de kanun teklifi TBMM’de kabul edilip Resmi Gazete’de yayımlandıktan sonra ödemeleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak iki gün içinde yapacak şekilde hazırlıklarımızı tamamladık. Yeni yılda bütçe doğrultusunda emekli maaşlarının iyileştirilmesine yönelik çalışmalarımızı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.
Bütçe görüşmeleri, Işıkhan'ın konuşmasının ardından Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un sunumu ile devam etti.
(AA-DHA-ANKA)
© Tüm hakları saklıdır.