Bursa’da, okullarda çalışan 460 hizmetli, il özel idaresinin kapanması gerekçe gösterilerek 31 Aralık'ta topluca işten çıkartıldı. “İşimizi istiyoruz” diyerek Bursa Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapan işçiler, tepkilerini dile getirdi. Yaşanan olaya dikkat çeken Türk Eğitim-Sen 2 No'lu Şube Başkanı Selçuk Türkoğlu, il özel İdaresi tarafından Bursa’da çalıştırılan 460 hizmetlinin yılbaşında işten çıkartıldığını hatırlattı.
Cihan Haber Ajansı'nda yer alan habere göre, Bursa’da bin 500 okulda en az 2 bin hizmetliye ihtiyaç duyulduğuna dikkat çeken Türkoğlu, kadrolu hizmetli sayısının ise 650 olduğunu açıkladı.
Türkoğlu: Okullarda 2 bin hizmetli ihtiyacı var
Devasa bir hizmetli açığı varken, işten çıkarmaların mantıksızlığına dikkat çeken Türkoğlu, şöyle konuştu:
“Hal böyleyken, bakanlık, ‘il özel idaresi artık kapandı, ben bu kadar bütçe ayıramam, tasarruf tedbirleri var’ diye sadece 200 kişilik bir kontenjan ayırdığını bildirmiştir. Bunun hizmet alım ihalesi süreci ne kadar süreceği belli değildir. Bu arkadaşların bir kısmının yeniden başlatılıp başlatılmayacağı da belli değildir. Bu insanların çocukları, evde ekmek bekleyen ailesi ve okuması gereken evlatları var. Bugün buradan sesleniyoruz, il özel idaresi, malı, mülkü, arazisi ile araç parkı ve kadrosu ile büyükşehirlere devredilmiştir. O zaman bu hizmeti de Büyükşehir Belediyesi’nin mutlaka karşılaması ve bu arkadaşların yeniden okullarında görevlerine döndürülmesi gerekmektedir.”
Eğitim-Sen Bursa Şube Başkanı Günay Özkılınç da, okullarda eğitimin devam etmesi için hizmet görevlilerinin de büyük emeği olduğunu belirterek, işten çıkartılanların geri alınmasını istedi.
Karı koca işten çıkartıldılar
İşten çıkartılan işçiler ise taşeron firmanın yılbaşı öncesi kendilerini işten çıkardığını ve dertlerini anlatacak muhatap bulamadıklarını dile getirdiler. İşçiler, yaşadıkları mağduriyeti şöyle anlattı:
“Başbakan, ‘5 yıl çıkış olmayacak bir yerden’ demişti. Şimdi niye çıkartıyorlar şimdi. Bu kışın ortasında ne yapacağız. Sosyal haklarımız olmadan senelerce emek verdik. Şuanda bize kışın ortasında ‘sen git’ diyorlar. Bizim de ekmek götürdüğümüz çocuklarımız var. Kışın ortasında biz nerede iş bulalım. Okulda bize her türlü iş yaptırdılar, çaycılıktan, kazana kadar, dışarıda evrak işine kadar her işi yaptık. Ama şimdi bize ‘bir işe yaramıyorsunuz, kapı dışarı’ diyorlar. Biz kimden hakkımızı alacağız. Yeni yıla acılı girdik. Çünkü karı koca bu işte çalışan arkadaşlarımız var. Aynı şekilde ikisi birlikte işsiz kaldılar. Bir eve bir ay maaş girmemesi, ekmek girmemesi ne demektir, biliyoruz.”