Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Meclis'te yaşanan küfürlü kavgalardan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Üslub konusunda merhum Bülent Ecevit'i örnek aldığını söyleyen Arınç, "Bu konularda rahmetli Ecevit’i örnek alırım. İnsan o üslubu arıyor. Son zamanlarda kötü örnekler öne çıkmaya başladı. Meclis bir an önce kapansa da şu hakaretleri duymaktan kurtulsak noktasına geliyoruz." dedi.
CNNTürk’te ‘Eğrisi Doğrusu’ programına katılalan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Taha Akyol'un sorularını yanıtladı.
Bülent Arınç'ın açıklamalarından satırbaşları;
Sadece son yaşadığımız olaylarla ilgili olarak değil ama geçmişten bu yana siyasette üslup konusu önde gelmiştir, önemli sayılmıştır. Son olaylar iyice kabalaştı, iyice ağır hakarete dönüştü. Çok açık söylemeliyim, Sayın Kamer Genç benden daha kıdemli, Danışma Meclisi’nde de bulunmuş. Bu konuda Meclis’te rakip tanımayacak durumda.
- Bir daha seçimli bir insan isek, halimize tavrımıza, sözümüze, toplum içerisindeki davranışlarımıza herkesten daha çok özen göstermeliyiz.
- Ben bu konularda rahmetli Ecevit’i örnek alırım. İnsan o üslubu arıyor. Son zamanlarda kötü örnekler öne çıkmaya başladı. Meclis bir an önce kapansa da şu hakaretleri duymaktan kurtulsak noktasına geliyoruz. 2002 ile 2007 arasında benim Meclis Başkanlığı dönemimde bu konular nadirattandı. Parlamentoda bu denli bir gerilim yoktu.
- Başbakan Erdoğan’ın siyasi yasaklarının kalkmasında Sayın Baykal’ın 2002 seçimlerinden önce belki partisine rağmen demokratik tavrını göstermiştir. O dönem en şiddetli tartışmalar 1 Mart tezkeresi ile ilgili kapalı oturumlarda yaşandı ama o zaman bile vatan hainleri, bölücüler gibi laflar söylenmedi. 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimleri bir kırılma noktasıdır.
- 2007’den sonra CHP’nin Meclis’teki tavrı değişti. Arkasından 2011 seçimleri geldi. 12 Eylül referandumu da bir kırılma noktasıdır. Meydanlarda akıl almaz küfürler yemeye başladık. Eskiden cinayet sebebi olan şeyler kanıksanmaya başladı. CHP ve MHP dışarıda başarılı olamıyorlar, 3 seçimdir Ak Parti oylarını yükseltiyor. Biz ne olacağız korkusuyla parlamentoyu çalıştırmamak ve yürüyün aslanlarım denilerek birilerinin arkaları sıvazlanıyor. Bunun sorumluları genel başkanlar ve grup başkan vekilleridir. Bugün önde oturan hanımefendi de olsa bize hakaret edildiğinde el çırpıyor. Bu konularda hepimiz dikkatli olalım, Meclis’in ve milletvekillerinin imajı söz konusu.
(İktidar olarak Türkiye’yi sakinleştirme sorumluluğu siz de. Partinizin hiç mi kusuru yok?) sorusu üzerine,
Gerginlikler iktidarın işine hiçbir zaman yaramaz. Bunlar genelde muhalefetin istediği şeylerdir. Gerginliklerin olmaması, üslup konusunda bizim örnek olmamız noktasında Başbakan’la kendi aramızda defalarca konuştuk. Onun söylediği sözler bence haklı. Diyor ki, ‘Evet haklısınız ama ben bir Başbakanım. Gazeteleri açıyorum ağızlarına geleni söylemişler. Ben onlara bunun karşılığını vermesem bana demezler mi ‘Sana bu kadar hakaret ediyorlar da sen niye susuyorsun’. O gün duyduğu bir şeye tepki veriyor. Bu biraz da inancımızda var. Tokadı sağ taraftan yesek sol tarafı dönecek halimiz yok. Başbakan sert olmamaya çalışıyor. Allah için buna inanıyorum. Bizim üslup konusunda örnek olmamız lazım. Hazreti Eyüp sabrı lazım ki biz Hazreti Eyüp değiliz dedi.